Zonguldak Çağrı-der, İHH, SAYDER, Memur-Sen’in katılımıyla kılınan cenaze namazı ardından bir basın açıklaması yapıldı. Filistinle Dayanışma Platformu adına bir açıklama yapan Abdullah Karagüzel şunları ifade etti: “Bugün burada Mavi Marmara’nın şerefli yolcularından biri olan ve geçtiğimiz günlerde hakka uğurladığımız Uğur Süleyman abimizin şehadetine şahitlik etmek için toplandık. Abimiz ümmetin derdini kendine dert etmiş, aynı anlamda aynı manada yola çıkan kardeşleriyle, Filistin’e uygulanan insanlık zulmüne, ambargoya karşı yola çıkmıştı. Hunharca katledilen birçok Filistinli Müslüman gibi katledilen abimizi rahmetle anıyoruz. Kendisine Allah’tan Rahmet ve şehadetini kabul etmesini diliyoruz. Uğur Süleyman abi özelinde Suriye’de, Mısır’da ve İslam Coğrafyasının tamamındaki direnişleri selamlıyoruz.” Ardından Şafak Güneş Uğur Süleyman abinin vasiyetini okudu. Son olarak basın açıklamasını Platform adına Hasan Ziya okudu.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Mavi Marmara, herhangi bir gemi değil artık: İstanbul'dan yola çıkan, bütün insanlık limanlarına uğrayan, bütün vicdanları yoklayan, bütün kalpleri harekete geçiren, bütün yüzleri güldüren, aziz ve mukaddes bir varoluş yolculuğunun, Gazzelilerin şahsında, aşağılanan insanlığı tutup ayağa kaldıran, insana insan olduğunu hatırlatma yürüyüşünün adıdır Mavi Marmara.
İnsanın insanlığını ayaklar altına alan, gücü kutsayan, elindeki zorba silahlarla insanlığı sonsuza dek yalana mahkûm edeceğini sanan, insan türünün kökünü kazımakta ustalaşan zorbalara, azmanlara, gözüdönmüşlere, korsanlara, haydutlara insan olmanın, insan haysiyetini, onurunu, şerefini, izzetini korumak, yüceltmek için yola çıkıldığında aşılmaz sanılan duvarların, engellerin, bariyerlerin nasıl aşılabileceğini, Akdeniz'in dalgalı, fırtınalı sularında nasıl muhteşem bir şekilde yol alınabileceğini dünya âleme gösteren bir direnişin, bir dirilişin, bir silkinişin adıdır Mavi Marmara...
Yalnızca İsrail'in zorbalıklarını, vicdansızlıklarını, kana susamışlıklarını ifşa etmekle kalmadı Mavi Marmara; aynı zamanda, yalanlara, haksızlıklara, hukuksuzluklara, zorbalıklara dayanarak, masum insan kanına ve canına kıyarak hükmünü icra eden küresel zorbalık düzenini de Akdeniz'in sularına gömdü...
Tonlarca merminin, silahın, uçağın, roketin yapamadığını, yüzyıllarca süren hesaplamaların, planlamaların, oyunların hepsini bir anda geçersiz kılacak bir tarihi yürüyüş başlattı insanlığa...
Emperyalistlerin uydusu Arap rejimlerinin yarım asır boyunca yapamadığını "vira bismillah" diyerek yelkenlerini açtığı ândan itibaren yapmayı başardı Mavi Marmara...
Hilafet sancağının yere düşmesinden sonra, İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların, Rusların babalarının çiftliği gibi cirit attıkları, Akdeniz'i belki de bir yüzyıl içinde bütün tarihi boyunca tanık olduğundan daha fazla kan gölüne çevirdikleri ve yalnızca kendi siyasî, ekonomik ve küresel çıkarlarını düşünen bu çok uluslu, çok suçlu küresel zorbalara, korsanlara, haydutlara, azman İsrail'in şahsında öfkesini ve nefretini kusarak tarihi yeniden başlattı: Hem bu zorbaların, haydutların, korsanların nasıl ikiyüzlü bir dünya düzeninin ortasına bağdaş kurduklarını, hem de yorgun Akdeniz'in artık bütün bu zorbalıklara tahammülü kalmadığını bütün dünyanın gözüne soktu Mavi Marmara.
Evet... Tarih, yüzyıl önce, tek taraflı olarak Batılılar lehine durmuştu... Batılılar, kendileri dışındaki herkesin insanlığa kendince yapacağı katkıları dondurmuştu... İşte Mavi Marmara, bu ikiyüzlü, zorba, vicdansız, insafsız, küresel düzeni bir anda Akdeniz'in sularına gömmeyi başararak insanın, insanlığın, dolayısıyla adaletin, vicdanın, hakkın yeniden tarihe girmesinin, tarihî bir yürüyüşe soyunmasına imkân tanıyan yolun, yolcunun ve yolculuğun adı ve sembolü oldu.
Bu uzun yolculuğun kaptan köşkünde davası için kendinden geçmiş şahitler var.
Bu geminin varacağı son durakta inşallah bizleri bekleyen öncüler, şahitler var. İbrahim Bilgen, Ali Haydar Bengi, Cevdet Kılıçlar, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Furkan Doğan, Fahri Yıldız, Cengiz Songür, Cengiz Akyüz ve son olarak 4 yıl şehadeti bekleyip geçtiğimiz Cuma akşamı şehid olan Süleyman Söylemez ağabeyimiz var. Bu gün kendisinin gıyabi cenaze namazını kılacağız inşallah.
Son olarak şu konuyu vurgulamak istiyoruz. Mavi Marmara’ ya yapılan, insanlık dışı katliam operasyonunun emrini verenler hakkında devam eden mahkemenin dün verdiği yakalama kararını önemsiyoruz, kararı veren cesur ve yürekli hukukçularımızı uluslararası baskılara ve zorbalıklara boyun eğmedikleri için tebrik ediyoruz.
Fakat şu kesin olarak bilinmelidir ki; Zalim ve gasıp İsrail devletinin kökü bizim topraklarımızdan kazınıncaya, mazlum ve mağdur Filistin halkının gasp edilen toprakları ve hakları geri alınıncaya, Kudüs, Mekke, Medine, ve işgal altındaki tüm İslam beldeleri özgür oluncaya kadar biz Müslümanlar olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz…
Rabbimiz yaşadığımız tüm bu süreçleri Ümmetin vahdetine ve kurtuluşuna vesile kılsın inşallah.
Tüm katılımcılara ve basın mensuplarına teşekkür ederiz.