HAKSÖZ HABER
“Bu sene 29 Ekim’de Müslümanların hangi değeri hedef alınacak?” diye düşünürken TRT Haber’de yaşanan bir olay 29 Ekim’in mahiyetini çok güzel özetledi…
Ulus devletin milli gün ve bayramları seküler kutsalların inşa edilmesi için vazgeçilmez hadiseler. Türkiye’nin laik-seküler teamüller üzerinden kendisi tanımlayan bir ülke olması kurucu aklın bir eseri. Bu bağlamda 29 Ekim, 23 Nisan vb. günler doğrudan Mustafa Kemal tarafından ifade edildiği şekliyle “ümmetten ulus yaratmak” için üretilmiş milliyetçi tarih anlayışının ürünleridir.
Gerçek dışı bir tarihsel bağlama sahip olan bu günler sayesinde yıllardır devam bir kültür inşa edildi. Baştan sona tüm ritüelleriyle “şirk kültürü” olarak tanımlanabilecek olan bu kültür nesilleri ifsad etti, etmeye devam ediyor. Zihinsel olarak yaşanan çöküşü ise izah etmek çok kolay değil.
TRT Haber spikerlerinden Deniz Demir, ana haber bülteninde “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” için mesaj okurken şu ifadeleri kullanıyor:
"Bugün Cumhuriyetimizin 99'uncu kuruluş yıldönümüydü. Bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini, Cumhuriyet aydınlığını, ilmini armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anarken, Cumhuriyet'i zihninde ve kalbinde yaşayan, yaşatan ve bunu gelecek nesillere aktaran siz bu büyük millet, bu büyük devlet... Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın! 29 Ekim kutlu olsun! "
“Ümmet olmaktan çıkmayı” müspet bir şeymiş gibi değerlendiren cehalete ne diyebileceğimizi bilmiyoruz! Zihinsel ifsadın vardığı son nokta köleleşmiş “bireylerdir.” Ümmet olmaktan çıkmak denilen şey Batı sömürüsünü içselleştirmiş heva ve hevesi için yaşayan bir toplumun inşa edilmesidir.
Deniz Demir’in bu sözlerinden sonra ekran başındaki görevinden alındığı ileri sürülüyor. İşin bu boyutu sorunu tam anlamıyla ortadan kaldırmıyor. Söz konusu olay aslında Türkiye’nin yaşadığı zihinsel köleliğin doğal sonuçlarından birisi sadece!