Zehra Perktaş’ın üyeliği...

Ali İhsan Karahasanoğlu

Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi sırasında yapılan hukuki sakatlıkları masaya yatırmaya devam edelim. Fulya Kantarcıoğlu, yüksek bürokrat kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildiği halde, seçilmesi sırasında yüksek bürokrat statüsünde çalışıyor olmadığı için, üyeliğinin geçersizliğini dile getirmiştim.
İkinci tartışmalı isim ise Serdar Özgüldür idi. O da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan/üye kontenjanından seçilmişti, ama seçim sırasında üye değil, genel sekreter olarak çalışıyordu.
Dolayısıyla onun da Anayasa Mahkemesi üyeliğini kazanmasında hukuka aykırılık söz konusu idi.
Bugün size aktaracağım üçüncü isim ise, Anayasa Mahkemesi’ne en son seçilen üye olan Ayla Zehra Perktaş.
Ayla hanımın da durumu, bence oldukça ilginç.
Şöyle ki; kendisinin Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilme tarihi 27 Haziran 2008.
Zehra hanım, kimin yerine üye seçilmişti?
Tülay Tuğcu’nun yerine..
Tülay hanımın emekliye ayrıldığı tarih ise 12 Haziran 2007..
Yani gerek Anayasa Mahkemesi üyeliğinin boşaldığı tarih, gerekse atamanın yapıldığı tarih, 16 Mayıs 2007’den sonrasına denk geliyor..
Ne var 16 Mayıs 2007’de diyeceksiniz..
Şu var; 10. Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in görev süresinin dolduğu tarih 16 Mayıs 2007.
Yenisi seçilemediği için, Sezer’in görevi sürer mi, yoksa yetkileri kullanmak 16 Mayıs 2007’den sonra TBMMBaşkanı’na mı aittir, tartışmalı bir konu.
Şu kadarını söyleyeyim, 31 Mayıs 2007’de değiştirilip, Ekim 2007’de referanduma sunularak kabul edilmesi sonrasında yürürlüğe giren Anayasa’nın 102. maddesinin yeni halinde, konu net olarak düzenlendi.. Maddenin yeni hali şöyle: “Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanı’nın görevi devam eder.”
Eski metin ise şöyleydi: “Seçilen yeni Cumhurbaşkanı, göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanı’nın görevi devam eder.”
Gördüğünüz gibi, Anayasa metnindeki “Seçilen yeni” ifadesi, yeni metinde çıkarılmış..
O zaman Anayasa’nın yorumunu şöyle yapmamız gerekir.
Eski metinde, “yeni Cumhurbaşkanı seçilmiş, ama henüz göreve başlamamış olma ihtimali” ile sınırlı olarak, eski Cumhurbaşkanı’nın görevinin, yenisi göreve başlayıncaya kadar sürmesi öngörülmüş.
Peki ya yenisi seçilemezse?
İşte o zaman 102. madde değil, 106. maddedeki TBMM Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’na vekaleti ile ilgili düzenlemenin uygulanması gerekirdi.
Bu durumda da, Anayasa Mahkemesi üyeliğine, Necdet Sezer’in değil, o günkü TBMMBaşkanı’nın atama yapması gerekirdi.
Bu yorumumuzu, TBMMve Türk milleti de büyük çoğunlukla desteklemiştir.
Nasıl mı?
Şöyle: TBMM, Anayasa’da Cumhurbaşkanı’nın 7 yıllık süresi dolduktan sonra, yetkilerinin kim tarafından kullanılacağı hususunda netlik olmadığı düşüncesi ile değişiklik yapıp, konuyu açık bir şekilde düzenlemiştir. Daha önceki maddedeki “Seçilen yeni” ifadesini metinden çıkarmıştır. Bu değişiklik, referanduma sunulmuş ve kabul edilmiştir.
Yasama organı, önceki metinde de, görevi dolan Cumhurbaşkanı’nın yenisi göreve başlayıncaya kadar yetkilerini kullanmaya devam edeceği kanaatinde olsaydı, maddeyi hiç değiştirmezdi. Ama madde değiştirilip, yenisi seçilinceye kadar eski Cumhurbaşkanı’nın görevine devam edeceği yazıldığına göre, yasama organının yorumu da, bizim yorumumuzla paralel olması gerekir. O yorum da; eski düzenlemede Necdet Sezer’in 16 Mayıs’ta görevinin dolduğuna yöneliktir. 
Bir başka açıdan haklılığımızı teyid edelim..
Genel kuraldır; “Yasama organı abesle iştigal etmez”.
Önceki metin, yenisi seçilinceye kadar eski Cumhurbaşkanı’nın görevinin devam edeceğini emrediyor idiyse, TBMMo maddeyi niye değiştirdi?
Yasama organı, boş işlerle uğraşır mı hiç? Yasama organının yaptığı değişikliğin, aslında hiçbir mânâsı olmadığını söylemek mümkün müdür?Bu yönde yorum yapmak doğru mudur?
Bu açıdan da baktığımızda, eski Anayasa metni yürürlükte iken görev süresi dolan sayınSezer’in, 16 Mayıs’tan sonra Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanamayacağı tartışmasızdır.
Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi üyesi Ayla Zehra Perktaş’ın seçimi, Anayasa’ya aykırıdır.
Yarın da, bir başka üyenin hukuki durumunu izaha çalışacaktım.
Ancak, dünkü Serdar Özgüldür ile ilgili yazıma, Anayasa Mahkemesi Başkanı’ndan bir açıklama geldi.. Anayasa Mahkemesi üyesi Serdar Özgüldür ile ilgili, başkanlık açıklamasını inşallah yarın yayınlayacağım. Tabiî açıklamada benim katılmadığım konulara da işaret edeceğim. Ancak şu kadarını şimdiden belirteyim ki; benim amacım spekülasyon değil, hukuki gerçeklerin ortaya çıkmasıdır.

Vakit gazetesi