Zebedani Çağrısı: "Bizler Ölüme Razıyız, Boyun Eğmeye Değil"

Abdullah Azzam Tugayları lideri Zeriykat, Şii kuşatması altında bulunan Zebedani'ye destek çağrısında bulundu.

Lübnan merkezli Sünni bir yapılanma olan Abdullah Azzam Tugayları'nın lideri Siracuddin Zeriykat, Hizbullah ve rejim tarafından kuşatma altında bulunan Zebadani'ye yardım çağrısında bulundu. 

Zeriykat, Suriye halkının mücadelesini överek başladığı yazısında, Zebedani'de rejim ve Hizbullah'ın işlediği suçların Kusayr'dan farksız olduğunu söyledi ve "Onlar başarı ve zaferlerin yakıp yıkmakta ve harabeye çevirmekte olduğunu sanıyorlar" dedi. 

Tüm Müslümanlara yardım çağrısında bulunan Zeriykat, "Zebedani bölgesindeki mazlumlara el uzatıp yardım edin ki Allah (azze ve celle)’de sizlere yardım etsin. Onlara destek olmaktan geri durmayın ki Allah (azze ve celle) sizlere merhamet etsin!" ifadelerini kullandı. Zeriykat ayrıca, tüm Sünni grupların aralarındaki ihtilafları son erdirmesi çağrısında bulundu. 

Zeriykat, İran'ın hayalini kurduğu Alevi-Şii devletini kurabilmek için bölgeye saldırdığını açıkladı. 

Abdullah Azzam Tugayları kimdir?

Abdullah Azzam Tugayları asıl faaliyet sahası Lübnan olmakla birlikte bölgede İsrail hedeflerine zaman zaman saldırı yapmasıyla tanınan, şu anda Suriye ve Lübnan'da savaşçıları bulunan Küresel Cihad Hareketi'ne bağlı örgütlerden birisi.Yapı önceki sene Gazze'de de yapılandıklarını ve İsrail'e roket saldırılarında bulunduklarını görüntülü paylaşım ile duyurmuştu.

Grup, Lübnan içinde Hizbullah'a yönelik operasyonlarda El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusret Cephesi ile birlikte hareket ediyor. 

Abdullah Azzam Tugayları eski lideri Macid El Macid henüz IŞİD ile diğer gruplar arasında çatışmalar çıkmadan önce El Kaide lideri Zevahiri'ye yazdığı mektupta endişelerini dile getirmişti. Lübnan hapishanelerinde işkence sonucu hayatını kaybeden Macid el Macid'in mektubu, içerdiği öngörü nedeniyle oldukça ses getirmişti. 

Siracuddin Zeriykat'dan Zebedani çağrısı:

Yahudi kuklaları ve suç çeteleri tarafından uzun yıllardan beri çeşitli zulüm ve haksızlıklara maruz kalan halk, özgürlüğünü ayaklarına getirecek İslam devriminin kıvılcımlarını 4 yıldır Şam topraklarında tutuşturmuştur. Bu devrimci halk, Suriye’de mevcut despotlara, Nusayri liderlere ve Safevi müttefiklerine karşı devrim niteliğinde olan İslam bayrağını Allah (azze ve celle)’ye olan inanç yapılarını merkeze alarak yükseltti ve yükseltmeye devam etmektedir.

Suriye devrimi kendini gösterince ve diktatörlerin çok güvendikleri saltanatları sarsılmaya başlayınca Arap ve Acem despotlar, çaresizce kıvranan diktatör doktoru kurtarmak için harekete geçtiler. Müslüman halkı muhatap alarak suçlu bir lisan ile şöyle dediler: Ya biz yada hiç kimse! Ya bizi kabul edersiniz yada ülke ateşe atılır! Devrimcilerinin cevabı ise şöyleydi; “Ey kukla çocukları! Bizler ölüme razıyız, boyun eğmeye değil!

Bu büyük savaş her on kişiye bir tek silah düşecek şekilde sivil evlatlarımızın kutlu direnişi ile başladı. Böylece bilekler güçlendi ve her biri ayrı bir kalkan oldu. Genç ve yaşlılar silahları sırtlandılar ve askeri noktalara saldırılar düzenleyerek atış yapmasını ve savaş meydanlarına inerek savaş sanatını öğrendiler. Bu devrim bu şartlar altında gelişti, devrimci birlikler bu koşullarla şekillenip bu seviyeye ulaştı. Esed rejiminin baskılarını kabul etmeyerek özgürlüğü tercih eden kahramanlar bir araya geldiler ve İslam dininin evlatları zafer elde etmeye sevk edecek amaç ve hedefler etrafında toplandılar. Bütün zorluklara ve eksikliklere rağmen umutsuzluğa kapılmayan Şam askerleri bir İslam ordusu tesis etmeyi başardılar.

Despot ve diktatörler için hezimet ve parçalanmadan başka bir durum söz konusu mudur? Her günahkar ve saldırganı, kötülükle damgalanmış zalimleri, kendilerine yardıma çağırmaktan geri durmadılar. Bu çağrının ardından her bölgeden –özellikle Lübnan’dan- İran milisleri bu zalimlere yardım etmek için koşup geldiler.

Şam adeta Safevi İran’ın başını parçalayan, emperyalist güçlerin projelerini altüst eden bir kayadır. Lübnan’a sorun; baş haininiz, sizden ilk defa yardım istemesinden bu yana sonu gelmeyen ve sürekli devam eden acılarınızın son durumu nedir?

Sizler bölgeleri muhasara altına alarak ve varil bombaları ile kadın ve çocukları katlederek hayali bir zaferin peşinden koşup durdunuz. Oysa daha önce Kalamun ve Kusayr bölgelerinde yaptıklarınız bundan farksız değildi. Sizler hayalini kurduğunuz başarı ve zaferlerin yakıp yıkmakta ve harabeye çevirmekte olduğunu sanıyorsunuz.

Sizler mağlup olacak ve sırtlarınızı dönüp kaçacaksınız. Sizler her yerden sizi çevreleyen Şam’ın Ehli Sünnet okyanusunda sadece bir damlasınız!

Suriye’nin evlatları için, devrimin kahraman ve mücahitleri, şeyh, alim ve düşünürleri, genç ve yaşlıları için şunları söylüyorum; Ey Halid Bin Velid’in çocukları, Ey Mervan Hadid’in öğrencileri!

Her oyuktan çıkıp kafirlere yardım eden, İran, Afganistan, Irak ve Lübnan Şiilerinden devşirme ordu bir araya toplanarak mazlumların karşısında toplandı. Bugün bu ordu, Zebedani bölgesinde birleşip buranın muhasara altına alınmasından ve bütün ulaşım yollarının kesilmesinden faydalanarak her türlü katliamı hiç çekinmeden yapabiliyor.

Zebedani bölgesindeki mazlumlara el uzatıp yardım edin ki Allah (azze ve celle)’de sizlere yardım etsin. Onlara destek olmaktan geri durmayın ki Allah (azze ve celle) sizlere merhamet etsin!

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;

"Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez. Kim kardeşinin yardımında bulunursa Allah (azze ve celle)’de ona yardım eder. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah (azze ve celle)’de onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse Allah (azze ve celle)’de kıyamet gününde onun ayıplarını örter."

Ey Şam’daki gruplar! Saflarınızı sıklaştırın. Böylece rabbinizin sevgisini kazanırsınız! “Birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider.”

Aranızda yaşadığınız ihtilaflarınızı erteleyin! Aranızda ittifak edilen noktalarda birleşin! Birbirinize tevazu gösterin! Alçak gönüllü olun ki Allah düşmanlarınıza karşı size izzet versin!

Kişisel yargılarınız saflarınızın parçalanıp dağılmasına sebep olmasın! Kardeşinizin ayıbını dile getirmeyin! İhtilaf fıkhını öğrenin, öğretin! Grupçuluktan sakındırıp örgüt fanatizmiyle mücadele edin! Vallahi siz ümmetin umudusunuz, sizin Şam’daki zaferiniz, ümmetin zaferi ve şereflerini geri kazanmalarıdır!

Ey mübarek devrimin evlatları, ey “Bizler ölüme razıyız, boyun eğmeye değil!” sözünün sahipleri!

Devriminiz ancak elinizde bulunan silahlarınızla amacına ulaşacaktır. Zaman dinlenme ve eğleşme zamanı değildir. Aksine silah ve savaş zamanıdır. Çözüm, kırmızı çizgileri ve parçalanmış projeleri aşmakta gizlidir. Çözüm, Sünnilerin safları birleştirmesinde ve savaşı; Rafizi, Nusayri bir devlet inşa etmeye yönelik güvenli bölge olarak gördükleri mıntıkalara taşımakta gizlidir. Sahil kesimi, Kalamun, Humus, Dera, ve başkent Şam gibi bölgeler onların her daim arzuladıkları Rafizi devletin sütunlarını oluşturmaktadır. Onların bütün projelerini altüst edin ve Şam bölgesinde fedakarlıklarınızla Sünni projenin resimlerini çizin.

Ey Zebedani’deki İslamın aslanları, sabredin! Sebat edin ve Allah Teala’nın şu buyruğunu hatırlayın; “Ey iman edenler! Bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz.”  Ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şu hadisini de hatırlayın; “Bil ki zafer sabırla birliktedir.”

Allah katındaki ecre odaklanın! Size hayırlı olsun ki Allah Teala size bir kapı açtı ve düşmanlarınızı topraklarınıza kadar getirdi. Allah’ın sizden satın alacağı, malı ve canı Allah için satın! Tıpkı daha önce mescitlerde “mallar ve canlar Allah’ındır” dediğiniz gibi… Ölümü isteyin ki size hayat bahşedilsin! Bilin ki sizler bugün Şam da Safevi İranın projesi önüne engel oluyorsunuz.

İran’ın saldırısının amacı Zebedani’ye hâkim olmak değildir. Bilakis bu saldırı ile amaçlanan; Ehli Sünnet'in Şam ve çevresinden çıkartılması ve Şam’ın Fransızlar tarafından vaat edilen Alevi devletini bina etmek için Rafiziler tarafından işgal edilmesidir.

Düşmanlarınızın tuzağının ne kadar büyük olduğunu anladığınıza göre öyleyse bundan daha fazla gayret gösterin. Sizler Allah'ın yardımı ile desteklenenlersiniz! Allah'a tevekkül edin ve ona güvenin!

Allah’ım Zebedani halkına yardım edenlere yardım et! Allah’ım Şam’daki mücahitlerin saflarını birleştir! Allah’ım zafer sendendir ki sen onu vaat ettin! Senin sözün hak, vaadin ise doğrudur! 

Siracuddin Zeriykat

 incanews

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu