HAKSÖZ-HABER
Zaman gazetesinin son bir-iki yıl içinde yalan haberlerine iyice alıştık, herhalde o yüzden malum gazetenin internet sayfasındaki “Fotoğraflarla Günün Panoraması” kısmında yer alan Dücane Cündioğlu’nun İstanbul İlahiyat Fakültesi’ne konferans vermek üzere gelişini protesto haberinin fotoğrafı altına olayı adil bir şekilde anlatan bir not düşülmesi bizleri şaşırtmıştı. Bu durum çok uzun sürmedi “can çıkar huy çıkmaz” sözünü doğrularcasına olayla ilgili asıl yapılan habere “Gezi olaylarında Taksim Meydanı'na alışveriş merkezi yapılmasını eleştiren yazar Dücane Cündioğlu, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde yapacağı siyasal teoloji ve şiddet konulu konferansa alınmak istenmedi…”, “Konferansın başlamasına kısa bir süre kala fakülte önüne gelen bir grup öğrenci, "Cündioğlu'nun okulumuzda işi ne" diyerek fakülteye girmek istedi…” ifadeleri eklenerek ilk başta kendilerinin de doğru bir şekilde verdikleri bir haber, daha sonra hükümetle aralarındaki kavgada iyi kötü yeni bir “hükümete çakma” fırsatı bilindi. … Eee ne de olsa “kavga da yumruk sayılmaz”. Hem zaten bu grubun Hükümetle kavgaya tutuştuktan sonra Suriye direnişi, Uludere katliamı, Gezi Parkı hadisesi, Berkin Elvan’ın ölümü v.b olaylarda kendi kendini tekzip ederek nasıl tavır değiştirdiğine kuraklıktan tutun da trafik kazalarına kadar her haberi dönüştürerek namluya sürülecek cephanelik olarak kullandığına defalarca şahit olunmuştu. Hatta o kadar ki DHKP-C, MLKP gibi İslam’a olan düşmanlığını gizlemeyen sol- sosyalist gruplarının eylemlerini “halk gösterisi” diye masumlaştırmaya matuf Zaman haberleri; CHP gibi tarihi, Müslümanlara düşmanlık tarihi olan bir partiyi koşulsuz destekleyen Zaman haberleri “vaka-i adiye” den sayılır oldu. Yalan söylemek birilerinin ahlakı olmuşsa bizim de bu birileri hasbelkader doğruyu söylediklerinde hemen şaşırmayıp devamında bu tutumlarını sürdürüp sürdürmeyeceklerine bakmayı hatırda tutmamız gerekiyor anlaşılan.
Son olarak merak ettiğimiz iki şey var. Birincisi Özgür-Der Üniversitesi Gençliği’nin düzenlediği eyleme dair ilk olarak yaptıkları haberleri tekzip eden ikinci haberde metnin içine katıştırdıkları yazar “Dücane Cündioğlu … konferansa alınmak istenmedi…” yalanını desteklemek için mi yoksa öğrencilerin ellerinde taşıdıkları “ODTÜ’de Sosyal Faşistler Müslümanlara Saldırdı Biz Sadece Söz Söyleme Hakkımızı Kullanıyoruz!” dövizinin haberlerini peşinen yalanlamasından mı çekinerek eylemi yapan öğrencileri sanki okulun içinde mahut şahsı bekliyor gibi gösteren ve arkadan çekilmiş bir fotoğraf kullandılar?
İkinci merak konusu ise İstanbul İlahiyat’ta etkin olduğu söylenen “Gülencilerin” fakültedeki öğrencilerini bu meselede nasıl yönlendirdiği.