Sefa Saygılı / Yeni Akit
Böylesine vahşet görülmedi
Güler yüzlü bilge insan, yeni İran Cumhurbaşkanı’nın göreve başlama töreni için gittiği başkent Tahran’da esrarlı bir şekilde zalim İsrail tarafından şehit edildi. Ki; yakın zamanda yine katil Netanyahu’nun askerlerince 3 oğlu ve 4 torunu şehit edilmişti. Olayı duyunca verdiği tepki de onurlu ve asildi: Hemen secdeye vardı ve Rabbimize şehit olarak ahirete gittikleri için secdeye vardı.
İsmail Haniye’nin bütün ömrü zulüm içinde, sürgünlerde ve hapislerde geçti. En başta mülteci kampında doğdu, derken hep zorluklar ve mücadele…
Haberi alınca derinden sarsıldım, halimize üzüldüm ve etkilendim. Müslümanların acınacak haline kahroldum.
Filistin’e zulüm ve vahşet
İsrail Filistin’e ölüm yağdırmaya devam ediyor ve barış istemiyor. Barış demek, İsrail’in kendi asli toprak olarak kabul ettikleri yerlerde küçük bir yeri bile Filistinlilere çok görüyor ve yayılma stratejisinden vazgeçmeye yanaşmıyor. Filistinlileri bırakın halk olarak kabul etmeyi onları insan olarak bile görmüyor.
İsrail; narsist ve sadist bir devlet ve toplum olmanın her gereğini yapıyor. Kendini aşırı beğeniyor, adeta tapınıyor; eleştiri kabul etmiyor ve zulümle işkenceden, insanları katletmekten adeta zevk alıyor.
Netanyahu’nun psikolojisi
Netanyahu zalimlikte ve yıkıcılıkta benzerleri olan Hitler ve Stalin’den daha acımasız, daha gözü dönmüş olduğu açıktır. Çünkü o katliamını büyük bir hazla, kılını kırpmadan kameraların önünde göstere göstere yapmaktadır.
Netanyahu’ya şu sıfatlardan acaba hangisi uyar? Zalim, mağrur, küstah, eli kanlı katil, sadist, narsist, gözü dönmüş katliamcı, şeytanın askeri, cellat vb. bu insanlığın yüz karası bu rezile hepsi yakışıyor ama esas uyan sözlüklerde bile yer almadığı muhakkak…
Bugün ABD başta olmak üzere dış destekçileri bu zulmün ortaklarıdır. Netanyahu insanlığın gördüğü en korkunç zalim olarak tarihe geçmiştir bile…
Uygarlık değil aşağılık
Bir hayvanın bile hakkını savunan, kendini uygar olarak gören ABD ve diğer batı ülkeleri ise maalesef bu acımasız katliama seyirci kalmak bir yana hararetle alkışlıyorlar. İnsanlık hiç de iyi bir sınavdan geçmiyor. Maske takıp evrensel değerleri nasıl da saptırıp dışladıklarını çok açık görüyoruz.
Daha başka şeyler yazmak istemiyorum. Diyeceğim o ki “Zalimler için yaşasın cehennem.”
PARİS OLİMPİYATLARI VE LGBT
Devam etmekte olan Paris Olimpiyatlarının açılışında adeta bir LGBT geçidi gördük. Sapkın akımların iğrenç bir şekilde gözümüze sokulacak tarzda reklamı yapıldı, tüm dünyaya dikte ettirilmeye çalışıldı. Hatta o kadar ki LGBT taraftarı bazı yazar ve gazeteciler bile, “Bu kadar da olmaz, bu ne rezillik” demek zorunda kaldılar.
Böyle insanlık ve bilhassa gençlik için hassas konularda dikkatli olan Sayın Cumhurbaşkanımızın devreye girmesi gerçekten bizi sevindirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre; Cumhurbaşkanımız Papa’yla yaptığı görüşmede, Paris Olimpiyat Oyunları açılışının bir bölümünde sergilenen ahlaksız gösterilerin infiale yol açtığını ve tepkilere neden olduğunu ifade etti.
Erdoğan, ifade özgürlüğü ve hoşgörü kisvesi altında insanlık onurunun ayaklar altına alındığını, dini ve ahlaki değerlerle alay edildiğini, bunun Hristiyan dünyası kadar Müslümanları da rencide ettiğini, bunlara karşı birlikte ses yükseltmenin ve ortak tutum sergilemenin gerektiğine inandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanları birleştirme amacıyla düzenlenen olimpiyat oyunlarında dini değerlere meydan okunmasının, sapkın propagandaların yapılmasının, dünyanın sürüklendiği ahlaki çöküntünün alarm zili olduğunu da kaydetti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ayrıca Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye yönelik suikast ile Lübnan’a yapılan saldırının İsrail’in tüm bölge, dünya ve insanlık için bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu, özellikle Filistin’de yaşayan Müslümanlar ve Hristiyanların huzur bulması için geç kalınmadan insanlık ittifakı olarak harekete geçilmesi gerektiğini söylemiş.
Kendisine milletimiz adına teşekkür ediyoruz ve şükranlarımızı bildiriyoruz.