CHP'li Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, diyor ki: “Ergenekon soruşturması, neyle başladığı neyle biteceği belli olmayan bir soruşturma. Uğur Mumcu'nun katillerini bulduk derlerse o zaman bakarız.” (Akşam)
Güldal Mumcu, eşinin suikastını “Kudüs Ordusu” adlı örgüt ekseninde değerlendirmeye devam ediyor.
Suikastı Ergenekon örgütüyle bağlantılı görmüyor.
Güldal Hanım'ın “Ergenekon'un avukatıyım” diyen bir genel başkanı var…
Baykal'ın Ergenekon davasındaki tavrı, CHP'nin “Ergenekon örgütüne toz kondurmayan” yaklaşımı; Güldal Mumcu için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Ergenekon İddianamesi'ne yansıyan bilgiler ve son dönemdeki bazı önemli gelişmeler Uğur Mumcu Suikastı'nın Ergenekon yapılanmasıyla bağlantılarını ortaya koymuşken, Güldal Mumcu siyasi görüşlerinden/kimliğinden dolayı “Ergenekon Bağlantısı”na özenle uzak duruyor.
*
Güldal Hanım, dönemin DYP-SHP koalisyonunun Mumcu Suikastı'nın aydınlatılabilmesi yolunda kılını dahi kıpırdatamadığını gayet iyi biliyor.
Suikastı mütemadiyen “dinci terör örgütü” bağlantısı üzerinden izah etmeye, böylelikle de arka planı “karatmaya” yarayan -Gizli Devlet'çe üretilmiş- “resmi tez”in yıllardır hangi amaca hizmet ettiği açıktır.
Ergenekon örgütü gerçeğine kategorik olarak uzak durarak Mumcu Suikastı'nın perde arkasını çözebilmek/ aydınlatabilmek mümkün değildir.
Bugüne kadar ortaya çıkmış olan bağlantılar bile Mumcu Suikastı'nın “resmi görüş” üzerinden izah edilemeyeceğini ispatlamış durumdadır.
Kaldı ki, 1993'ten beri suikastın tam sekiz defa resmi açıklamalar eliyle güya “aydınlatılması” bunun aslında bir “karartma” süreci olduğunun işaretidir.
Mumcu Suikastı'nın Eşref Bitlis “kazası” ile aynı derin yapılanmanın operasyonu olduğu bir gerçektir. Bu gerçek de eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
*
Sadece Ergenekon İddianamesi'ne yansıyan kimi kritik belgeler veya Tuncay Güney'in sekiz yıl önceki sorgusunda deşifre ettiği temel hususlar değil; “JİTEM ve PKK itirafçısı” Abdülkadir Aygan'ın anlattıkları da Uğur Mumcu Suikastı bağlamındaki statükocu tezleri çürütüyor.
Aygan, Mumcu Suikastı'nda kullanılan C-4 patlayıcıların “ABD'li eski bir asker tarafından” kendilerine getirildiğini, Cem Ersever'in de patlayıcıları Ankara'ya ulaştırdığını itiraf etmişti. (Ersever, Veli Küçük'e bağlı olarak çalışıyordu.)
2008 Ağustos'unda Stockholm'de Sabah'a konuşan Aygan “Uğur Mumcu'nun aracına bombayı JİTEM'ciler koydu. Sonra da Ersever'i ortadan kaldırdılar” diyordu.
1993'teki Uğur Mumcu Suikastı, Eşref Bitlis'in sözde “kaza”da hayatını kaybetmesi ve Cem Ersever cinayeti Ergenekon'un “alacakaranlık kuşağı”na dahildir.
*
Güldal Mumcu, bütün bu sarsıcı derin bağlantılara genel başkanı “Ergenekon'un avukatıyım” dediği için, partisi dudak büktüğü için kayıtsız kalmaya devam mı edecektir?
Güldal Hanım, Mumcu Suikastı'nın Ergenekon'la ilişkisini tam ayrıntılarıyla sorgulamak durumundadır.
Böylelikle cinayetin arka planı ile yüzleşebilir.
Siyasi görüşleri, CHP'li kimliği gerçeği aramasına engel olmamalıdır.
YENİ ŞAFAK