“(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri Mısır'a varıp huzuruna çıktılar. Yusuf onları görür görmez tanımış, fakat onlar Yusuf'u tanımamışlardı.” (Yusuf-58)
İbn-i İshak, Süddî ve diğer müfessirler, Yusuf aleyhisselamın kardeşlerinin Mısıra gelişlerini şöyle izah etmişlerdir:
Kardeşlerinin, Yusuf aleyhisselamı kuyuya atmalarından sonra, aradan yıllar geçmişti. Yusuf aleyhisselam Mısıra vezir olmuş, Mısır hükümdarının rüyasında gördüğü gibi yedi yıl bolluk olmuş ondan sonra da kıtlık yılları gelmişti. Yusuf aleyhisselam, bolluk yıllarında tedbir alarak kıtlık yılları için hububat depo etmişti. Bu sebeple kendi ülkesinin ihtiyaçlarını karşıladığı gibi diğer ülkelerden gelen insanlara da, kişi başına bir deve yükü olmak üzere gıda maddeleri satıyordu. Kenan ilinde oturan Yakub aleyhisselamın oğulları da bu durumu duymuş onlar da ihtiyaçları olan gıda maddelerini almak üzere Mısıra gelmişlerdi. Bunlar, Yusuf aleyhisselamın huzuruna girdiklerinde, Yusuf aleyhisselam onları tanımış fakat kardeşleri onu tanıyamamışlardı.
TABERİ TEFSİRİ
Hz. Yusuf'un (a.s) iktidara gelmesinden sonraki birkaç yıl içindeki olaylar zikredilmemiş ve kıssa peygamberin kardeşlerinin Mısır'a gelip, İsrailoğulları'nın bu ülkede yerleşmelerine zemin hazırlamaya çalışmalarıyla başlatılmıştır. Ancak bu olaylara ışık tutmak zikre şayan olacaktır. Yusuf iktidarının ilk yedi yılında, ülkede büyük bir tahıl bolluğu vardı; herşey tıpkı Hz. Yusuf'un (a.s) rüyayı yorumladığı gibi olmuştu. Dolayısıyla Yusuf, bolluk yılları için öngörülecek tüm tedbirleri aldı ve krala bildirdi. Sonra yedi kıtlık yılı başladı ve yalnızca Mısır'ı değil, bütün komşu ülkeleri de etkisi altına aldı. Suriye, Filistin, Ürdün-ötesi ve Kuzey Arabistan yiyecek sıkıntısı çekmeye başladı. Kıtlığa rağmen yalnızca Mısır'da sıkıntı yoktu zira Hz. Yusuf'un (a.s) attığı akıllıca adımlar Mısır'ı emniyete almıştı. Hz. Yusuf'un kardeşlerinin tıpkı diğer komşu ülkeler ahalisi gibi Mısır'a gitmek zorunda kalıp huzuruna çıkmalarına neden olan şartlar bunlardı. Anlaşıldığına göre, Hz. Yusuf (a.s) herşeyi öyle ayarlamıştı ki hiç bir yabancı kendisinden özel izin almadan tahıl satın alamıyordu. Dolayısıyla kardeşleri Mısır'a ulaştığında bu darlık ekonomisinde sabit miktarı satın almak için belirlenmiş özel izni alabilmek üzere Hz. Yusuf'un (a.s) huzuruna çıkmak zorunda kalmış olmalıydılar.
Kardeşlerinin Hz. Yusuf'u tanımamalarına şaşacak birşey yoktur; zira kendisini kuyuya attıkları zaman Hz. Yusuf (a.s) topu topu onyedi yaşında bir delikanlıydı. Ve şimdi karşılarında otuz sekiz yaşında yetişkin bir kimse duruyordu. Tabiatiyle bunca yıldır değişmiş olmalıydı. Dahası kuyuya attıkları kardeşlerinin bir gün gelip Mısır hükümdarı olacağını akıllarının uçundan bile geçiremezdiler.
Hz. Yusuf, onlara kimliğini açıklamadı. Çünkü mutlaka almaları gereken bazı dersler vardır.
Fakat ayetlerin akışından anlıyoruz ki, Hz. Yusuf, kardeşlerini son derece iyi ağırlamış, onlara büyük bir konukseverlik göstermiştir.
TEFHİMUL KURAN