Yunan Adalarındaki Göçmenlerin Çilesi Yıllarca Sürebilir

Yunan Milletvekili Kiriçis, "AB'nin Yunanistan'da görevlendirdiği iltica uzmanlarının sayısı, ülkedeki koşullara yönelik beklentiyi karşılamıyor" açıklamasında bulundu.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki mutabakat çerçevesinde Yunan adalarında tutulan göçmenlerin adadan ayrılmaları, uzun iltica süreci nedeniyle yıllar sürebilir.

Uzman ve yetkililer, mutabakatın uygulanmaya başlamasının ardından adalara gelen göçmenlerin sığınma taleplerinin, iltica uzmanı sayısındaki yetersizlik nedeniyle uzun zaman aldığına dikkati çekti.

Yunan resmi verilerine göre, çoğunluğu Midilli, Sakız, İstanköy, İleryoz ve Sisam adalarında bulunan göçmenlerin sayısı, son 6 aylık dönemde 14 bini aştı. Göçmenlerin neredeyse tamamı, sığınma talebinde bulundu.

Yoğunluk sebebiyle bazı göçmenlere iltica başvurusu yapmaları için aylar sonrasına randevu verilirken reddedilen sığınma taleplerinin temyize götürülmesi, süreci oldukça uzun bir hale getiriyor. Suriyeli göçmenlerin ek olarak kabul edilebilirlik mülakatlarından geçmeleri, prosedürlerin daha da uzamasına yol açıyor.

Frontex'ten 4 yıllık plan

Mart ayında varılan mutabakattan bu yana geçen altı buçuk ayda 578 göçmen, Türkiye'ye geri gönderildi. Bu göçmenler arasında sığınma talebi reddedilen olmadı.

Geri gönderme işleminden sorumlu AB sınır koruma ajansı Frontex de sürecin uzama ihtimaline karşı gelecek dört yıl için hazırlık yapıyor.

Frontex ile Türkiye'ye göçmen iadesinde işbirliği yapan bir tur operatöründen edinilen bilgiye göre, ajans, iki yıl opsiyonlu olmak üzere toplam dört yıllık kontrat için tur operatörlerinden fiyat teklifi talebinde bulundu.

Öte yandan adalardaki barınma kapasitesi yetersizliği, sığınmacıların içinde bulunduğu kötü koşulların yanı sıra yerel halktaki rahatsızlıklar, göçmenlerin bir kısmının ana karadaki kamplara taşınmasını gündeme getirdi.

Ancak adalardan taşınacak göçmenlerin, sahipsiz çocuklar ve hassas durumda olanlarla sınırlı kalacağı bildiriliyor.

"AB, beklentileri karşılamıyor"

Yunan Milletvekili ve hükümetin sığınmacı krizi konusundaki sözcüsü Yorgos Kiriçis, "AB'nin Yunanistan'da görevlendirdiği iltica uzmanlarının sayısı, ülkedeki koşullara yönelik beklentiyi karşılamıyor." dedi.

Kiriçis, Yunanistan'ın iltica hizmetlerini güçlendirmek konusunda yükselen bir grafik sergilediğini vurgulayarak, "Nereden başladığımızı hatırlamak da önemli. Maalesef, Yunan kamu sektörü, iltica hizmetleri için personel alımı noktasında oldukça kısıtlı. Ayrıca, bu kişilerin, iltica taleplerini değerlendirmek için özel bir eğitim ve ehliyet sürecinden de geçmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yunanistan İçişleri Bakanlığı İltica Hizmetleri Ofisinden Eleni Petraki de adalarda sığınma başvurusunda bulunanların sayısının 6 kat arttığına dikkati çekerek geçen yıl 5 olan iltica personeli sayısını bu yıl 45'e çıkardıkları ve AB'den destek aldıkları bilgisini paylaştı.

Petraki, AB üyesi ülkelerden daha fazla uzman talebinde bulunduklarını belirterek, "Ancak, uzman sayısı, ihtiyaç duyulandan çok daha az. İltica taleplerinin işlenmesi için yeterli uzman bulunmaması sebebiyle adalardaki iltica prosedürü, arzu edilenden çok daha fazla zaman alıyor." değerlendirmesinde bulundu.

EASO'dan üye ülkelere destek çağrısı

Yunanistan'a iltica uzmanı desteği sağlayan Avrupa İltica Destek Ofisi (EASO) sözcüsü Jean Pierre Schembri de adalardaki durumun oldukça zorlayıcı olduğunu kaydetti.

Schembri, üye ülkelerden uzman desteği talebinde bulunduklarını dile getirerek, "Daha fazla iltica uzmanına ihtiyacımız var. Üye ülkelere yaptığımız talepler yerine getirilmiyor." ifadelerini kullandı.

Midilli'de 37 olmak üzere EASO'ya bağlı yaklaşık 200 iltica uzmanının, Yunanistan'da görev aldığı bilgisini veren Schembri, "Biz, personel sayımızı arttırırsak Yunanistan da bu sayıyı artırmalı." diye konuştu.

"İnsan hakları ihlalleri var"

Midilli'de bir sivil toplum kuruluşuyla göçmenlere avukatlık yapan Emmanouil Hacihalkias, halen az da olsa göçmen akımının devam ettiğini anımsatarak, "Bu süreç ne kadar sürer kimse bilemez. Ama bugün akım dursa bile göçmenlerin adadan ayrılmaları bir yıldan fazla sürer." dedi.

Hacihalkias, EASO iltica uzmanlarının sayısının yetersizliğinin uzun sürecin sebeplerinden biri olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Daha fazla uzman olsaydı daha hızlı sonuç alınabilirdi. Ancak, ilk anda kayıt ve hızlı karar sürecinden geçsek bile ikinci adımda yine kalırdık. Sığınma talepleri reddedilen göçmenlerin başvurularını değerlendiren Atina'daki temyiz komitelerinin sayısı beşten fazla değil. Bir günde ne kadar dosyaya bakabilirler ki?"

Yunan kamu sektöründen iltica uzmanlarının sayısının da iki elin parmaklarını geçmediğini anlatan Hacihalkias, "Yeterince iltica uzmanı yok. Bu uzmanlar, 2015'e kadar yılda 80 vakaya bakıyordu. Şimdi iki günde bu kadar vakaya bakmak zorundalar. Nasıl yapacaklar?" şeklinde konuştu.

Hacihalkias, kayıt altına alındıktan sonra göçmenlere sığınma başvurusunda bulunmaları için randevu verildiğini hatırlatarak bazı durumlarda bu randevuların 6 ay kadar sonraya verilebildiğini kaydetti.

Göçmenlerin iltica süreçlerinde bazı insan hakları ihlalleri olduğuna işaret eden Hacihalkis, "Başvuruları reddedilen bazı Pakistanlı göçmenlerin kendi dillerinde çevirmen eşliğinde bilgilendirildiklerini ve beş gün içinde kararı temyiz etme hakları olduğunu belirten belgeler gördüm. Oysa bu kişilerin durumdan haberleri bile yok. Çünkü, ortada bir çevirmen yok. Belgede imza da yok. Sadece polisin mührü mevcut." ifadelerini kullandı.

AA

Dünya Haberleri

Çin'den UCM'nin Netanyahu kararına destek
İtalya’da mahkeme, RAI'den “Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmadığı” yönünde düzeltme istedi
ABD, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı
BM'den Singapur'a çağrı: Uyuşturucu kaçakçılarını idam etme
UCM Başsavcısı Han'dan, taraf devletlere Netanyahu kararına uyma çağrısı