Yılmaz, Diyarbakırdaki Gerilimi Yorumladı

Özgür-Der Diyabakır Şube Başkanı S. Bülent Yılmaz, Valiliğin engellediği BDP mitingi sonrası yaşananları değerlendirdi.

Diyarbakır’da BDP’nin 52. gününe giren kritik eşikteki açlık grevleriyle ilgili olarak yapma kararı aldığı miting, gerçekleşmesine iki gün kala Valilik tarafından engellendi.

Bunun üzerine büyük bir gerilime sahne olan Diyarbakır sokaklarında çatışmalar yaşanırken medyanın önemli bir kısmı son dakika haberleri adı altında yanlı ve eksik bilgileri kamuoyuyla paylaşmaktadır.

Sözkonusu haberlerde genel olarak sanki Valiliğin mitingi engellemesi çok doğalmış gibi bir hava yansıtılmakta, gerilim tek taraflı olarak mitingi yapmak isteyenlere fature edilmektedir.

Gelişmeleri yanlı ve gayr-ı adil tarzda sunmanın son örneği bazı basın-yayın kaynaklarında konuyla ilgili “BDP’lilerden Valiliğe Baskın!” manşetiyle yer alan haber oldu.

Gerek Valilik engeli ve gerekse de “BDP’lilerin Valilik baskını” iddiasıyla ilgili olarak Islah-Haber'e açıklamalarda bulunan Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Av. Serdar Bülent Yılmaz aşağıdaki değerlendirmeleri yaptı:

Ortada Baskın Yok!

“Öncelikle BDP’li dedikleri, Belediye Başkanı ve bazı milletvekilleri. Yoksa öyle binlerce kişi Valiliğe yürümüş değil. Ortada baskın da yok. Gerçekleştirilmesine iki gün kala engellenen mitingleriyle ilgili olarak BDP’li yetkililer doğal olarak Vali ile görüşmeye gidiyorlar. Vahim olan, orada da benzer tutumlarla karşılaşılması, gözaltıların yaşanmasıdır.”

Yaşanan ve Yaşanacak Olanların Müsebbibi Yasakçı Zihniyettir!

“Bütün bunların ve bundan sonra olacakların müsebbibi bu yasakçı kafadır! Diyarbakır’da yapılması kararlaştırılan bir mitingi yasaklamanın mantığı yok. Eğer gerekçe iddia edildiği gibi güvenlik ise; bu, mitingi son anda engelleyerek gerilime sebep olmayı değil, tersine mitingden sonra çıkması muhtemel provakasyonlara karşı önlem almayı gerektirir. Güvenlik adı altında mitingi engelliyorsunuz, üstelik de bu engellemenin beraberinde daha yoğun güvenlik sorunlarını ve gerilimleri getireceğini bildiğiniz halde! Mitingin engellenmesiyle Diyarbakır sokakları zaten çatışma alanına dönüşmüş vaziyette.

Miting yapılmış, engellenmemiş olsaydı sonrasında mutat olduğu üzere alışılagelen şekilde bir grubun yürüyüş yapması, daha sonra ara sokaklara dağılmasıyla karşılaşılacak türden basit bir sonuçla karşılaşırdık. Ama şimdi her yerde gerilim ve sıkıntılar var.”

Diyarbakır’ı Felç Etmeye Hiç Kimsenin Hakkı Yok!

“Diyarbakır’ı felç etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Buna örgütün de devletin de hakkı yok. Ama bütün bu olanlardan sorumlu bu kararı alan Valinin kendisidir. Can kaybı yaşanırsa da bunun sorumluluğunu Validen bileceğiz.”

Her Sokağın Birer Mevzi Olarak Görülmesi de Kabul Edilemez!

Bununla beraber şehirde sivillerin ve onlara ait iş yerlerinin taşlanması, şehrin sürekli bir gerilim ve çatışma alanı olarak değerlendirilmesine sebep olacak türden eylemler yapılması, hemen her sokağın birer mevzi olarak görülmesi yönündeki bir anlayışı da doğru bulmuyoruz.”

Valiliğin Mitingi Yasaklama Gerekçelerini İzah Etmesi Lazım

“Ama engellenen miting özelinde konuşuyoruz; sonuçta önemli bir hadiseye dikkat çekmek üzere bir miting düzenlenmiştir. Gerçekleşmesine iki gün kala siz mitingi yasaklarsanız, bu kararlı tutum karşısında da ortaya böyle bir hadise çıkar. Valiliğin öncelikle kalkıp mitingi neden yasakladığını bu halka izah etmesi lazım.

Hükümetin Açıklamalarıyla Valiliğin Kararı Paraleldir

“Üstelik de ölüm orucu gibi çok hassas ve kritik eşiğin geçilmeye başlandığı bir olayda Hükümetin olayı tahfif eden, hafife alan ve bu hadiseleri körükleyen açıklamaları ile Valiliğin tutumu paraleldir. Hükümetin kendi yaklaşım ve açıklama tarzını ve de Valiliğin bu tipten olaylar karşısındaki tutum ve kararlarını sorgulaması gerekmektedir.”

Kaynak: Islah Haber

 

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı