İstanbul, Bursa, Sakarya, Zonguldak, Manisa, Samsun, Kastamonu, Amasya, Çorum, Ankara, Kayseri, Malatya, Bartın gibi illerden gelen gençler bir hafta boyunca doğa ortamında yeni kardeşlikler kurdu. Yaklaşık 100 kişinin bulunduğu kampta ortaöğretim, lise ve üniversite eğitimi gören gençler; yeni arkadaşlıklar kurabilme, birlikte iş yapabilme, başladığı işi bitirebilme, fıtratını daha da dinamik hale getirme ve nihayetinde yaptığı tüm işlerde, Allah’ın rızasını kazanmayı şiar edinme bilinci edinmeye gayret etti. Geleneksel hale gelen Yeşil Çadır Kampına ilk yıllarda katılan gençlere daha fazla sorumluluk verilerek, çadır başkanlığı, sohbet eğitmenliği gibi görevler dağıtılarak yeni gelen gençlerle daha yakından ilgilenilmesi sağlandı. Kampın ilk günü çadırların kurulmasının hemen ardından başlayan şiddetli yağmura rağmen, düzenli bir şekilde tekbirler eşliğinde misafirhaneye geçen gençlerin, gece karanlığındaki birlikteliği görülmeye değerdi. Haksöz Dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu ve Fevzi Zülaloğlu’nun katkı sunduğu misafirhane sohbetlerinde, gençlerin tarih ve Kur’an bilinci üzerine hasbihal edildi. İki günlük misafirhane sonrası, havanın müsait olması ile, yaklaşık iki saatlik zorlu orman yürüyüşünü tekbir ve sloganlarla tamamlayan gençler kamp alanına ulaştı. Zorluklara rağmen hedefe ulaşma azminin güçlü şekilde hissedildiği bu deneyimler, ayrı bir öğreticiliğe hizmet etti.
12 çadıra ayrılan gençler dönüşümlü olarak, su taşıma, sabah kahvaltısı hazırlama, yemek dağıtımı ve temizlik, kamp ateşi gibi nöbetleri sorumluluk bilinci ile yerine getirdi. Her vakit namazının cemaat bilinci ile eda edildiği zaman dilimlerinin şüphesiz en zorlu ama en dinamik anları, sabah namazlarına şahidlik etmekti. Kahvaltı sonrası gerçekleştirilen sohbetlerde Mus’ab b. Ümeyr, Erkam b. Ebi’l Erkam, Bilal-i Habeşi gibi, genç ama öncü şahsiyetlerin hayat hikayeleri ilgiyle dinlendi. Gençlerin soru ve cevaplarla katkı sunduğu bu sohbetlere olan ilgisi görülmeye değerdi. Serbest zamanlardaki futbol, voleybol, şelale, orman içinde yürüyüş gibi etkinlikler, gençlerin kendi aralarındaki kardeşlik hislerini pekiştiren, yeni arkdaşlıklar edinmesini kolaylaştıran imkanlar sağladı. Öğle namazı sonrası nuzül sırasına göre ilk inen ayetlerin tefekkür edildiği sohbetler, ortaöğretim, lise ve üniversitelilerin kendi aralarındaki gruplandırmalara göre dizayn edilerek gerçekleştirildi. Akşam kamp ateşinin etrafında gerçekleştirilen, Kur’an-ı Kerim’deki kıssalarda örnek almamız gereken ibretlere dair güncel vurgular, Rabbimize olan kulluğumuzu hayatımızın her anına nasıl aktarabilirizin cevaplarını veriyordu.
Bartın Özgür-Der başkanı Şuayb Mekeç ve Mütefekkir Ali Değirmenci’nin çarpıcı konuşmaları, kitap okuma azmini , biz olma bilincini artıran mesajları ile zihinlerde canlı izler bıraktı. Kamp ateşi etrafında Grup Kıyam ile, İslami marşların hep beraber söylendiği anlar ise görülmeye değerdi. Zalimlere meyletmeden, onurlu bir yaşamı arzulayan ümmetin tüm evlatlarına selam gönderildiği ezgiler ve sloganlar, Yeşil Çadır Kampının marşı haline gelen “Allahu Ekber”in sadece bir söz değil, yaşam şiarımız olduğunu haykırıyordu.
Kampın son gününde veda konuşmaları yapıldı. Öncelikle kampa yeni katılanların, kamp hakkında olumlu ya da olumsuz tüm içtenlikle konuşmaları taleb edildi. Küçük yaşlardaki gençlerin, sorumluluk bilincini ağabeylerinden alarak sonraki nesillere ulaştırma azminde olduklarına dair konuşmaları, herkesi heyecanlandırıyordu. Duygu ve düşüncelerin paylaşımının ardından, katılımcı kardeşlerimize hediye kitaplarımızı takdim edildi. 2015 yılı için 24 Temmuz - 2 Ağustos tarihlerinde planlanan kampın veda anları her sene olduğu gibi hüznün ve yeni kardeşliklerin mutluluğunun iç içe geçtiği duygularla son buldu.
Foto Galeri İçin Tıklayınız...