Rıdvan Kaya / Haksöz Haber
Türkiye’de yargı düzeninin çarpıklığının somut bir örneğiyle daha karşı karşıyayız. Hatırlayalım, 10 Kasım günü Cuma namazı için gittiği Gayrettepe’deki Nimet Abla Camiinde hutbe sırasında İmam’ın Mustafa Kemal’e tazimde bulunması üzerine Ahmet Bostancı adlı genç camiyi terk etmişti. Sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında Ahmet Bostancı Mustafa Kemal’in vahyi reddeden, İslami değerlerle mücadele eden bir kişi olduğunu söyleyerek İmam’ı protesto ettiğini ve bu yüzden camiyi terk ettiğini bildirmişti. Aynı gün bu genç Mustafa Kemal’e hakaret suçlamasıyla gözaltına alınıp bilahare tutuklanmıştı.
Oysa Ahmet Bostancı, Mustafa Kemal’e hakaret etmemiş, sadece İslami şiarların korunması için çaba göstermiş, Mustafa Kemal’in dine ve dini değerlere ilişkin tutumunu hatırlatmıştı.
Ne enteresandır ki Mustafa Kemal söz konusu olduğunda hukuktan ve mantıktan uzaklaşıp alabildiğine duygusallaşan ve şedid tavırlar sergileyen Türk yargısı İslami ve insani değerleri hedef alan saldırılar karşısında gayet müşfik bir tutum sergileyebiliyor.