Yerel seçim sonrası CHP'yi "helalleşme" değil "hesaplaşma" bekliyor...

Mehmet Garip Tanyıldızı, CHP'deki gelişmeleri konu aldığı iki yazısında CHP içi sorunları ve olası CHP-DEM ittifakını analiz ediyor.

Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam

Dem bu demdir

Sosyal ve siyasal gelişmeleri "Kimin işine yarıyorsa o yapmıştır" diye okumak Türk sağına Mahir Kaynak'tan miras bir alışkanlık. Bu mirastan Türk solu da nasibini aldı. Türk solu "Kimin işine yarıyor?" sorusunu daha pragmatist bir aparat olarak kullanmayı tercih ediyor.

Bu "analiz" yöntemine, geçtiğimiz günlerdeki PKK saldırısının ardından yeniden şahit olduk. Medyada CHP'yi açıktan destekleyen bazı isimler saldırının iktidara yaradığı iddiası üzerinden konuyu "yorumladılar." İktidarı "azmettirici" ilan etme cesaretini gösteremeseler de, bu mesaj ima yoluyla öne çıkarıldı.

Saldırının iktidara yaradığı iddiasının sebebi yerel seçim öncesinde CHP ile DEM Parti'nin ittifak görüşmeleri sırasında gerçekleşmesiydi. İnsan hayatını siyasi konjonktürü veya hesapları etkileyen bir unsur olarak gören bu bakış için esas sorun bir "zamanlama" meselesiydi.

Yani aslında, saldırının iktidara yaradığı iddiasının alt metninde CHP'ye yaramadığı düşüncesi yatıyordu.

Bu minvalde CHP'nin PKK'ya karşı son genel seçim öncesindeki ikircikli tavrı başarısız olunmuş bir samimiyet testi olarak karşımızda duruyor.

Aynı bakış açısıyla iktidara yaradığı öne sürülebilecek "PKK'nın Kılıçdaroğlu'na destek mesajları" HDP seçmeninin konsolidasyonu adına ya görmezden gelindi ya da inkar edildi. Kılıçdaroğlu ve CHP'li yetkililer "terör örgütünün söylemlerini ciddiye almama" bahanesiyle bu destek mesajlarına sessiz kaldı.

Geldiğimiz noktada, örgütün kendini belirleyici aktör olarak gösterme ve hayatta kalma çabaları CHP'nin DEM Parti ile kurmayı arzuladığı ittifak hesapları ile ters düşüyor.

Ancak, ideolojik olarak gün geçtikçe aynileşen bu iki partinin ittifak ihtimalini pazarlık süreci belirleyecektir.

İttifak kararı alınırsa ya da alınmışsa, kamuoyunun tepkisinin düşük olacağını bekledikleri bir "zamanda" açıklanacaktır.

1 Nisan'da CHP'yi ne bekliyor?

14-28 Mayıs seçimlerinde yaşadığı yenilginin ardından "değişim" söylemiyle kurultaya giden CHP'de taşlar yerine oturmadı. Çok klikli yapısı bilinen partide, yeni düzenle birlikte birbirine yakın güçteki grupların yerel seçim sonrası için kurultay hesaplarına başladığı iddiası kulis haberlerine yansıyor.

Son kurultaydan yenilgiyle ayrılan Kemal Kılıçdaroğlu'nun çalışma ofisi açıp yoğun bir şekilde görüşmeler yapmasına başta anlam verilememişti. Ancak daha sonra, Kılıçdaroğlu'nun yerel seçimlerde muhtemel bir başarısızlık sonrası için geri dönüş için hazırlandığı konuşulmaya başladı.

Kılıçdaroğlu'nun yerel seçim sonrasına hazırlık yaptığı iddiası kulis haberlerinden ibaret değil. Kılıçdaroğlu döneminde CHP'de Medya, Planlama ve Sosyal Medya politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem görev başında olduğu günlerden daha aktif bir şekilde çalışıyor.

Eren Erdem'in yönettiği grup ile Ekrem İmamoğlu'na yakınlığı ile öne çıkan hesaplar sosyal medyada bir "trol savaşı" yürütüyor. İmamoğlu'na yakın hesapların Kılıçdaroğlu ve çevresini "Dersim çetesi" ve "Dersim lobisi" olarak hedef alması büyük rahatsızlığa neden oldu. CHP'nin mevcut yönetimine yakın isimler Kılıçdaroğlu'nu Alevileri İmamoğlu'na karşı örgütlemekle itham ediyor.

Özel-İmamoğlu yönetiminin yerel seçimler için aday belirleme sürecinde Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerin üstünü çizmesi bu rahatsızlık parti kavgaya dönüştürdü.

31 Mart sonrası için plan yapan yalnızca Kılıçdaroğlu değil. Ekrem İmamoğlu'nun da aday belirleme sürecine dahil olma hamlesi, İstanbul'da seçimi kaybetmesi halinde CHP Genel Başkanlığı için elinin güçlü olması amacını taşıdığı şeklinde yorumlanıyor.

Öte yandan Özgür Özel'in çevresindeki isimler de kendilerine iktidar alanı oluşturma çabası içinde. CHP'deki kavgalar parti koridorlarından duyulacak boyuta geldi. Aday belirleme süreci birçok kırgınlık ve küskünlüğü beraberinde getirdi. Kavganın daha büyük olduğu il ve ilçelerdeki süreçte daha büyük kırgınlık ve küskünlükler yaşanacak.

Hoyratça yürütülen aday belirleme süreci sonrası yerel seçimlerde yaşanacak başarısızlık parti içi muhalefeti daha güçlü hale getirecektir.

CHP'de bütün klikler hesaplarını yerel seçimlerdeki başarısızlık ihtimali üzerine yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun geri dönme ihtimali her halükarda zor. Ona yakın çevreler de, uğradıkları hakaretlere rağmen, CHP jargonuyla "tıpış tıpış" oy vermeye gideceklerdir.

Ancak yerel seçim sonrası CHP'yi "helalleşme" değil "hesaplaşma" sürecinin beklediği ortada.

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası