Yenikapı Mitingi ve Kavramların Islahı Üzerine
Bahadır Kurbanoğlu / Haksöz-Haber
7 Ağustos Pazar günü Hilal TV’nin yorumcusu olarak Yenikapı’daki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde idik. Saat 14.45’te indiğimiz metrodan alana ulaşabilmek kırk beş dakikayı buldu. Saat 20.00 civarı alandan yorgun argın ayrılırken hala kitleler halinde insan seli alana akmaya çalışıyordu.
Gerçekten de tarihin ender gördüğü, muhteşem bir katılım söz konusuydu. Ulvi amaçlar uğruna kendi içinden şehitler veren, eski ezberlerinin yıkıldığını müjdeleyen, tankların ve namluların korkusunu üzerinden atmanın verdiği yepyeni bir coşkuyla hareketlendiği yüzlerinden okunan bir kitlesellik idi bu.
Bugüne dek bu halkı tanımladığını zanneden iki uç görüşün de -TV yorumcularının aksine- yıkıldığı günlerden geçtiğimizi düşünüyoruz. Bunlardan biri “halkı bin yıllık hikmetli bir yolculuğun nesnesi olarak görüp kutsallaştıran” anlayış (ifrat). Diğeri de “bu halktan hiçbir şey beklenmez” şeklindeki uç görüş (tefrit). Gerçek şu ki, halk bu iki görüşe de tarihe hakiki bir müdahalede bulunarak cevap verdi. Ne düşündüğünü, nasıl değiştiğini, neler yapabileceğini en sarih, en mütevazi, en hakiki biçimiyle gösterdi. Hiç şüphesiz bu tutumun onlarca iç ve dış sebepleri var.
***