Yeni Yapıyı İnşa

Ahmet Varol

Mısır’da yeni yapıyı oturtma ve şekillendirme çabaları ülke içinde ve dışında farklı boyutlardan ele alınıp tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Dr. Muhammed Mursi de bu tartışmaların sürdüğü sırada BM Genel Kurulu toplantısına katılmak için ABD’yi ziyaret etti. Orada Mısırlı sivil toplum kuruluşlarının ve dinî oluşumların ileri gelenleriyle bir araya gelerek değişim sürecini konuştu. Görüştükleri arasında Mısırlı hıristiyan ve yahudilerin ileri gelenleri de vardı. Biz de bu haftaki yazılarımızda bu ülkedeki değişim sürecini ele almak istiyoruz. Değişik boyutlarıyla ele alınması gereken bu konuyu sadece bir makaleye sığdıramayacağımız için bu haftaki yazılarımıza yayma ihtiyacı duyuyoruz.

Bu dönemde Mısır’daki değişim sürecinin en önemli sıkıntılarından biri Suriye’de Baas vahşetinin sürüyor olmasıdır. Bu zulüm ve vahşet her şeyden önce Mısır’daki süreci büyük ölçüde gölgede bırakmakta, özellikle İslâm dünyasında konuşulup tartışılmasının önüne geçmektedir. Oysa sürecin buna iki yönden ihtiyacı var. Birinci olarak özellikle İslâmî kesimde doğrularıyla ve yanlışlarıyla tartışılmasına, doğruların desteklenip yanlışların eleştirilmesine vesile olacaktır. İkinci olarak burada dile getireceğimiz hususlarda da görüleceği üzere yeniden yapılanma sürecinde İslâmi kimliğin belirleyici olmasına karşı değişik yönlerden baskı yapılmakta ve atılacak adımların önünün kesilmesine çalışılmaktadır. Halkın desteğiyle iş başına gelmiş kadronun bu baskı ve taktikler karşısında cesaretli adımlar atabilmesi için uluslararası platformda da desteğe ihtiyacı var. Değişim sürecinin Müslüman toplumlarda tâli planda kalması ve sadece baskıcı taraflarca tartışılması bu yönden olumsuz etki yapacaktır.

Ayrıca Suriye’deki durum Mısır’ı bire bir etkilemekte ve belli bir sorumluluk yüklemektedir. Mısır toplumu her ne kadar bir çalkantı geçirmiş ve değişim sürecine yeni girmiş olsa da Suriye’deki katliamlardan, Baas zulmünden büyük zarar gören Suriye halkına karşı özellikle Arap dünyasının bir büyüğü, ağabeyi olması vasfından dolayı önemli yükümlülük taşıyor. Dolayısıyla Suriye halkının direniş ve mücadelesi Mısır halkı açısından da öncelikli bir konudur ve enerjisinin bir kısmını ona yöneltmesi gerekir.

Bu merhalede Suriye’deki direnişin bileğinin güçlendirilmesi ve orada zulmün köşeye sıkıştırılması için Türkiye’yle Mısır arasında işbirliği ve dayanışmanın artırılması büyük önem taşıyor. O açıdan Türkiye’nin haklı ve meşru direnişe destekte geri adım atmaması, yerli Baas lobisinin ve onun uluslararası platformdaki destekçilerinin baskıcı tutumlarına kesinlikle boyun eğmemesi gerekir. Fakat mültecileri hedef alan dezenformasyon ve politik hesaplı lobi faaliyetlerinin aleyhte sonuçlar doğurduğunu, hükûmetin tutumunu etkilediğini görüyoruz. Oysa Türkiye’nin yapması gereken, zulme karşı mazlumların yanında duranlarla ilişki ve işbirliğini güçlendirmektir.

Yeniden yapılanmada önce mevcut sistemin bertaraf edilmesi sonra yeni sistemin oturtulması gerekir. Normalde birinci işlem göze daha büyük görünür. Çünkü hâkim sistemin çok sağlam temeller üzere kurulu olduğu ve iyi korunduğu düşünülür. Ama yeni sistemin kurulması ve oturtulması daha zordur.

Eski sistemin derin unsurlarının varlığını korumasından kaynaklanan sıkıntılar var. Onların tasfiyesi ve etkisiz hale getirilmesi belli bir zaman alacaktır. Çünkü etkilerini ve güçlerini korumak için ellerindeki tüm imkânları değerlendiriyorlar. Ayrıca global sistemle derin bağlantılarının olmasından kaynaklanan zorluklar var. Bu bağlantıları olmasaydı tasfiye edilmeleri daha kolay olacaktı.

Yine yeni yapılanmayı hedefleyen çok farklı unsurlar var ki içlerinde İslâmi kesimden olanlar bile mevcut. Zikrettiğimiz üzere eleştiriler faydalı ama tamamen silip atan, geçmiş sistemden farksız ABD güdümlü gibi lanse eden yaklaşımlar haksız ve yıkıcıdır.

Bununla birlikte anketlerden halk desteğinin arttığı sonuçları çıkması ise ümit veriyor. Mısır Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin Mursi’nin iş başına gelmesinin üzerinden 80 gün geçince farklı şehirlerden 1665 kişi arasında yaptığı anket, katılanların % 79’unun Mursi’nin tavrından memnun olduğunu, % 13’ünün olmadığını, % 8’inin ise cevap vermediğini gösterdi. Anket olumlu bakış ve destekte artış olduğunu gösterdi.

YENİ AKİT