"Yeni Türkiye"ye "Eski Türkiye"nin Resmi İdeolojisi ile Varılır mı?

Yazısında Yeni Türkiye’yi inşa yolunda düşülen çelişkilere dikkat çeken Kenan Alpay, resmi ideoloji ve sembolleri aşmanın önemini vurguluyor.

Oligarşinin resmi ideolojiyi yaşatarak aşılamayacağının altını çizen Kenan Alpay, yazısında konuyla ilgili şunları kaydediyor:

Bürokratik oligarşiyi tasfiye ediliyor da bunun bir adı, tarifi, ideolojik dayanak ve kadroları yok mu ki mesele idari bir değişim gibi takdim edip ilerletilmek isteniyor?! Darbe ve kaos üreten sistemi yıkıyoruz da darbe ve kaos üretimini sistematik hatta kronik hale getiren Kemalist ideoloji, kurum ve kadroları neden tartışma dışı bırakıyoruz? İkinci, üçüncü veya beşinci Cumhuriyet tartışmalarının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü esas kavga cumhuriyetin halkı ve hukuku ne derece temsil edip etmediğiyle doğrudan alakalıdır. Bununla ilgili olsa gerek son dönemde siyasi tarih neredeyse 15 Temmuz daha iyi ihtimalle 17-25 Aralık veya 7 Şubat krizlerinden daha geriye gidemeyecek kadar karartıldı, daraltıldı.

FETÖ ile haklı ve zorunlu mücadele önceliğinin, Türkiye’nin en köklü ve en kronik hastalığı olan Kemalizm’le hesaplaşmayı önemsiz belki de lüzumsuz hale getirdiği zehabı maalesef siyaset ve medyayı sarıp sarmalamış durumda. Yeni Türkiye’ye adım atarken yapılan törenler yine Anıtkabir’den başlıyorken, edilen yeminler yine Atatürk ilke ve inkılaplarına mecburi sadakati deklare ediyorken hiçbir tuhaflık ve çelişki yokmuş gibi mi davranılır? Yeni Türkiye söylemi, salt idari ve teknik bir değişimi değil onunla birlikte siyasi, hukuki ve ideolojik değişimi de öngörmelidir. İdaresi yeni ama ideolojisi eski bir Türkiye mi murad ediliyor? Değişip gelişen teknolojisinin yanında değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen Anayasa’sı sadece mantık açısından değil en temelde toplumsal talepler ve ahlaki kaideler açısından aykırı durmaz mı?

Darbe anayasasına karşı toplumsal mutabakatın öngördüğü güçlü bir hukuk metni koymadıkça Yeni Türkiye söylemi hakikatle bağdaşmaz. Neden bürokratik oligarşiyle hesaplaşırken onu ayakta tutan, ona bir nebze de olsa yasal meşruiyet kazandıran resmi ideoloji, sembol ve ritüellerin sür git devam etsin?

*

Kenan Alpay’ın yazısının tam metni >>>

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!