Yeni Parti Söylentisi ve Yol Açtığı Panik

Hakan Albayrak, yazısında AK Parti’nin eski kurmaylarından Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibi isimlerin katılımıyla yeni bir parti kurulacağı söylentisi ve bunun yol açtığı paniği değerlendirmiş.

Hakan Albayrak’ın Karar’daki köşesinde yayımlanan konuyla alakalı yazısını (21 Aralık 2018) ilginize sunuyoruz:

Yeni Parti Söylentisinin Yol Açtığı Panik

Bazı eski AK Parti kurmaylarının ve AK Partili eski bakanların yeni bir siyasi parti hazırlığı içinde oldukları söyleniyor.

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan isimlerinin öne çıktığı bu söylentiler kimine göre umut, kimine göre kaygı verici.

Kaygı ne kelime?

Panik manzaraları sergileniyor.

***

Eski bakanlardan Ömer Dinçer’in merhum babası için kılınan cenaze namazında Gül, Davutoğlu ve Babacan’ın yan yana durduğunu gösteren fotoğraf, iktidar sözcüsü bir gazeteyi “Hayırdır beyler!” başlığı altında “şer ittifakı” tezviratı yapmaya sevk edecek kadar zıvanadan çıkarabildi.

Cenazeye saygısızlığın olağanüstü çirkinliğini bile umursatmayan bir telaş, hatta panik…

Dahası da var:

İktidar sözcüsü başka bir gazetenin yazarı, Davutoğlu ve Gül’e FETÖ’cülükten operasyon çekilmesini talep etti.

Neymiş?

FETÖ’nün 17-25 Aralık sürecinde hedef aldığı bakanların Yüce Divan’a sevk edilip edilmemesiyle ilgili meclis oylamasının yapılacağı vakit, dönemin başbakanı (Davutoğlu), oylamaya katılmamak -yolsuzlukla suçlanan bakanlar lehinde oy kullanmamak- için ABD’ye uçmuş, Gül de söz konusu bakanlara ‘Ne olacak canım, gidip ifade veriverin’ demiş; Davutoğlu ve Gül’ün “17-25 Aralık’ı siyaseten kabul ettiği”ne delilmiş bunlar; gereği yapılmalıymış!

Meclis’teki o oylama 22 Aralık 2014’te, yani 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden bir sene sonra yapılmıştı; darbe bastırıldıktan, emniyet ve yargıdaki FETÖ’cülerin tepesine binildikten sonra; tehlikenin geçtiği varsayılan bir vasatta…

Söz konusu bakanlar o tarihte bakan değillerdi, hem de bir senedir bakan değillerdi; çünkü FETÖ’nün hedef göstermesinden hemen sonra, bürokratik darbe teşebbüsünün ikinci aşamasının gerçekleştiği 25 Aralık 2013’te dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından istifa ettirilmiş yahut görevden alınmışlardı…

“17-25 Aralık’tan bir sene sonraki o oylamaya katılmadı diye Davutoğlu’na FETÖ’cü diyebildiğine göre, FETÖ’nün hedef gösterdiği bakanları darbe teşebbüsünün orta yerinde sıcağı sıcağına görevden alan Erdoğan’ı herhalde FETÖ’nün önde gideni olarak görüyorsun!” demezler mi adama?

Buncağızı bile düşünmeye el vermeyen bir telaş, hatta panik…

***

‘AK Parti kökenli’ yeni bir parti kurulur mu kurulmaz mı, bilmem; Gül, Davutoğlu ve Babacan beraber hareket eder mi etmez mi, onu da bilmem; ama bunun söylentisi bile böylesine bir paniğe yol açabildiyse, iktidar çevreleri o mutasavver partiye epey şans tanıyor demektir.

‘Mevcut gücümüz alternatifsizliğe dayanıyor. Bir alternatif çıkarsa gücümüz tehlikeye girer’ diye düşünüyor olmalılar.

Yorum Analiz Haberleri

Suriye'deki gelişmelere "şerhli" yaklaşmak Suriyelilerin sevincini hafife almaktır!
Mahmud Abbas'ın ihaneti zilletini artırmaktan başka bir işe yaramadı!
Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!
CHP'nin ideolojik körlüğü Suriye meselesinde ayyuka çıktı!
“Suriyelilerin genelinde zalim bir diktatörü devirmenin onuru var”