Yeni sistem, yeni dönem vurgularının çokça tekrarlanmasına rağmen yeni açıklanan kabinede yer alan bazı isimler ciddi şaşkınlığa yol açtı. Ülkeyi ‘şirket gibi yönetme’ eleştirilerini de besleyen bazı isimlere yakından bakmakta yarar var.
Dikkat çeken isimlerden biri Eğitim’in başına atanan Ziya Selçuk. Kabinedeki pek çok isim gibi iş dünyası ile yakın bağlantısı olan ve bürokrasideki Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı görevi yanında Maya Okullarının sahibi unvanına da sahip Ziya Selçuk 2013’te kendisiyle yapılan bir röportajda Erdoğan’ın dindar nesil projesine katılmadığını belirtiyor ve şunları söylüyor:
"Ben dindar olmayı bu ülkenin ortak paydası olarak görmüyorum. “Dindar değilim” diyor bazıları. Bunun yerine insanların ortak paydasıyla ilgili bir arayışa girmek lazım ki bu ahlak anlayışıdır. Ateistin de Budist’in de Hristiyan’ın da Müslümanın da herkesin bir ahlak telakkisi vardır ve bu evrensel bir temel oluşturur."
Aynı röportajda Atatürk dönemine duyulan hasret ve Köy Enstitüleri övgüsü de dikkat çekiyor. Röportajı yapan Tuğba Tekerek’in Eğitim sisteminde donma mı yaşandı sorusuna cevaben Selçuk şunları söylüyor:
“Donmamış olsaydı Türkiye Atatürk dönemindeki eğitim üretim ilişkisini geliştirirdi. Örneğin o dönemde köy enstitüleri sahici bir eğitim iradesinin göstergesiydi. Ama bu eğitim-üretim ilişkisi Atatürk’ten sonra çok zayıfladı...”
Ziya Selçuk Gezi eylemcilerini öven sosyal medya mesajlarına da sahip ilginç bir isim. “İnsanlar siyasal konularda farklı yaklaşımlar sergileyebilirler, ne var bunda” denilebilir elbette ama örneğin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun, belli ki ortalığı yatıştırma gayesiyle, Gezi eylemcilerine selam içeren bir tweet attığı için FETÖ’cülükle suçlandığı ve çok uzun süre hapis yattığı düşünüldüğünde bu durum ister istemez dikkat çekiyor.
Yeni kabinenin bir başka dikkat çeken ismi ise Kültür ve Turizm Bakanlığına getirilen Mehmet Ersoy. Mehmet Ersoy ETS Tur isimli turizm firmasının sahibi. Firma bünyesinde çok sayıda turistik tesis ve Kıbrıs’ta kumarhane de içeren beş yıldızlı oteller barındırıyor. Medya organlarında sürekli ‘teşhir’ edilen firmaya ait reklam görsellerinden yeni dönemde nasıl bir kültürel dönüşümle karşı karşıya kalabileceğimize dair bir fikir edinilebilir.
İş dünyasının ağırlığının ziyadesiyle yansıdığı kabinede Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na Mehmet Cahit Turhan’ın getirildiğini görüyoruz. Mehmet Cahit Turhan Türkiye’de hemen her ihalede isimleri geçen birkaç şirket arasında sayılan olan Cengiz ve Limak’la bağlantılı bir isim. Mehmet Cengiz’e ait Cengiz İnşaat ile Nihat Özdemir’in patronu olduğu Limak İnşaat’ın üstlendiği 3. Havaalanı bağlantı yolları ve Kuzey Marmara Otoyolu konsorsiyumunun CEO’luğunu sürdüren Mehmet Cahit Turhan yeni dönemde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak ‘hizmet’ edecek!
Yine iş dünyasından atanan bir başka isim de Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Suriye İş Konseyi başkanlığı da yapmış Ruhsar Pekcan. Erdoğan tarafından Ticaret Bakanlığı koltuğuna oturtulan Pekcan, bakan olduğunu isminin açıklandığı gün öğleden sonra Külliyeye davet edilmesiyle öğrendiğini söylüyor. Bu da bize Ankara’da işlerin nasıl yürüdüğü hakkında bir fikir vermekte.
Kabinede dikkat çeken bir başka isim Tarım ve Orman Bakanlığının başına getirilen Bekir Pakdemirli. Bekir Pakdemirli Özal’ın bakanlarından Ekrem Pakdemirli’nin oğlu. Kardeşi Mehmet Pakdemirli ise Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütürken FETÖ’den tutuklanmış ve halen cezaevinde bulunmakta.
Suçun şahsiliği ilkesince insanın kardeşinin suçlanmasının kendisiyle ilgili bir şey iade etmeyeceği söylenebilir. Doğrusu da budur ama uygulamaya bakıldığında aile fertlerinden ötürü sayısız insanın uğradığı mağduriyet önümüzde duruyor. Tüm bu manzaraya baktığımızda ortada bir gariplik olduğu muhakkak. Umarız işler bundan böyle önceden sürdüğü gibi değil, Bekir Pakdemirli’nin kardeşinin neyle irtibatlı, neyle suçlu olduğuna bakılmaksızın bakanlık koltuğuna oturtulması örneğinde görüldüğü şekilde gelişir. Zaten hukuka uygun olan da budur.
Şüphesiz Erdoğan kabinesinin en dikkat çeken ismi ise damat Berat Albayrak. Hangi yeteneğiyle, birikimiyle Hazine ve Maliyenin birleştirilmesiyle oluşan yeni bakanlığın başına geçirilmiş olabileceği sorusunu işin doğrusu kimse merak etmiyor!