Abdurrahman Dilipak’ın evinin haczedilmesiyle sonuçlanan Güven Erkaya davasının yeniden görülmesine dün başlandı. “Kaynağı belirsiz” 9 lüks dairenin sahibi olmalarına rağmen Dilipak’ın evine de göz diken Erkaya ailesinden kimsenin duruşmaya gelmemesi dikkat çekti. Talepleri dinleyen mahkeme hakimi duruşmayı 11 Aralık tarihine erteledi.
rımız Abdurrahman Dilipak’ın 30 yıllık emeğinin ürünü olan evinin haczedilip satılmasıyla sonuçlanan Güven Erkaya davasının yeniden görülmesine dün başlandı. Ankara 18. Asliye Hukuk Dairesi’ndeki ilk duruşmaya Abdurrahman Dilipak ile müvekkili Ali Pacci katıldı. “Kaynağı belirsiz” 9 lüks dairenin sahibi olmalarına rağmen Dilipak’ın evine de göz diken Erkaya ailesinden ise duruşmaya gelen olmadı. Henüz 20 milyon lirayı aşan taşınmazlarının hesabını vermeyen aileyi, avukatları Yalçın Selamoğlu temsil etti.
DİLİPAK HUKUKSUZLUK TESPİTİNİ HATIRLATTI
Duruşmada söz alan Dilipak, 28 Şubat sürecinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevinde bulunan Oramiral Erkaya’nın ölümü üzerine bir eleştiri yazısı kaleme aldığı için, Erkaya’nın varislerinin kendisine dava açtığını hatırlattı. Aleyhine sonuçlanan davayı AİHM’e taşıdığını ve başvurusunu kabul eden AİHM yargıçlarının “dostane çözüm” kararı verdiğini kaydeden Dilipak, Erkaya ailesinin açtığı davaya ilişkin hukuksuzluk tespiti yapıldığını ifade etti.
“ERKAYA DA AYNI SUÇTAN TUTUKLANACAKTI”
Abdurrahman Dilipak’ın avukatı Ali Pacci de, mahkemeye 12 sayfalık bir dilekçe sundu. Pacci, dosyaya konulan dilekçede, müvekkilinin evine el konulmasıyla sonuçlanan daha önceki yargılamanın iadesine karar verilerek, kararın ortadan kaldırılmasına, davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etti. Erkaya’nın mesai arkadaşları olan ve dönemin komuta kademesini oluşturan generallerin tamamının Ankara’da yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklandığını belirten Pacci, Erkaya da hayatta olsaydı, onun da aynı şekilde gözaltına alınacağının ve hatta tutuklanacağının açık olduğunu vurguladı. Pacci, bu hususun Erkaya’nın oğlu Argun Erkaya tarafından da “Babam yaşıyor olsaydı, şimdi cezaevinde olurdu” diye itiraf edildiğini dile getirdi.
ERKAYA AİLESİ TAZMİNAT İÇİN GERÇEKLERİ GİZLEDİ
28 Şubat soruşturmasının halen sürdüğünü hatırlatan Pacci, önceki dava sürecinde davacıların gerçekleri gizleyerek, murisleri Güven Erkaya ile ilgili darbe girişimi delillerini bildikleri halde, bunu saklayarak önceki manevi tazminat kararını aldıklarını belirtti. Önceki manevi tazminat kararının ortadan kaldırılmasıyla ilgili somut gerekçelerinin olduğunu kaydeden Pacci, Gölcük Donanma Komutanlığı’nın gizli bölmesinden ve 28 Şubat soruşturması süresince bir çok bilgi ve belgelerin gün yüzüne çıktığını, dolayısıyla meşru hükümeti ortadan kaldırmakla, insanlar hakkında fişleme dosyaları hazırlamakla suçlanan Erkaya’nın “saygın bir komutan olduğu” iddialarının, son çıkan deliller ışığında çürümüş olduğunu vurguladı. Müvekkilinin Güven Erkaya ve mirasçıları ile şahsi bir husumetinin olmadığını dile getiren Ali Pacci, yargılamanın iadesini istedi.
11 ARALIK’A ERTELENDİ
Talepleri dinleyen mahkeme hakimi, davalılar vekilinin 28 Eylül 2012 tarihli cevabına cevap vermesi için Dilipak ve vekili Pacci’ye iki hafta süre verilmesi, davacı tarafının cevaba cevap dilekçesinin alınıp davalılar vekiline tebliğ edildikten sonra gereğinin düşünülmesine karar verdi. Duruşma 11 Aralık tarihine ertelendi.
DİLİPAK’IN EVİNİ SATTIRMIŞLARDI
Abdurrahman Dilipak’ın, 25 Haziran 2000’de kaleme aldığı yazısı nedeniyle Erkaya’nın varisleri Asuman Kıratlı, Gülden Erkaya ve Argun Erkaya, Ankara 29. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tazminat davası açmıştı. Yaklaşık üç yıl süren davanın sonunda, mahkeme Dilipak’ı 30 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etmişti. 30 bin liralık tazminat geçen süre içerisinde faiziyle 157 bin liraya ulaşmış, borcun ödenebilmesi için de Dilipak’ın 30 yıllık gazetecilik birikimi ile aldığı evi icra yoluyla satılmıştı.