HAKSÖZ-HABER / Özel
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın oğlu Mustafa Yazıcı, iş adamı Mehmet Cevheri'nin kızı Mina Cevheri ile evlendi. İstanbul WOW Otel'deki düğüne, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra çok sayıda bakan katıldı. Düğünde çiftin nikâhını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıydı. Başbakan Erdoğan evlilik cüzdanı çifte vermeden önce, 'üç çocuk' vurgusu yaparak, “Biz şimdi kendilerinden 2071'in inşasını yapacak nesiller bekliyoruz. 2023 demiyorum, 2071 diyorum.” şeklinde konuştu. (Yeni Şafak)
***
Nikâh törenleri, düğünler hem devam eden aile kurumuna hem de bu aile kurumunun ve aktörlerinin değişen profiline dair önemli göstergeler ihtiva ediyor. Özellikle de yeni bir aile kurmak üzere ilk adımlarını atanlar siyaset, sermaye ve sanat dünyasından insanlar olunca bu durum daha bir kendisini gösteriyor.
Bu hafta sonu oğlu Mustafa’yı işadamı Mehmet Cevheri’nin kızı Mina ile evlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’yı Başbakan Erdoğan yalnız bırakmamıştı. Başbakan Erdoğan’ın ‘dindar nesil’ ve ‘en az üç çocuk’ tavsiyesi her ne kadar laikliğe ve modernliğe aykırı yönleri dolayısıyla eleştirilse de eleştiri sahipleri adına ne kadar korkutucu unsurlar taşıdığı tartışmalı bir konudur.
Yazıcı ve Cevheri ailesini bir araya getiren nikâhın sadece Yeni Şafak Gazetesi’ne yansıyan fotoğrafına dahi bakınca sözü edilen korkutuculuğun ne kadar tartışmalı olduğu gün gibi ortaya çıkıyor.
Nasıl mı? Damat bey her ne kadar protest sakallıysa da o sakalıyla papyonu arasında bağıra bağıra sırıtan bir tenakuz adeta gözlerimize batıyor. Yine gelin hanımın kısa kol-dar kesim-açık baş gelinliği ile verdiği resmi bu ‘yeni dindar aile’ tablosuna ekleyelim. Aile, dindar aile, muhafazakâr aile modeli olarak gazeteler üzerinden lanse edilen bu mudur?
Nikâh defterini gelin hanıma teslim eden Başbakan’ın gelin ve damada ‘üç çocuk’ tavsiyesinden başka bir tavsiyesi olmuş mudur bilemiyoruz. Ama görülen o ki siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının özellikle de muhafazakâr kimlikleri dolayısıyla AK Parti’ye yakın olanları arasında “en az üç çocuk”tan başka tavsiyelere de ihtiyacı var.
Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, iş adamları gelin ve damat adayı olarak yetiştirdikleri kızlarına, oğullarına gereken ihtimamı göstermeden “dindar nesil” söylemi üzerinden fazla iddialı konuşmamalılar. Şu fazlasıyla göze batıyor: İktisadi ve siyasi statüsü yükselenlerin aile profili biraz dindar ama daha fazla seküler görüntü arz ediyor. Namazsız, tesettürsüz ama zengin ve gösterişli, hırslı ve tüketimci ailelerin özendirildiği bu süreç Başbakan tarafından hedef gösterilen “yeni dindar nesil”in ayaklarının sağlam yere basmadığının göstergesi oluyor.
Papyon ve gelinlik, yeni kurulacak aile modeli adına zannedilenden çok daha fazlasını anlatıyor.