Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
ABD güçlerinin hava destekli bombardımanıyla ile birçok kasaba ve köyü IŞİD’den alan PYD’nin saldırıları sürerken, Suriye Türkmenleri Gaziantep’te toplanarak durum değerlendirmesi yaptı. Suriye Türkmen Meclisi öncülüğünde düzenlenen toplantıya tüm cephelerden askeri ve siyasi temsilciler katıldı.
Mevcut durum karşısında alınması gereken tavır ve atılması gereken adımların konuşulduğu toplantı sonrası Al Jazeera Türk’e özel açıklamada bulunan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, ağırlıklı gündem konusunun YPG’nin ilerlediği bölgelerde yaşanan sıkıntılar olduğunu ve sürecin bu şekliyle devam etmesi halinde büyük bir mağduriyet olacağını ifade etti.
‘Türkmenler seferberlik ilan etmek zorunda’
Önce Esed’in varill bombaları sonra da IŞİD’in saldırıları nedeniyle köylerini terk eden Türkmenlerin gelinen noktada büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu iddia eden Türkmen Meclisi Başkanı, “şu an köylerimiz kasabalarımız YPG tehdidi altında ve bu durum karşısında umumi bir seferberlik ilan etmemiz kaçınılmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle Suriye savaşının boyut değiştirdiğini ve daha karanlık hesaplara mahkûm edildiğini belirtmek gerekiyor. Biz Türkmenler olarak Esed zulmüne karşı başlayan haklı isyanı destekledik. Hiç bir biçimde özerk bir bölge vesaire düşüncemiz olmadı. Suriye’nin bütünlüğünü daima önemsedik. Etnik temelde oluşumlar içerisine girmedik. Gençlerimiz farklı gruplarda bu savaşa iştirak etti. Varil bombalarının artması ile birçok Türkmen, evlerinden yurtlarından göç etmek zorunda kaldı. Sonrasında IŞİD geldi, bizim bölgelere saldırdı ve büyük oranda Türkmen muhitte hâkimiyet sağladı. Bu sebeple yeni bir göç dalgası daha oluştu ve yurtlarımız bir kez daha boşaldı. Türkmenlerin Türkçe konuşuyor olması ve Türkiye’de daha az sorunla karşılaşma ihtimalleri göç oranını artırdı. Şimdi yeni bir işgal dalgası ile karşı karşıyayız ve tüm Türkmenler yurtlarına sahip çıkmak zorunda. Ata yadigârı toprakları kimseye terk etmemiz beklenmesin. Bunun için de Suriye dışında yaşayan tüm Türkmenlerin yeniden evlerine, köylerine sahip çıkmaları için yeni bir seferberlik ilanı gerektiğine inanıyoruz.”
Mustafa, savaşan direniş gruplarına, YPG gibi destek verilmemesinin, bölgede oynanmak istenen oyunu yeterince gösterdiğini söyledi.
‘Ateşle oynuyorlar’
Esed rejimine karşı verilen mücadeleyi ‘fırsata dönüştürme ve Suriye’de müstakil bir Kürdistan kurma eğiliminin’ iyice belirginleştiğini savunan Türkmen Meclisi Başkanı’na göre, bölgede yeni savaşları tetikleyecek ve yeni düşmanlıklar üretecek bu proje ‘Ateşle oynamak’ anlamına geliyor.
“Esed’in Nusayri azınlık diktasına isyan eden Suriye halkını kim, nasıl Kürt azınlığın egemen olduğu bir yönetim şekline ikna edebilir? Şu an oldubittiye getirilen, ‘Suriye Kürdistanı’ büyük oranda Arap ve Türkmenlerin toprakları üzerinde inşa edilecek. Bunu ne Türkmenler ne de Araplar kabullenecek. Kürtlerle diğer etnik yapılar arasında yeni bir savaş ve husumet dönemi başlayacak. Bölgeye daha fazla kan ve gözyaşı getirecek olan ‘Suriye Kürdistanı Devleti’ projesi, tüm çevre ülkeleri de içine alacak yeni bir buhran döneminin başlangıcı olacaktır.”
‘ABD’nin IŞİD’e karşı savaşı sadece YPG’ye destek vermekten ibaret’
Kobani saldırısı ile birlikte ilerleme kaydeden YPG’nin en büyük destekçisinin ABD öncülüğünde oluşturulan Koalisyonun hava saldırıları olduğunu vurgulayan Abdurrahman Mustafa'ya göre, aynı desteğin IŞİD karşısında savaşan direniş gruplarına verilmemesi, bölgede oynanmak istenen oyunu yeterince gösteriyor.
“Suriyeli muhalif gruplar 18 aydır IŞİD’e karşı savaşıyor. Bu savaş süresince binlerce sivil IŞİD tarafından katledildi. IŞİD sadece Kobani’de değil, tüm Suriye’de terör faaliyetleri yürütüyor. Neden Kobani’de ve sonrasında Tel Abyad’da, YPG’nin hava gücü gibi çalışan koalisyonun uçakları, 50 kilometre uzaklıkta bulunan Savran cephesinde muhaliflerle savaşan IŞİD mevzilerini vurmuyor ? Bu durum her şeyi yeterince açıklıyor.”
‘Türkiye’nin Suriye sınır hattı Türkmen bölgelerinden oluşuyor’
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı, Bayırbucak Türkmen bölgesinden Halep kırsalına ve Tel Abyad bölgesine uzanan sınır şeridinde yerleşim birimlerinin daha çok Türkmen köy ve kasabalarından oluştuğunu söyledi.
Sınırda gelişen son olayların, bu durumu değiştirmeye dönük bir adım olduğunu belirten Mustafa, Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit edecek gelişmelere izin vermeyeceğine inandıklarını ve devlet olarak Türkiye’nin desteğine her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyduklarını da sözlerine ekledi.
Sahada savaşan komutanlar ve siyasi temsilciler arasında istişare toplantıların önümüzdeki dönemde daha sık tekrarlanacağını beyan eden Mustafa, 7 Haziran genel seçimi sonrası Türkiye’de oluşacak yeni siyasi tablonun Suriye Türkmenleri ile ilgili Türkiye’nin genel politikasını değiştirmesini ve Türkmenlerin desteklenmesi konusunda herhangi bir tavır değişikliği beklemediklerini ifade etti.