HAKSÖZ-HABER
Bugünkü Zaman gazetesinde ve pek çok internet sitesinde yayınlanan bir haberde gelen istihbarat çerçevesinde Suriye kaynaklı bombalı araçlarla Türkiye’de eylem yapılacağı bilgisi üzerine emniyetin alarma geçirildiği ifade edilmekte.
Haberde El-Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütün yeni eylem planının Türkiye’yi hedef aldığı iddia ediliyor ve örgüt tarafından bomba yüklü 7 aracın Şanlıurfa sınırından Türkiye’ye sokulmaya çalışıldığına dair alınan istihbaratın ardından güvenlik güçlerinin teyakkuza geçtiği belirtiliyor. Devamla, bu istihbarata rağmen bomba yüklü iki aracın Türkiye’ye geçiş yaptığı yönünde güçlü bulgulara da ulaşıldığının ifade edildiği haberde Gaziantep ve Hatay’daki mülteci kampları çevresinde güvenliğin üst düzeye çıkarıldığı vurgulanıyor. Haberde yer alan şu cümleler ise bilhassa dikkat çekici: “…El Kaide bağlantılı IŞİD de kendine yeni bir hedef belirledi. Buna göre, örgüt, Türkiye’de önümüzdeki günlerde büyük bir eylem yapmak için çalışmalara başladı. Bu kapsamda Suriye’nin Rakka şehrinde 7 araç bombalı saldırı için hazırlandı.”
Bir dizi ürkütücü iddianın sıralandığı bu haberde alınan istihbarattan, güçlü bulgulardan söz edilmesine rağmen en küçük bir mantık kırıntısının dahi gözetilmediğini gözlemlemek mümkün. Öncelikle IŞİD’in Türkiye’yi niye hedef alacağının izahı yok, mantığı da yok! Öyle ya IŞİD Baas rejimini halletmiş de sıra Türkiye’ye mi gelmiş? Muhalif bir örgüt Suriye halkının neredeyse tek nefes borusu pozisyonunda olan, muhaliflerin rahat hareket edebilmesine imkân tanıyan tek ülke olan Türkiye’ye neden saldırsın? Bu sorgulamanın yapılmadan bu haberin aktarılması gerçekten çok büyük bir saçmalık teşkil ediyor!
Ama bu haberlere ilişkin olarak dikkatsizlikten, özensizlikten daha büyük bir sorunun mevcudiyeti gözden kaçmamalı! Acaba malum çevrelerin önce bu tür haberler yayarak, bilahare gerçekleştirmeyi planladıkları yeni bir vahşiliği örtme, suçlarını düşmanlarının üzerine yıkma çabası içinde olduklarını düşünmek gerekmez mi?
Bunun bir evham, abartılı bir komploculuk olduğu falan düşünülmesin. Reyhanlı’da aynen bu durum yaşandı. Reyhanlı’da 11 Mayıs’ta 52 kişiyi katleden Baasçılar hem “içişlerine karışan” Türkiye’ye ağır bir darbe indirmiş oldular, hem de bu alçakça eyleme ilişkin olarak yaydıkları söylentilerle, asparagasla dikkatleri Baas’ın üzerinden farklı yerlere yöneltmeyi hedeflediler. Hatırlanacak olursa “Rakka’dan yola çıkan Nusra bağlantılı bombalı araçlar” türünden sahte istihbaratlarla, bilgilerle yürütülen zihin bulandırma çabaları bir ölçüde başarılı oldu ve bu palavralar en azından Baas’a sempati duyan ya da muhalefete düşmanlık yapan çevreler için bir tutamak oldu.
Bu haber ister istemez birilerinin aynı tuzağı, iftira mekanizmasını bir kere daha işlettiğine, benzer bir kirli operasyonu yeniden devreye sokma çabası içinde olduğuna dair ciddi kuşkular doğuruyor. Böyle saçma sapan haberleri yaymadan evvel Baasçı çevrelerin etkili biçimde yürüttükleri propaganda kampanyasına dikkat etmekte yarar var!