Bakanlar Kurulu dün Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. 7 saat süren toplantıda terörle mücadele, Suriye'deki ateşkes ve gündemdeki gelişmeler masaya yatırıldı. Yeni anayasa konusu da kabinenin ana gündemi oldu. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş yeni anayasa yapım süreci ile ilgili net mesajlar verdi. CHP'ye yeniden masaya dön çağrısı yapan Kurtulmuş, masanın kurulmaması durumunda AK Parti'nin kendi hazırlayacağı anayasayı TBMM'ye getireceğini söyledi. Kurtulmuş özetle şunları kaydetti:
KAÇAN ANAYASA KAÇKINI OLUR
Bu parlamento yeni anayasa yapmazsa, hangi yasayı çıkartırsa çıkartsın aslında hiçbir şey yapmamış olacaktır. Nasıl yapılacağı bellidir. Bunun yolu parlamentoda gerekli çoğunluğun sağlanarak yapılmasıdır. Anayasa yapım süreci zaten başlamıştır. Bu anayasa yapım sürecinden şu ya da bu gerekçeyle kim kaçarsa, millet kaçanı anayasa kaçkını olarak tanımlar. Herkes ne tür bir anayasa istiyorsa, buyursun demokratik masa ortadadır. Herkes görüşünü dile getirsin. Bir birimizi ikna edebilirsek edelim, edemezsek sonuçta 330'u bulursak millete gidelim. İşin sahibi millet ne istiyorsa onu yapsın. Uzlaşmayla bir noktaya gidilemezse biz kendi görüşlerimizi parlamentoya sunma konusundaki adımlarımızı atarız.
82 MADDELİK PLAN ELE ALINDI
Bakanlar Kurulu'nda görüşülen bir diğer önemli konu da son şekli verilen 82 maddelik 'Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı' oldu. Bu süre içerisinde teklif edilen bu eylem planının ilgili eylemlerinin bir kısmının sahada yapılmaya başlandığını görmekten de büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu eylem sadece güvenlik maksadıyla ortaya konmuş bir plan değil. Bunun da ötesinde toplumun yeniden rehabilitasyonu, şehirlerin yeniden inşaası alanında atılacak adımların koordinasyonuyla ilgili bir eylem planıdır.
GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
(Cumhurbaşkanı'nın AYM hakkındaki sözlerinin ardından bireysel başvuru hakkıyla ilgili bir düzenleme gündeme gelebilecek mi sorusu üzerine) Cumhurbaşkanımız AYM'nin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur. Herkes herhangi bir mahkeme kararına karşı görüş ifade edebilir. Kaldı ki Cumhurbaşkanımız görüşlerini AYM karar almadan önce değil aldıktan sonra ifade etmiştir. Yoksa AYM'nin bireysel başvurulara karşı bir müracaat merci olmasını ortadan kaldıracak bir görüş değildir.
ALGI OPERASYONU
(Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında Cerrattepe konusunda görüş ayrılığı mı var? sorusu üzerine) Son zamanlarda bu anlamda hükümetle Beştepe arasında görüş ayrılıkları varmış manasına gelecek birtakım algı operasyonlarının yapıldığını görüyoruz. Bir ayrılık varmış bir ikilik varmış tezini ortaya atmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Cerattepe'de hukuki bir süreç var. Bu sürecin sonunda neler olacak onu hep beraber göreceğiz.
Yeni Şafak