Yeni Anayasa tartışmalarının karşılığı nedir?

Kenan Alpay, yeni anayasa gündemini MHP’nin taslak önerisi bağlamında değerlendirdiği yazısında eski teamüllerle yeni anayasa yapılamayacağını vurguluyor.

Kenan Alpay’ın yazısından konuyla alakalı bir bölüm şöyle:

Peki, yeni ve sivil anayasa söylemleri toplumsal bünyede ne oranda karşılık buluyor? Meclis’teki muhalif partiler, sivil toplum örgütleri veya geniş toplum kesimleri üzerinde yeni anayasa çağrıları nasıl bir iklim, ne derece bir heyecan oluşturuyor? Sokakta, pazarda, hane halkında, işçi-köylü veya esnaf nezdinde yeni anayasa büyük bir ilgi ve destek mi görüyor şu dönem ve şartlar içerisinde? “Evet, güçlü bir destek görüyor” diyebilmek için epeyce gözü karartmış olmak lazım. Bu iki sebepten ötürü böyle. Birincisi ekonomik açıdan ciddi bir daralma ve belirsizlikle karşı karşıya kalan toplumsal yapı yeni anayasa tartışmalarının ne getirip ne götüreceği hususunda pozitif bir kanaat belirtmiyor. İkincisi ise sürekli yeni ve sivil vurgusu yapılmasına rağmen “değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” ilk dört maddenin siyaset ve bürokrasinin zihnine adeta kazık çakmış olmasından ötürü bu tür tartışmalar için ciddi ve güçlü bir ümit besleyemiyor.

Ne denli acil ve hayati bir ihtiyaç olsa anayasa tartışmalarının şu dönemde toplumda bir karşılık bulması hiç de kolay olmayacak. Coronavirüs dolayısıyla yaşanan daralma ve belirsizlik iktisadi yapı ve işleyişte gün geçtikçe ağırlaşan sıkıntılar dolayısıyla toplumu bu tür tartışmaların tamamen dışına savurmuş durumda. İnsan Hakları Eylem Planı gibi bir mesele özellikle devlet ve siyasetçiler tarafından, emniyet ve yargı tarafından sergilenen tutarsız ve kamuoyunu rencide edici davranışlar sebebiyle en küçük bir alakadan bile nasipsiz kalmasına sebep oluyor. Eski Türkiye’nin aktörlerinin, karanlık dönemlerin alışkanlıklarının adeta hortlamışçasına medya, iş dünyası, siyaset ve bürokrasi üzerinde tekrar tahakküm kurması yaşanan hayal kırıklığını büyütmekten başkaca bir işe yaramıyor.

***

YAZININ TAM METNİ >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!