Karadeniz Vakfı ve Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezinin (KASAM) YouTube kanalında "Yemen Savaşı ve Uluslararası Toplum: Biz Nerede Duruyoruz?" başlıklı online panel düzenlendi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun'un moderatörlüğünde düzenlenen panele, Türkiye-Yemen Derneği Başkanı Dr. Humaykani ve Türkiye'nin eski Yemen Büyükelçisi ve halihazırdaki Oslo Büyükelçisi Fazlı Çorman katıldı.
Moderatör Kurşun, Yemen-Türkiye arasındaki tarihi bağı hatırlatarak Anadolu'daki birçok evde Yemen'den bir hatıra bulunduğunu ve Yemen'nin uzak bir coğrafya olmadığını belirtti.
Arap Baharı sırasında Yemen halkının çok barışçıl bir şekilde hareket ettiğini dile getiren Kurşun, iç ve dış dinamiklerden kaynaklı olarak Yemen'deki sürecin daha sonra değiştiğini ifade etti.
Kurşun, Yemen'de insanlık dramı yaşandığını altını çizerek bir zamanlar "mutlu Yemen" olarak tanımlanan ülkenin, bugün karanlık bir Yemen'e dönüştürüldüğünü vurguladı.
Osmanlı'nın Yemen'de yaptığı hizmetlerle Yemen'i Anadolu'dan ayrı tutmadığının altını çizen Kurşun, "Osmanlı, 1871'lerde bölgede ciddi bir modernleşme faaliyeti başlatmıştır. Pek çok alanda adeta İstanbul, Kocaeli, Bursa'ymış gibi hizmetler götürmüştür." dedi.
"Yemen'deki dinamiklerin özünde mezhep sorunu yok"
Büyükelçi Çorman da görev yaptığı dönemde Yemen'in çok ilginç bir sürecine tanıklık ettiğini belirterek "Türkiye, tabiatıyla Yemen'de önemli bir etkendir. Yemenlilerin gönlünde çok net bir şekilde Türkiye'ye yönelik bir teveccüh vardır. Türkiye ne düşünüyor? Türkiye nasıl hareket ediyor konusunu, Yemenliler göz önüne alırlar." ifadelerini kullandı.
Çorman, Yemen'in geçmişte mezhep savaşlarının yaşanmadığı bir ülke olduğunu aktararak "Yemen'deki dinamiklerin özünde bir mezhep konusu olmadığını düşünüyorum. Bu iktidarı ele geçirme konusudur. Mezhep burda iktidarın bir aleti olarak kullanılmıştır. İran faktörü, Yemen'de olayları daha da karıştıran bir unsur olarak gündeme gelmiştir." diye konuştu.
"Yemenliler, Libya'daki gibi gerçek bir müttefik bekliyor"
Dr. Humaykani de Yemen'deki insani durumun Arap Baharı öncesinde de sorunlu olduğunun altını çizerek "Devrim öncesinde de 7 milyon insan açlık sınırındaydı. Halkın o dönemki iktidara karşı ayaklanmalarının nedenlerinden biri de ekonomik krizlerdi denebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede 2 milyon çocuğun açlık sınırının altında yaşadığını vurgulayan Humaykani, nüfusun büyük kısmının açlık ve sefaletle mücadele ettiğini söyledi.
AA’nın bildirdiğine göre, Humaykani, halihazırda ciddi bir insani krizle mücadele eden Yemen'in, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından da büyük ölçüde etkilendiğini belirterek "Yemen, Kovid-19 salgınında dünyada en yüksek ölüm oranına sahip ülke." dedi.
Yemenlilerin gerçek bir ortak beklediklerini vurgulayan Humaykani, "Yemenliler, Libya'ya bakınca Yemen için de gerçek bir müttefik bekliyor, Somali-Türkiye ilişkilerini gözlemleyen Yemenliler, Somali'nin geliştiğini, ilerlediğini görüyor." yorumunu yaptı.
Humaykani, Türkiye'nin özgürlük, gelişmişlik ve demokrasisiyle Yemenli gençlerin gözünde bir örnek olduğunu sözlerine ekledi.