Yemen'deki savaş üç yılı geride bırakırken, ülkede yaşanan felaketi yansıtan fotoğraflar vicdanları sızlatıyor. Açlıktan hayatını kaybeden Yemenli minik Emel'in hafızalara kazınan zayıf bedeni, dünyanın gözlerini bir kez daha Yemen'e çevirirken, çağımızın en büyük insan kaynaklı felaketi; çocuk, kadın, yaşlı demeden can almaya devam ediyor.
Yemen, 2014'te Husi milisleri ve müttefiklerinin ülkede silah zoruyla hakimiyetini arttırması ve başkent Sana'da meşru hükümete darbe yapmasıyla şiddet sarmalına girdi. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun da meşru hükümeti yeniden tesis etmek için Husilere yönelik Mart 2015'te operasyon başlatmasıyla ülkedeki gerilim giderek arttı. Dördüncü yılındaki savaş, Yemen'in zayıf ekonomisini ve altyapısını yıkım seviyesine getirdi ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "dünyanın en büyük insani felaketi" şeklinde tanımlanan drama dönüştü.
Yemen, 30 milyon civarındaki nüfusuyla dünyanın en fakir ülkeleri arasında. Savaşın ağırlığını da yüklenen Yemen; açlık, kolera, çatışmalar ve hava saldırıları sonucunda bedelini sivillerin ödediği insanlık dramına sahne oluyor.
Savaşın kurbanı çocuklar
Dünyanın en feci insanlık felaketlerinden birinin yaşandığı Yemen'de, BM verilerine göre, her on dakikada beş yaş altı bir çocuk önlenebilir bir ölüme kurban gidiyor. Açlıktan hayatını kaybeden Yemenli minik Emel bunlardan yalnızca bir tanesi.
New York Times gazetesinde açlıktan bir deri bir kemik kalmış fotoğrafı yayınlandıktan sonra sosyal medyada gündem olan ve yardım çağrıları yapılan Emel'in bedeni, savaşın acı yükünü daha fazla taşıyamadı. Emel'in ailesi geçen hafta küçük kızın ülkenin kuzey kesimindeki bir sığınmacı kampında yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ancak, Yemen'deki savaş daha nice Emellerin canını almaya devam ediyor.
Ülkede, kadınlar ve çocuklar, savunmasızlar listesinde en üstte yer alıyor. Erkek çocukları, gruplarca zorla silah altına alınırken kız çocukları da hayatta kalabilmeleri için erken yaşta evliliğe zorlanıyor. Okul çağındaki çocukların dörtte biri eğitimden yoksun ve 2 bin 500'e yakın okul hasarlı veya eğitim verilemez durumda.
Yine BM verilerine göre, nüfusun yaklaşık dörtte üçüne tekabül eden 22 milyon insan, acil insani yardım ve korumaya muhtaç. Dördüncü yılına giren savaş 2 milyona yakın Yemenliyi de ülke içinde yerinden etti.
BM İnsan Hakları Ofisi'nin 2017 yılındaki açıklamasına göre savaş ve buna bağlı sebeplerden en az 10 bin insan can verdi. Ancak bağımsız araştırmalar bu sayının çok daha fazla olduğuna işaret ediyor. İngiltere merkezli Silahlı Çatışmaların Konumlanması ve Olay Veri Projesi (ACLED), Yemen'de Ocak 2016'dan bugüne 50 binin üzerinde sivilin hayatını kaybettiğini savunuyor.
İki taraf da suçlu
Yemen Veri Projesi isimli bağımsız araştırma kuruluşuna göre, Yemen'de savaşın başından bugüne kadar, koalisyon güçleri tarafından 18 bin hava saldırısı gerçekleşirken, bu saldırıların üçte biri sivilleri hedef aldı.
Yemen'de koalisyon güçlerinin zaman zaman, cenaze merasimi, pazar yeri, okul otobüsü gibi sivil hedeflere saldırması ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi dünya genelinde tepkiyle karşılandı.
Buna karşın Uluslararası Af Örgütü de yakın zamanda açıkladığı bir raporunda, Husi milislerinin Hudeyde kentinde bir hastaneyi keskin nişancı merkezi olarak kullandığını ve sivilleri kalkan yaptığını duyurdu.
Ekonomik çöküntü ve ambargo sonucunda kıtlık
Yemen'de benzin fiyatları, savaşın başladığı Mart 2015'ten bugüne üç kata yakın arttı. Yemen riyali de dolar karşısında üç kattan fazla değer kaybetti.
Gıda ve ilaç ihtiyacının önemli bölümünü ithal eden Yemen'de ekonomik çöküntü ve limanlara uygulanan ambargo insani felaketi hızlandırdı.
Dünya Gıda Programı (WFP) verileri, Yemenlilerin, dünyanın en büyük gıda güvenliği kriziyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
WFP'ye göre, Yemendeki 8,4 milyon insan için bir sonraki öğünün garantisi yok ve her gün bu rakam artıyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon tarafından bir yıldır ambargo uygulanan Yemen'de insani yardımların akışı kesilirse, WFP, kıtlıktan etkilenen insanların sayısının 14 milyona çıkabileceği konusunda uyarıyor.
Ayrıca, ülke genelinde beş yaş altı üç milyon çocuk, hamile veya emziren kadın kritik seviyede yetersiz besleniyor. Yemen'de 400 bin çocuk akut derecede yetersiz besleniyor ve sağlıklı yaşıtlarına göre dokuz kat fazla ölüm riski taşıyor.
Yemenliler, temel insani hizmetlerden de mahrum. BM'nin verilerine göre, Yemen'deki sağlık tesislerinin yarısı işlemez durumda. Hizmet sağlayanlar de ekipman ve personel eksikliği ile mücadele ediyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 56'sı sağlık hizmetlerinden, yüzde 55'i de temiz suya erişemiyor.
Kolera haftada 10 bin kişiye bulaşıyor
Tüm bu felaketlerin yanı sıra, yerinden olan ülke içindeki sığınmacıların temiz suya ulaşımındaki zorluk, çatışmalar sonucunda su arıtma tesislerinin hasar görmesiyle Yemen, kolera salgının pençesinde boğuşuyor. Kolera, erken teşhis halinde tehlikeli ishal, ağız yoluyla sulandırıcı tuzlarla tedavi edilebilirken, daha ileri vakalarda, damar yolu sıvı ve antibiyotik tedavisi gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre ise Yemen'de kolera salgınının başladığı Nisan 2017'den günümüze 1,2 milyon şüpheli kolera vakası sonucunda, 2 bin 515 kişi hayatını kaybetti. Ekim ayı itibarıyla Yemen'deki kolera salgını, haftada yaklaşık 10 bin hadisenin yaşanmasıyla yeniden ivme kazandı.
Yemen'de bu yılın ilk sekiz ayında kolera teşhisi konulan 154 bin 527 kişiden 196'sı yaşamını yitirdi. Yemen'deki kolera vakalarının yüzde 16'ya yakınının sağlık tesislerinin sadece yarısının hizmet verdiği Hudeyde kentinde yaşandığı belirtildi.
Norwegian Refugee Council (NRC), 16 milyondan fazla Yemenlinin temiz su, arıtma veya hijyenik koşullara erişimi olmadığını, bu durumun da bulaşıcı hastalıkların yayılmasını ve kıtlık sonucu ölümleri de beraberinde getirdiğini açıkladı. Geçen yıl bir milyon Yemenli, kolera veya içme suyu kaynaklı ishal hastalıklarına yakalandı.
İngiltere merkezli yardım kuruluşu Oxfam da aynı şekilde, ülkede son 18 ay içinde 1,1 milyon kolera vakası yaşandığını bildirdi.
Save the Children isimli STK'ya göre, temmuz ayı sonunda Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun hava saldırıları sonucunda Hudeyde'ye su sağlayan artıma tesisi ve su istasyonu hasar gördü. Bu saldırı sonrasında, hastalığa yakalananlarda neredeyse iki katına varan artış yaşandı.
ABD, tüm taraflara barış masasına dönmek için mühlet verdi
Yemen'deki insani felaketin baş aktörlerinden Suudi Arabistan'ın bir numaralı silah tedarikçisi ABD, tüm tarafların barış görüşmeleri kapsamında bir araya gelmesi için bir ay süre verdi.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, "Uzun dönemli bir çözüm için 30 gün içinde herkesi, bir ateşkesin olduğu, sınırlardan çekilmenin sağlandığı ve hava saldırılarının durduğu bir barış masası etrafında görmek istiyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
ABD Barış Enstitüsünde konuşan Mattis, "Bunu gelecekte yaparız diyemeyiz, 30 gün içerisinde yapmamız gerekir. Suudi Arabistan ve BAE'nin buna hazır olduğuna inanıyorum. Husiler, (BM Yemen Özel Temsilcisi) Martin Griffith'in yüzüne kapıları kapatmamış olsaydı şu anda oraya doğru ilerliyor olurduk." demişti. Ancak BM Sözcüsü Ferhan Hak, dünkü açıklamasında, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'in görüşmeleri yıl sonuna ertelediğini belirtti.
ABD Savunma Bakanı'nın açıklamaları, Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesinin ardından Washington çevrelerinde Riyad'a yönelik yaptırım çağrılarının artmasıyla geldi.
ABD, Yemen'e operasyon düzenleyen koalisyona liderlik eden Suudi Arabistan'a milyarlarca dolar değerinde silah satışı yapıyor. Washington, Riyad yönetimine havada yakıt ikmali, akıllı füze, hava hedefi tespiti ve istihbarat desteği gibi askeri ve lojistik yardım sağlıyor.
Kaynak: AA