Yemen'de 8 yıldan beri Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu tarafından desteklenen hükümet güçleri ile İran destekli Husi milisler arasındaki savaş, henüz netleşmeyen yeni bir döneme girdi.
Yeni dönem, KİK'nin 17 Mart'ta, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 29 Mart itibariyle Husiler de dahil Yemenli tüm kesimlerin davet edileceği bir istişare sürecini duyurmasıyla başladı.
KİK'nin duyurusuyla başlayan yeni dönem, Yemen'de savaşan tüm güçlerin ateşkesi kabul etmesinin ardından insani koridorların açılması ve kapsamlı siyasi bir sürece girilmesini hedefliyor.
21 Eylül 2014'ten beri başkent Sana ve diğer bazı önemli bölgelere hükmeden İran destekli Husiler, insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarını 26 Mart itibariyle ara verdiğini duyurdu.
Arap Koalisyonu'nun kendilerine karşı "Kararlılık Fırtınası" operasyonu başlattığı 26 Mart 2015'in yıl dönümünde söz konusu duyuruyu yapan Husiler, Yemen'deki saldırılarına da 3 gün süreyle ara verdiklerini açıkladı.
Husilerin, aslında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad ve diğer birçok bölgedeki petrol tesisleri ve altyapı projelerini hedef aldıktan sonra tek taraflı olarak 3 gün süreyle saldırılarına ara vermesi dikkati çekti.
Arap Koalisyonu da KİK'nin davetiyle Riyad'da gerçekleşen istişare görüşmeleri başlamadan hemen önce, görüşmelerin başarılı olması ve barışı sağlayacak ortamın oluşması amacıyla Yemen'deki askeri operasyonlarını ramazan ayı boyunca askıya aldığını açıkladı.
KİK de 7 Nisan'a kadar sürecek Riyad'daki istişare görüşmelerinin başladığı saatlerde Yemenlilere, askeri eylemlerin durdurulması çağrısı yaptı.
Tek taraflı bir ateşkes
Yemenli gazeteci yazar Marib el-Verd, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askeri operasyonları askıya alma yönündeki açıklamaların medyada yer alması amacıyla yapıldığını savundu.
Arap Koalisyonu'nun, Husilerin ateşkesinden bağımsız olarak bir ateşkes sürecini başlatma çabasına girdiğine işaret eden Verd, koalisyonun duyurduğu ateşkes mekanizmasına dikkati çekerek, "Arap Koalisyonu KİK'nin talebi doğrultusunda ramazan ayında ateşkes ilan etti." dedi.
Koalisyonun bahsi geçen ateşkes için "KİK'nin Yemenliler arasında başlattığı istişare sürecine olumlu ortam oluşturma" gerekçesini öne sürdüğünü hatırlatan Verd, Husilerin 3 günlük ateşkes süreci için duyurdukları şartların ise farklı ve ateşkes anlayışıyla bağdaşmadığını söyledi.
Husilerin gözünde ateşkesin "kendilerine yönelik hava saldırılarının durması" olduğuna işaret eden Verd, ateşkese uymaları için ayrıca kontrollerindeki başkent Sana'da bulunan havalimanı ile Hudeyde kentindeki limanın da aralarında bulunduğu birtakım koşullar öne sürdüklerini aktardı.
Dolayısıyla halihazırda Arap Koalisyonu'nun duyurduğu tek taraflı bir ateşkesin olduğunun altını çizen Verd, "Husiler ise halihazırda Suudi Arabistan'daki istişare görüşmelerini fırsat bilerek yeni kazanımlar elde etmek amacıyla Marib bölgesine takviye gönderiyor." dedi.
Marib bölgesindeki hükümet güçlerinin Husi milislerin saldırılarına karşı direnmesi için hava desteği sağlayabileceği olasılığının da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Verd, dolayısıyla Riyad'daki görüşmeler doğrultusunda duyurulan ateşkesin kalıcı olmasının pek mümkün görülmediğini ifade etti.
"Yemen savaşı artık unutulmuş bir aşamaya girdi"
Verd, Yemen'de 8 yıldır devam eden savaşın son bulma ihtimaline ilişkin ise "Yemen savaşı artık unutulmuş bir aşamaya girdi. Yemen artık savaş ve barışın olmadığı bir aşamada kalacak." diye konuştu.
Yemen'de saldırıya geçme kararının Husi milislerin elinde olacağını öngören Verd, "Yemen'deki diğer güçler ise kazanımları ve kontrol ettikleri bölgeleri Husilerin saldırılarına karşı korumak istiyor." ifadelerini kullandı.
Ramazan ayı ateşkesi tehdit altında
Yemenli siyaset uzmanı Muhammed eş-Şebiri, ramazan ayında duyurulan ateşkes Husiler tarafından kabul edilmediği sürece bir anlamı olmadığını söyledi.
Arap Koalisyonu'nun tek taraflı olarak duyurduğu ateşkesi fırsat bilen Husilerin yeni kazanımlar için saldırıya geçeceğine işaret eden Şebiri, Husilerin en azından son 2 ayda Şebve ve Marib vilayetlerinde kaybettiği bölgeleri geri almaya çalışacağına dikkati çekti.
Husi milislerden olabilecek saldırılara karşı Arap Koalisyonu'nun da askeri operasyonlarını yeniden başlatabileceğini dile getiren Şebiri, dolayısıyla Husilerin ateşkese uyacağına ihtimal vermeyerek, "Husiler zayıf düştükleri yerde ancak ateşkesi kabul eder ki gücünü yeniden toparlayabilsin." dedi.
Savaşın duracağına dair ufukta bir işaret yok
Yemenli gazeteci yazar Muhammed es-Salihi ise Arap Koalisyonu'nun duyurduğu ateşkesin Husiler tarafından kabul görmediğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Yemen'de tek taraflı olarak ramazan ayında ateşkes ilan edildi. Husiler ise buna, Marib vilayetindeki cephelerde askeri adımlarla tansiyonu artırmakla karşılık verdi. Bu da Husilerin Yemen'de savaşı durdurma konusunda ciddi olmadığını gösteriyor."
Yemen'de savaşın duracağına dair ufukta bir işaret görülmediğinin altını çizen Salihi, "Askeri çatışmaların durması kararı ise İran'dan kolayca silah temin edebilen Husilerin elinde." diye konuştu.
Ülkedeki tüm güçlerin KİK davetine icabet ederek Riyad'daki istişare görüşmelerine katılım gösterdiğini hatırlatan Salihi, Husilerin ise çağrılara tepkiyle karşılık vererek savaşı sürdürdüğünü ifade etti.
Dış faktörler belirleyici olacak
Yemen'de faaliyet gösteren Eb'ad Araştırma Merkezi Başkanı Abdusselam Muhammed, "Ramazanda duyurulan ateşkesin savaşı durdurması pek mümkün görünmüyor ancak Yemenlilerin umudu olacak duraklardan biri olabilir." dedi.
Ülkede uzun yıllardır savaşan herkesin artık yorulduğunu dile getiren Muhammed, "Ancak Husiler, ülkedeki savaşı Yemen'le ilgisi olmayan bölgesel dış hedeflere bağlıyor. İran'ın kendine ait birtakım hedefleri var. Örneğin nükleer anlaşmayla ilgili müzakerelerde mutabakat sağlanırsa ateşkes için çalışır, ama gerçekleşmezse savaş sürer." değerlendirmesinde bulundu.
Halihazırdaki ateşkes sürecinin savaşı bitireceğine dair herhangi bir işaret göremediklerini vurgulayan Muhammed, "Savaşı durduracak temel faktör, savaşı başlatan Husiler olacaktır. Husilerin İran'ın bölgesel projesiyle ilişkisi Yemen'de savaşın durması veya sürmesinin belirleyici faktörüdür." ifadelerini kullandı.
İran'ın nükleer anlaşma müzakerelerinde istediğini elde etmesi durumunda önümüzdeki 5 yılda kendisini toparlaması için Yemen'i göz ardı edeceğini savunan Muhammed, "Yemen savaşının stratejik uzun vadede son bulması, ancak İran'ın Yemen'de askeri yenilgisiyle gerçekleşir." diye konuştu.