Bugün Yeni Akit gazetesinde “Yemen’de Sivil Katliamı Sürüyor” başlığıyla yayımlanan Ahmet Varol imzalı yazıyı ilgilerinize sunuyoruz:
Yemen’de İran’daki dikta rejimiyle Suudi Arabistan’daki dikta rejiminin çıkarları hesabına sürdürülen savaş, savaşın hiçbir tarafıyla ilgisi olmayan sivil halkın büyük mağduriyetler yaşamasına sebep olmaya devam ediyor.
9 Ağustos 2018 tarihinde, Suudi Arabistan liderliğinde oluşturulan Körfez Koalisyonu güçleri tarafından atılan füze Yemen’in kuzey bölgesindeki Sa’de şehrinde bir pazar yerinde bir okul servis otobüsüne isabet etti. Olayda kırkı çocuk olmak üzere elli kişi hayatını kaybetti, 56’sı çocuk olmak üzere seksen kişi de yaralandı. Yemen’de İran rejimi hesabına savaşan Husi örgütü saldırıdan Suudi Arabistan’ın sorumlu olduğunu açıkladı. Suudi Arabistan da saldırının kendilerine füze atan Husi örgütüne yönelik olduğunu ileri sürerek savunmada bulundu. Oysa saldırı bir pazar yerini hedef almıştı ve bir okul otobüsüne isabet etmişti.
Suudi Arabistan’ın liderliğindeki koalisyonun sivil hedeflere yönelik saldırılarından kaynaklanan katliamlar devam ediyor. Son olarak ülkenin batısındaki sahil kenti olan Hudeyde’nin güneyinde bulunan Dureyhimi vilayetinde yerlerinden edilmiş sivilleri taşıyan bir minibüsün hedef alınması sonucu 22’si çocuk, 4’ü kadın olmak üzere toplamda 31 kişi hayatını kaybetti.
Suudi Arabistan-BAE koalisyonu tarafından yapılan açıklamada saldırının bir terör eylemi girişimini hedef aldığı iddia edildi. Suudi Arabistan medyasında yer alan haberlerde, Kızıldeniz’de bir ticaret gemisine saldırı düzenlenmesi sebebiyle bölgede tedbirlerin artırıldığı ve silah yüklü bir botun tespit edilerek hedef alındığı ileri sürüldü.
Husilere ait Sağlık Bakanlığı adına konuşan Yusuf el-Hadıri saldırının havadan yapıldığını söyledi.
Saldırıda öldürülenlerin hepsinin sivil olduğu, herhangi bir terör eylemi girişiminin söz konusu olmadığı ifade edildi.
Yemen üzerindeki çıkar hesapları için savaşan bölgesel güçler herhangi bir ahlâkî ölçü ve sınır tanımadıklarından saldırılarında sivilleri de hedef almaktan çekinmiyorlar. Bu yüzden bu ülkede devam etmekte olan savaşta en çok siviller mağdur ediliyor. Sivil halkın ise devam etmekte olan savaşın hiçbir tarafıyla bir ilgisi yok. Halk sadece savaşta saldırıların hedefi ve savaşın mağduru oluyor.
Yemen’deki savaşın mağdur ettiği ve arada sıkıştırdığı sivil halka insanî yardım ulaştırılamamasından dolayı da büyük sıkıntılar yaşanıyor.
BM, Yemen’de sağlık sorunlarından dolayı üçüncü kolera salgınının yayılması tehlikesinin bulunduğu konusunda uyardı. Bu yüzden savaşan taraflara insanlara sivil hizmetler ve sağlık koruması hizmetlerinin ulaştırılması için yolları açmaları çağrısında bulundu. BM tarafından yapılan açıklamada bazı bölgelerde yeni kolera tespitlerine dair kendilerine raporlar ulaştığı bildirildi.
BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric Hudeyde ve İb vilayetlerinde 385 bin kişinin koleraya karşı aşılandığını söyledi. Dujarric savaşın her iki tarafının da sivillerin korunmasıyla ilgili uluslararası yasalara uymaları gerektiğine dikkat çekti.
BM’nin açıklamasında suların ve kanalizasyon sistemlerinin alt yapılarının tahrip edilmesinin de hastalıkların artmasında önemli rolü olduğuna dikkat çekildi.
Bu durumdan dolayı Yemen’deki sivil insanlar bir yandan saldırıların hedefi olarak katledilirken bir yandan da salgın hastalıklardan ve açlık felaketinden dolayı hayatlarını kaybediyorlar. Saldırılarda ise her iki tarafın birden mağduru oluyorlar. Çünkü her iki taraf da hâkimiyet alanını geliştirme hesabı yapıyor. Herhangi bir ahlâkî ölçü veya vicdanî sınır tanımıyor.