Yayın Yasağının Sebebi ve Basın Konseyi

Amaç haber mi, yalanlarla halkı kışkırtmak mı? Yayınlanacak hangi haberi, “yasak var”’ gerekçesi ile vermiyorlar?

Ali İhsan Karahasanoğlu, Yeni Akit’in dünkü nüshasında Reyhanlı’da gerçekleşen bombalı saldırılarla ilgili verilen yayın yasağı kararını değerlendirdi:

Yayın Yasağının Sebebi Sizin Yalanlarınız İllegal Konsey!

Ali İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit

O yayın yasağının müsebbibi sizsiniz, illegal basın konseyi!...

Üyelerinizin yalanları, iftiraları sebebi ile verildi o yayın yasağı...

Son olayla ilgili yalanlar, iftiralar daha çok taze..

Sıralasam, “Durun bakalım, sonunda kimin dediği çıkacak!” diye tereddüt edenler olabilir..

Ama ben size, aylar öncesinde söylenen bir yalanı hatırlatayım..

Bir iftirayı..

Aynı adamların, Reyhanlı olayında da ne yalanlar söyleyebileceğini, ne iftiralar atabileceğini siz tahmin edin..

İllegal konseyin başkanı var ya..

27 Mayıs darbesine çanak tutan başkan!.

Adı Orhan..

Soyadı Birgit..

“Üniversiteli gençler, kıyma makinasına atılıyor” yalan haberini uyduran takımdan..

27 Mayıs’ta yalanları kamuoyuna yutturmuş, amaçlarına ulaşmışlardı..

Yalan haber ile, iftiralarla hükümeti devirmişlerdi..

Darbeyi haklı göstermişlerdi..

Aynı takım, 2000’li yıllarda, 2010’lu yıllarda da sahneye çıktılar..

Ama bu sefer, başaramadılar..

Hedeflerine ulaşamadıkları için de, pek kızgınlar..

Her olayı, çarpıtarak vermeye alışmışlar..

Başkan koltuğunda oturan o ihtiyarın 8 ay öncesindeki vukuatını hatırlıyor musunuz?

27 Mayıs’ın tahrikçisi Orhan Birgit, Suriye sınırımıza gidip, orada basın toplantısı düzenlemişti hani..

Bir yanında Tufan Türenç.

Bir yanında da darbecilerin yeni akıl hocası Turgut Kazan vardı..

Diyordu ki darbeci Orhan Amca, “Sağlık Bakanlığı ambulansı ile, Suriyeli muhaliflere silah taşınıyor!”

Ohaaa yani..

İddiayı ciddi gibi göstermek için, bir de şöyle ekleme yapıyordu: “Elimizde Türk Sağlık Bakanlığı’na ait ambulansla Özgür Suriye Ordusu’na silah taşındığını gösteren fotoğraf var.”

Ardından bir fotoğraf gösteriyor..

Fotomontaj bir resim..

Ambulansta nerede ise havada asılı duran bir tüfek..

Sadece Orhan Amca değil.. Turgut Kazan da aynı açıklamayı tekrarlıyor: “Sağlık Bakanlığı’na ait ambulanslarla silah taşındığına dair elimizde deliller var.”

Bu sözlerin üzerinden tam 8 ay geçti..

O ambulansla ilgili.. O fotoğrafla ilgili bu iki ihtiyarın söylediklerinin doğruluğuna ilişkin küçücük bir bilgi, küçücük bir ek delil duydunuz mu?

Hayır.

Tam aksine, ambulanstaki görüntünün basit bir kamera oyunu ile oluşturulmuş fotomontaj olduğu ilk günden ortaya çıkarıldı..

Resmi makamlar, gösterilen resmin fotomontaj olduğunu açıkladılar..

Sonrasında da bu ihtiyarlardan tek açıklama gelmedi..

Bir savcı çıkıp, bunlardan hesabını sormadı..

“Siz Sağlık Bakanlığı’na, böyle bir iftirayı nasıl atabilirsiniz?” demedi..

“Fotomontaj olduğu her şeyiyle belli olan bir resmi göstererek, devleti nasıl tahkir edebilirsiniz?” diyen çıkmadı..

Kendilerinden hesap sorulmadığı için..

Şimdi yeniden piyasaya çıktılar..

İstanbul Adliyesi’ne gidip, Reyhanlı Sulh Ceza Hakimi’nin “yayın yasağı”na itiraz etmiş.

Yani demek istiyor ki, “Bu havalar puslu havalar.. Karışıklık çıkartmak için, bulunmaz fırsat içeren havalar.. Her türlü yalan, her türlü iftirayı işte böylesi puslu havalarda yaparsak, netice alabiliriz.. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Halkı yalanlarla, tahrik edebilmeliyiz. Devleti suçlayıp, gariban vatandaşı yöneticilere karşı kışkırtabilmeliyiz... Bu puslu hava dağılırsa, sonrasında atabileceğimiz iftiraların tesiri olmuyor.. Yayın yasağı olmasın ki, müfteriler 8 ay öncesinde uydurdukları ‘ambulansla silah taşınıyor’ benzeri yalanları, 50 insanın can verdiği Reyhanlı saldırısı ile ilgili olarak da serbestçe yapabilsinler. Akla hayale gelmedik iftiraları atabilsinler.”

Amaç bu..

Yoksa, görüyorsunuz gazeteleri, televizyonları.

Yayınlanacak hangi haberi, “yasak var”’ gerekçesi ile vermiyorlar?

Amacınız haber ise, getirin ben yayınlayayım, cezasını da ben çekerim..

Ama amacınız halkı kışkırtmak, yalanlarla illegal oluşumlara fırsat oluşturmak ise..

İşte orda durun..

27 Mayıs’ta yaptınız..

2003’te başaramadınız.

2013’te de başaramayacaksınız..

¥

Bugün IMF pılını-pırtısını toplayıp, veda ediyor, Türkiye’ye..

Solcular yıllardır “IMF defol” diyorlardı..

Kendileri, destekledikleri iktidarları IMF’yi yıllardır defedemedi.

ABD uydusu olarak suçladıkları iktidar, IMF’nin işini, bugün bitiriyor..

Bakalım solcular, IMF’yi defeden bu iktidarı tebrik edecekler mi?

YENİ AKİT

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!