İsrail ile yakın müttefiki ABD arasındaki ilişkiler özellikle 'Ortadoğu barışı' söz konusu olduğunda zaman zaman gerilirken, iki ülkenin arası bugünlerde casusluk iddialarıyla açılmış gibi görünüyor. Amerikan Newsweek dergisi, İsrail'in, ABD'nin teknik ve sanayi sırlarını çalma teşebbüsünde bulunduğuna yönelik bir habere yer verdi. Ünlü derginin haberinde, İsrail yönetiminin, ticaret anlaşmaları ve savunma teknolojisi sözleşmeleri örtüsü altında Washington'ın çok gizli endüstriyel sırlarını çalmaya çalıştığı aktarılıyor.
İSRAİL YOKKEN BİLE!
Haberin dayandığı raporda, 'Daha İsrail ortada yokken bile para, bilgi toplamak ve devletin kuruluşu için hazırlanmak amacıyla ABD'ye siyonistler gönderildi' ifadeleri dikkat çekiyor. Raporda ayrıca, Amerikan Kongresi'nin eski çalışanlarından birinin casuslukla ilgili verdiği ifadesinde durumu 'çok üzücü', 'alarm', 'dehşet verici', 'zarar verici' kelimeleriyle anlattığı da belirtiliyor.
KIRMIZI ÇİZGİYİ AŞTILAR
Raporda İsrail'in başlıca hedefinin 'ABD'nin endüstriyel ve teknik sırları' olduğu iddia edilirken, adı gizli tutulan Kongre çalışanı, 'ABD'ye yakın hiçbir ülke casusluk faaliyetlerinde kırmızı çizgiyi bu kadar geçmemişti' diyor. Casuslukta sınırın bu kadar aşılmadığı anlatılırken, örnek olarak da Almanya, Fransa, İngiltere ve Japonya gibi ABD'ye müttefik ülkelerin yaptıkları çalışmalar gösteriliyor. Washington kanadında bunlar yaşanırken iddiaların hedefindeki İsrail'den de cevap gecikmedi. İsrail'in eski Washington Büyükelçisi Michael Oren, Newsweek'in 'Amerikalıların, İsrail'in istihbarat toplama çabalarına inandığı yönündeki iddialarını' yalanladı.
Cuntaya gaz dopingi
İsrail, Mısır'ın Union Fenosa Gas firması ile 15 yılda 2.5 trilyonküp gaz sevkiyatı için ön anlaşma imzaladı. Noble Energy yöneticisi Keith Elliott anlaşmayı 'önemli bir kilometre taşı' olarak niteledi. ABD enerji şirketi Noble Energy'nin, İsrail'in Doğu Akdeniz'de 2009'da Tamar doğalgaz sahasında keşfettiği doğalgazda yüzde 36 hissesi bulunuyor.
Tipik refleks!
İsrail'in ABD'nin gizli sırlarına yaptığı örtülü saldırı yine alışılageldik tepkilerle karşılık gördü. ABD'ye yönelik endüstriyel casusluk faaliyetleri ortaya çıkan Tel Aviv yönetimi, haberi veren Newsweek dergisi ile konuyu soruşturan Kongre'ye anti-semitizm imasında bulundu. İsrail basını, casusluk iddialarında 'anti-semitizm' kokusu aldıklarını yazarken, İsrail'in eski Washington Büyükelçisi Michael Oren de söz konusu raporla 'vize muafiyet programı'nın baltalanmak istendiğini savundu. Vatandaşlarının seyahatini kolaylaştırmak için İsrail, ABD'ye, 38 ülkenin de içinde olduğu 'vize muafiyet programına' katılma konusunda baskı yapıyor. Ancak Washington, Arap-Amerikan yolcuların İsrail'de gördüğü muameleye dikkat çekerek Tel Aviv'in isteğini kabul etmiyor. İki hafta önce bir Kongre yetkilisin yaptığı açıklamada, İsrail'in 'vize muafiyet programı'na dahil edilmesiyle İsrailli casusların ülkeye girişinin daha kolay olacağına dikkat çekmişti.
'Pollard'dan bu yana yapmadık'
Eski büyükelçi Michael Oren, ülkesinin herhangi bir casusluk faaliyeti yürütmediğini savunurken, 'İsrail'in yanlış iddialarla kirletilmesini yadırgadıklarını' kaydetti. İki ülkenin istihbarat birimleri arasındaki ilişkinin her zamankinden daha iyi olduğunu söyleyen Oren, Jonathan Pollard olayından bu yana ABD'ye yönelik bir ajanlık faaliyetinin olmadığını öne sürdü. İsrailli üst düzey bir diplomat da ülkesinin iddialar üzerine ABD'ye güçlü bir mesaj göndereceğini belirtti. İsrail adına casusluk yaptığı için 27 yıldır hapiste bulunan Amerikalı Jonathan Pollard, geçtiğimiz ay Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında ABD tarafından affedileceği söylentisi ile gündeme gelmişti.
Yeni Şafak