YAŞ’ta Eski Dönem Geçti!

Gelecek ay yapılacak YAŞ toplantısı konulu yazısında Mehmet Acet, YAŞ’ın yapısındaki değişikliklere değinirken, ordunun önümüzdeki dönemde sadece FETÖ bağlantılılara değil, 28 Şubat zihniyetine de kapalı olacağını belirtiyor.

YAŞ Toplantısında Hangi Kriterler Belirleyici Olacak?

Mehmet Acet / Yeni Şafak

Kaçınız biliyor bilmiyorum.

Eskiden şöyle bir laf edilirdi:

“Dünyada bütün devletlerin orduları vardır.

Üç ülkede ise devletlerin ordusu değil, orduların devleti vardır.

Pakistan, Cezayir ve Türkiye’de…”

Şöyle yakın tarihimizi hızlıca gözümüzün önünden geçirecek olursak, bunun, Cezayir ve Pakistan dışında Türkiye söz konusu olduğunda da yabana atılması mümkün olmayan bir tabir olduğunu görürüz.

Sadece 10 yılda bir kendisini tekrarlayan darbelerin, orduyu ele geçirmek için yürütülen gizli/açık faaliyetlerin izini sürmeniz halinde, ulaşacağınız menzil bellidir.

Devlet sahibi bir orduya hükmetmenin dayanılmaz cazibesi…

Artık bu denklem değişti.

Ne zaman?

15 Temmuz’dan beri.

Halk son darbecileri ters köşe yapınca, hükümet de doğru zamanda doğru reformları hayata geçirince denklem değişti.

Artık “devlet sahibi” ordunun yerini, olması gerektiği gibi “ordu sahibi devlet” anlayışı aldı.

Mesela kısaca YAŞ diye bildiğimiz Yüksek Askeri Şura’nın yapısında yapılan değişiklik bile başlı başına çok güçlü bir reforma işaret ediyor.

Önümüzdeki ay yapılacak olan YAŞ toplantısı tarihinde ilklere sahne olacak.

Bu ‘ilklerin’ birkaç tanesini sayalım mı?

-İlk defa bu yıl YAŞ ile ilgili sekretaryayı Milli Savunma Bakanlığı yapacak.

Eskiden bu iş Genelkurmay Başkanlığı eliyle yürütülürdü.

-İlk defa ‘son sözü’ hükümet söyleyecek. Zira, YAŞ’ta terfi ve atamalar ‘parmak sayısına’ göre yapıldığı için sayıca kim çoğunluğu oluşturuyorsa onun borusu ötüyor.

-Eskiden asker ne derse o olurdu.

Şimdi 4 asker kişiye karşılık 9 hükümet mensubu o masada olacağı için, işlerin kontrolü hükümette olacak.

Milli Savunma Bakanlığı, benim hep kullandığım tabirle ‘Güya Bakanlık’ olmaktan çıkıp, asli fonksiyonuna kavuştuğu bir yıllık süre içerisinde önemli bir değişim süreci geçirdi.

Bakanlığa sivil kanattan çok sayıda atama yapıldı.

TSK’nın bütün personel işleri artık bakanlığın uhdesinde.

Şu ana kadar yaklaşık 15 bin civarında yeni personel alındı.

2017 sonuna kadar 43 bin subay/astsubay/uzman alımı hedefleniyor.

9 SÜTUNLUK ÇİZELGE

Bakanlığın görev ve yetki alanlarından biri de Yüksek Askeri Şura ile ilgili çalışmalar yürütmek.

YAŞ takvimi yaklaştıkça, bu konuda yoğun bir mesai yapılıyor.

Peki, YAŞ öncesi nasıl bir çalışma yürütülüyor?

Kimlerle ilgili ne tür kriterler üzerinde duruluyor?

Bakanlık kulislerinden aldığımız bilgilere göre, atama ve terfi bekleyen subaylar için 9 sütunluk bir çizelge ile hareket ediliyor.

-Devletin ilgili istihbarat kuruluşları, Devlet Denetleme Kurulu gibi makamların ilgili personelle ilgili görüşleri bu sütunların bir kısmını kapsıyor.

-Terfi bekleyen subayların kendi komutanlarının görüşleri, kimi emekli askerlerden alınan değerlendirmeler yine bu sütunların her birinde karşılığını buluyor.

-Her rütbeli için bu çizelgenin ilgili bölümünde değerlendirmeler yer alıyor.

-Çarpraz sorgulamalar, birbirinden habersiz kişilerin aynı kişiler ile ilgili ortaya koyduğu kanaatlerin kesişmesi gibi durumlar terfi bekleyenler için önemli kriterler olacak.

Geçenlerde ordu içinden FETÖ temizliği yapılırken de benzer bir yöntemin izlendiğini anlatmıştım.

Bir kişiyle ilgili birbirinden habersiz 5-6 asker aynı beyanı veriyorsa, bu net bir bilgi haline dönüşüyor.

Burada da birbirinden habersiz kurum ve kişi görüşlerinin kesişme noktaları, terfilerde birinci derecede etkili olacak demektir.

28 ŞUBAT KAFASINA TERFİ YOLLARI KAPALI

YAŞ öncesi askeri personel ile ilgili son derece titiz bir çalışma yürütüldüğünü söyleyebilirim.

Duyarlılığın büyük kısmı elbette FETÖ ile ilgili.

15 Temmuz’dan bu yana 8800’e yakın askeri personelin FETÖ iltisakı nedeniyle ordudan ilişiğinin kesildiğini biliyoruz.

Ancak, edindiğimiz izlenim, bu hassasiyetin sadece FETÖ’cülerle ilgili olmadığı yönünde.

Benim sizlere kolay anlaşılsın diye “28 Şubat kafası” diye tanımlayarak aktarabileceğim kesimle ilgili de özel bir hassasiyet güdülüyor.

Bu kişilerin ordu içinde artık kolay kolay terfi alamayacağı bir dönem bizi bekliyor.

Milletin değerleri ile kavga eden, FETÖ tasfiye edilsin sonra ordu bize bırakılsın, eskiden olduğu gibi kimseler işimize karışmasın diye düşünen, orduyu 28 Şubat çizgisine geri taşımak için fırsat kollayanlarla ilgili Milli Savunma Bakanlığı koridorlarında negatif bir atmosfer olduğunu söyleyebilirim.

TSK’yı tıpkı diğer bazı devlet kurumları gibi “Ele geçirilecek mevzi” olmaktan çıkarmak gerekiyor.

Darbe kültürünü tarihin çöp kutusuna atmanın evvel emirdeki şartı bu.

Devamında TSK’nın personel yapısını herkesin girebileceği Türkiye sosyolojisinin ortalamasını yansıtacak hale getirmek.

Diyebilirim ki, bu yıl ki YAŞ, bu anlayışın hakim olduğu ilk Yüksek Askeri Şura toplantısı olacak.

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?