HAKSÖZ-HABER
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen davanın 5’inci duruşması, saat 10.30’da Ankara Adliyesi’nde kapalı usul görülmeye başlandı. Duruşmaya şehit yakınları ile çok sayıda avukatın yanı sıra siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve Türkiye’nin dört bir yanından duyarlı insanlar katıldı.
Özgür-Der adına Ankara şubenin yanı sıra genel merkez düzeyinde de katılım sağlandı. Başta Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya olmak üzere birçok dernek üyesi alanda hazır bulundu. Burada “Yasin Börü’yü Katledenler de, Azmettiricileri de Cezalandırılsın!” yazılı Özgür-Der imzalı bir pankart arkasında toplanan dernek üyeleri yine Özgür-Der imzalı “Hepimiz Yasin’iz!”, “Hangi Suçtan Ötürü Öldürüldü?” ve “Yasin Börü’yü Katledenler de, Azmettiricileri de Cezalandırılsın!” yazılı dövizler taşıdılar.
Duruşma öncesi alanda hazır bulunan basın mensupları çeşitli isimlerle konuyla ilgili demeç aldılar. Söz alan konuşmacılar çeşitli açılardan Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetini değerlendirerek davanın önemine dair vurgularda bulundular.
Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün aileleri ile olaydan yaralı olarak kurtulan Yusuf Er’in babası da duruşmaya katıldı.
Dava geçen duruşmada sanıklardan birinin gerginlik çıkarması nedeniyle izleyicilere kapalı görülüyor.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da burada bir konuşma yaptı.
Rıdvan Kaya’nın konuşmasında özetle şu vurgular öne çıktı:
“İçeride yargılanan çapulcular ve tetikçilerin yargılanmasından çok daha önemli olan onları canavarca hislerle katliama sevkeden zihniyetten hesap sorulmasıdır. Bu noktada bu çapulcuları sokağa salarak katliama davetiye çıkaranlar sanık sandalyesine oturtulmalıdır.
Meclis’teki dokunulmazlıklar kapsamına bu vahşi cinayetler de eklenmelidir.
Bu olay sadece Yasin ve arkadaşlarına yapılmış değil, tüm Müslümanlara ve İslam’a olan tahammülsüzlüğün bir eseridir. Katilleri ve azmettiricileri sistematik olarak gizlenmeye çalışılıyor. Bu mantığı lanetliyoruz!”
Duruşma başlamadan önce İLKHA’ya açıklamalarda bulunan dava avukatlarından Şaban Dalgın, mahkemenin duruşmayı kapalı olarak görmesine tepki gösterdi.
Dalgın, “Duruşma kapalı oturumla yapılacak. Bu kadar Türkiye gündemine girmiş ve bütün halkın ne yapılıp, ne edildiğini bilmek istediği bir zamanda kapalı oturum haksız bir karardır. Geçen ara kararda verilen karar, halkın mahkemenin gidişatını öğrenme hakkını gasp etmektedir. Bunun kaldırılması lazım. Çünkü bu işin artık gizlenecek bir tarafı kalmamıştır. Bu vahşet olayı bütün Türkiye tarafından izlendiği için mahkemenin bu kapalı oturum kararını kaldırmasını bekliyoruz.” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük de davanın kapalı oturumda görülmesinin toplumun adalete olan güvenini zedeleyeceğini belirtti.
6-8 Ekim olaylarında kitlelerin sokağa çağırılması neticesinde Yasin Börü ve arkadaşlarının şehit edildiklerini ifade eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, “Önceki mahkemede duruşmanın izleyicilere kapalı olması kararı alınmıştı. Ümit ederiz ki bugün bu duruşmada bu karar tekrar gözden geçirilir ve diğer duruşmalar izleyicilere açık olur. Çünkü toplumda infiale neden olan bir davanın toplumun izlemesine kapalı bir şekilde yargılama yapılması, yargıya olan güvensizliğinin daha artıracağı kanaatindeyim.” diye konuştu.
Azmettiricilerin de yargılanması gerektiğini dile getiren Elibüyük şöyle devam etti: “Bu kitleleri sokaklara dökenlerin yargılanması gerekiyor. Yoksa burada birkaç kişiye verilecek ceza kesinlikle toplumun vicdanındaki bu davayı eksik bırakacaktır. Esas sokaklara çağrı yapan insanların yargılanması ve kamuoyunun vicdanının rahatlatılması gerektiğini düşünüyorum.”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yasin Börü Davasına Müdahil Oldu
Yasin Börü ve 3 arkadaşının katledilmesine dair 34 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilirken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil oldu.
Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un katledilmesiyle ilgili 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı dava, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilerek ertelendi.
Diyarbakır emniyetinden gönderilen, olaylara ilişkin MOBESE kayıtlarının olup olmadığı yönündeki çelişkili yanıtlar üzerine, görüntülerin sağlanması konusunda ihmali olan görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.
ARA KARARLAR
Mahkeme heyeti, müzakerede bulunduktan sonra, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, tutuksuz sanıkların tutuklanması talebinin reddine karar verdi.
Bazı tanıkların ifadelerinin alınması için gönderilen talimat yazılarına cevap gönderilmesinin beklenmesini kararlaştıran heyet, Diyarbakır Emniyetinden gönderilen, olaylara ilişkin MOBESE kayıtlarının olup olmadığı yönündeki çelişkili yanıtlar üzerine, görüntülerin sağlanması konusunda ihmali olan görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının davaya müdahillik talebini kabul eden heyet, duruşmayı 6 Haziran'a erteledi.
Yasin Börü Davası 6 Haziran’a Ertelendi
Diyarbakır'da 6-8 Ekim olaylarında katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının Ankara'da görülen davası, 6 Haziran'a 2016'ya ertelendi.
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Mahkeme heyeti davanın 6'ncı duruşmasını 6 Haziran 2016'ya ertelerken tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi.
Duruşmada, müşteki avukatlar 6-7 Ekim olaylarının azmettiricilerinin de yargılanmasını ve bundan sonraki duruşmaların izleyicilere açık olmasını talep ederken, mahkeme talepleri reddetti.
Öte yandan, şehit aileleri duruşma tarihi olan 6 Haziran 2016'nın Ramazan ayının ilk gününe denk geldiğini hatırlatarak mahkeme heyetinin bu kararına tepki gösterdi.