DevletBahçeli parti genel başkanıdır. Bazen halkın istekleri dışında, üst politikaların takipçisi olabilir. Normaldir. Oktay Vural’ın; burjuvazi görüntüsü ile, halktan kopuk politikaların sözcüsü olmasına alışığız.
Mehmet Şandır’ın; ne söylediğini kendisinin de anlamadığı buyurgan konuşmalarını kanıksamayan kalmadı zaten.
Ama halkın içinden gelenlere ne oluyor?
Örneğin MHPGenel Başkan Yardımcısı Osman Çakır.
Yıllarca öğretim üyeliği yaptı. 19Mayıs Üniversitesi’nin rektörlüğünü yaptı.. Hem de en zor dönemde. Yani 28 Şubat günlerinde..
Sonrasındaki yıllarda, despotların kumpasıyla ayağı kaydırıldı..
Yasakçıların haksız suçlamalarına muhatap oldu.
Şimdi MHP’den milletvekili.
Halkla diyaloğu olan bir isim..
Ama üst yönetimin buyurganlığı o kadar zorlayıcı olmalı ki, Osman bey gibi halkın içinden gelen bir isim bile, üstelik Gümüşhane gibi hassasiyetleri bilinen bir ilde bakın neler söylemiş: “Anayasa, partilerin işine gelmediği yerleri değiştireceği, işine gelenlere ise göz yumacağı alelade metinler değildir!”
Haydaaa.
Bunu kim söylüyor?
CHP’li Önder Sav söylese normaldir.
İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek söylese normaldir.
Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya söylese normaldir.
Darbeci filan emekli general söylese normaldir.
Ama, halkın içinden gelen bir milliyetçi profesör bunu nasıl söyleyebilir?
Buyurun açıklayın sayın Çakır, milletin vekili, milletin iradesinin oluştuğu bir Meclis’te bunu nasıl söyleyebilir?
Veya şöyle soralım sorumuzu: “Peki anayasa metinleri, nasıl metinlerdir sayınÇakır?”
Kutsal metinler midir?
Darbecilerin yaptıkları; haşa “dokunulamaz” metinler, ama milletin seçtiklerinin yapacakları ise, “Öyle kafanıza göre değiştiremezsiniz” diye çıkışılacak metinler midir?
Siz kimin milletvekilisiniz Osman bey?
Darbecilerin mi?
Yoksa halkın mı?
Kimden oy aldınız da, milletvekili oldunuz?
Halktan mı, yoksa darbecilerden mi?
Darbecilerin oyu ile seçildiyseniz, onların temsilcisi olmak üzere TBMM’de bulunuyorsanız, diyecek bir şeyimiz olamaz.Tabii ki onların avukatlığına soyunacaksınız.
Ama halktan oy alıp, darbecilerin avukatlığına soyunuyorsanız, el insaf demeli..
Anayasa değişikliği dört dörtlük bir değişikliktir demiyorum. Kimse demiyor.
Ama sizin itirazınız, “dört dörtlük olmaması”na değil..
Sizin itirazınız, “birkaç güzel madde içine, devletin altını oyacak maddelerin yerleştirilmesi”ne..
Türban yasağı ile ilgili yaşananları, en iyi bilenlerden birisi de, siz değil misiniz Osman bey?
En tantanalı günlerde, rektör olarak görev yapmıyor muydunuz?
Neler yaşandığını çok iyi bilmiyor musunuz?
MHP milletvekili olarak, 2008’deki Anayasa değişikliğine oy vermediniz mi?.. 411 milletvekilinin içinde siz de yer almadınız mı? O değişiklik için de, şimdi yeni değişiklik için sizin yaptığınız “devletin altını oyma” eleştirisi yapılmamış mıydı?
CHP o değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne götürürken, aynı eleştiriyi yapmamış mıydı?
Anayasa Mahkemesi’ndeki 9 kişi, sizin de içinde olduğunuz 411 kişiye, resmen “Hadi ordan.Siz de kim oluyorsunuz.Bu ülkenin kuralları bizden sorulur” demedi mi? Değişikliği iptal etmediler mi?
Böyle bir restin tesiri ile de olsa, bugün gözü kapalı Anayasa değişikliğine evet demesi gereken Osman bey, nasıl “Bu değişiklikler birkaç olumlu maddenin arkasına saklanmış, devletin altını oymaya, kuvvetler ayrılığı ilkesini yerle bir ederek yargıyı ve anayasal kurumları ele geçirmeye yöneliktir” der?
Söyleyin Osman bey, nasıl der?
Siz öyle söylerseniz, sizden şüpheye düşmeye hakkımız olmaz mı?
Başörtü yasağını uygularken, zoraki değil de, gönüllü er miydiniz?
Gönüllü er miydiniz ki, tam da yasakçıların söylemi gibi konuşuyorsunuz?
Söyleyin Osman bey?
Yasakçılar adına mı?
Devlet beyi geçtik. Vural beyi, Şandır beyi geçtik.
Siz de mi yasakçıların emirerisiniz Osman bey?
VAKİT