Dün özel bir tv kanalında, tesadüfen YARSAV Başkanı Emine Hanım’ın açıklamalarına şahit oldum.
Emine Hanım, kendisi bir tetkik hakimi..
Siyasetle uzaktan yakından ilgilenmemesi gereken bir memur..
Ama kendisi, siyasi iktidar ile çok net bir tartışma içine giriyor.. Sanki farklı bir siyasi parti mensubu imiş gibi açıklamalar yapıyor..
Oysa kendi söylemlerine göre, parti değil, dernek faaliyeti yürütüyorlar..
Dernek faaliyeti yürütüyorlar ama, nasıl bir dernek ise bu, “Üyeleriniz kimler” sorusuna net bir cevap bile veremiyorlar.
Adeta dernek üyeleri gizli imiş gibi, “Hepsini açıklamak doğru olmaz” diyerek, soruyu geçiştiriyorlar.
Biz de Emine Hanım’a soralım: “Niye doğru olmaz acaba?”..
Dernek üyeleriniz birebir açıklanırsa, “1500’e yakın hakim-savcı üyemiz var” şeklindeki sözlerinizin yanlışlığı da ortaya çıkacak, değil mi?
Onun için açıklayamıyorsunuz, üyelerinizin listesini..
Üye listesini açıklayamıyorlar ama, internet sitelerinde, istatistiki bir tablo ile üyelerin görev dağılımını açıklamışlar..
“Biz sadece yüksek yargıda değil, kürsü hakimleri içinde de yoğun olarak üyelerimiz var” deyince Emine Hanım, tabloyu şöyle kabaca inceledim..
YARSAV’ın verdiği bilgilere göre, dernek üyelerinin % 7.5’uğu yüksek mahkeme üyesi imiş..
Dernek üyelerinin % 14.7’si de, Yargıtay veya Danıştay’daki tetkik hakimleri..
Danıştay üyeleri arasındaki dernek üye sayısı ise % 1.5
Sonuç olarak, YARSAV’ın üyelerinin % 24’ünün, yüksek mahkemelerdeki hakimlerden oluştuğu görülüyor.
Çok net bir yapılanma, çok net bir kadrolaşmanın itirafı değil mi bu?
Derneğin nerede ise dörtte biri, yüksek mahkemelerdeki hakimler..
Hani yüksek mahkemelerde hakim üye sayısı, kürsü hakimlerinin sayısına yakın olur.. “Niye şaşırdın. O oranda ne var ki?” diyebilirsiniz.
Ama yüksek mahkemelerde görev yapan yaklaşık 1000 hakim-savcı var.. Bunların 350’si YARSAV’a üye..
Kürsü hakimi dediğimiz il / ilçelerdeki hakim-savcıların sayısı ise, 10.000’i aşkın.. Bunların içinde ise sadece 800 üyesi var, YARSAV'ın.
Bu ne demek oluyor?
Bu; şu demek oluyor: Kürsü hakimlerinin % 8’i YARSAV’a üye iken, yüksek mahkemelerdeki YARSAV’a üyelik oranı % 35’e zıplıyor!..
Niye yüksek mahkemede YARSAV’a üye sayısı birden artıyor?
Çünkü onlar seçilmişler..
Daha önceki siyasi iktidarlar döneminde, özel olarak o makamlara getirilmişler..
Şimdi de önceki siyasi iktidarların seçtikleri, farklı bir siyasi partinin, kadrolaşmayı kırmak isteyen değişikliklerine itiraz ediyorlar!
Yanlış diyorsam, Emine Hanım açıklasın, “Niçin kürsü hakimleri arasındaki derneğe ilgisizlik, yüksek mahkemelerde birden yoğun ilgiye dönüşüyor?”
Nedir bu işin tılsımı, bir açıklasın Emine Hanım.
Bir küçük hatırlatma da yapayım, Emine Hanım’a..
HSYK, 1500 civarında hakim ve savcının görev yerini değiştirmek üzere günlerdir çalışıyor.. Niçin tek bir açıklama yapmıyorsunuz, bu çalışmalar hakkında?..
Niçin sormuyorsunuz, “Eyy HSYK.. Bursa Başsavcısı yapacağınız aday hakkında hangi kriterlere göre seçim yapıyorsunuz? Ankara Başsavcısı’nı, HSYK üyelerinin hemşehrileri arasından mı seçeceksiniz, yoksa objektif bir kriteriniz var mı?”
YARSAV, bu konulara hiç girmiyor. Çünkü HSYK’ya güveni tam. Çünkü HSYK’daki üyelerin çoğu, zaten YARSAV’ın da üyesi..
Onlar istedikleri gibi subjektif kararlar alabilirler.
HSYK’nın alacağı kararlarda, hukuk lazım değil. Kanuna uygunluk, uluslararası normlara uygunluk gereksiz...
Ama iş siyasi iktidara gelince, ÖSYM’nin yapacağı sınava bile itiraz ediyorlar..
Ve sonra da, “Biz hukuk kaynaklı itirazlarda bulunuyoruz” diyorlar..
Ama kimseyi inandıramıyorlar!
VAKİT