Osman Özgan / Yeni Şafak
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ mensubu olduğu değerlendirilen 2 bin 847 hakim ve savcı ihraç edilirken, 648 yargı mensubu da görevden uzaklaştırılmıştı.
İhraç edilen ve görevden uzaklaştırılan bu isimlerden 774'ünün ise mevcut YARSAV üyesi olduğu öğrenildi. YARSAV'ın toplam üyesi sayısı ise yaklaşık bin 600. Bu rakamlar FETÖ'nün yargıyı dizayn etmek için YARSAV'a sızdığını bir kez daha ortaya koydu.
Özellikle 2010 Anayasa Referandumu'nun ardından HSYK'ya seçilen mensupları sayesinde Danıştay ve Yargıtay'da önemli bir hakimiyet elde eden, ünvanlı tüm görevlere kendi adamlarını getiren örgüt mensubu hakim ve savcıların YARSAV'a üye olmaya başlamıştı. HSYK'nın hakkında işlem yaptığı 774 yargı mensubunun hepsinin de 2010'dan sonra YARSAV'a üye oldukları anlaşıldı. Bunda da Fetullah Gülen'in sohbet ve vaaz adı altında yaptığı konuşmalardaki talimatların etkili olduğu belirtiliyor.
Hakimiyet kurduğu yargı eliyle kumpas soruşturma ve davalara imza atan örgütün YARSAV'a sızan üyeleri de 2014 HSYK seçimlerinde de aktif rol almıştı. Ölüm kalım savaşı olarak gördüğü bu seçimleri kazanmak için örgüt, 11 kişilik listeyle girdiği seçimlerde 10 adayın bağımsız aday olarak lanse etmişti. Örgütün ayrıca YARSAV kontenjanından yer alan bir mensubunu da listeye dahil ettiği ortaya çıkmıştı. Örgüt böylece YARSAV'ı destekleyen hakim ve savcılarının da oyunu almayı hedefledi. YARSAV'ın adayları o seçimde 886-2 bin 78 bandında oy alırken, gerçekte örgütün adayı olup YARSAV listesinden seçime giren söz konusu aday da 5 binin üzerine çıkarak örgütün diğer adaylarıyla aynı bantta yer almıştı.
HSYK gerekçesinde “Örgütün sözde lideri Fetullah Gülen'in sohbet ve vaaz adı altında şifreli şekilde gönderdiği talimatlar ile harekete geçtiği, bu kapsamda YARSAV derneğine de sızılarak bu derneğin seçimlerin kazanılması için kullanıldığı yaşanan süreç ile sabittir”