Şu YARSAV’cılar ne kadar da akıllı böyle!..
Kendilerinin hakim ve savcı derneği olduklarını unutup, referandumda siyasi parti gibi hayır propagandasına soyundular.
Sadece hakim ve savcıları, yargıyı ilgilendiren konularda görüş açıklasalar, yine de “Eyvallah” diyeceğim..
Ama onlar ne yaptı?
Anayasa değişikliğindeki eşitlik ilkesinden tutun, sendikalarla ilgili kurallara, Geçici 15. Maddenin kaldırılmasına kadar her maddeye itiraz ettiler..
Tam bir “taraf” oldular..
Halka açık miting düzenlemediler ama, tanışma toplantısı adı altında, adliyeleri ziyaret edip, kapalı salon toplantıları ile “hayır” oyu çağrısında bulundular.
Ama başaramadılar.
“Anayasa değişikliğinin kabul edilmemesi”ni, “darbe anayasasının sürmesi”ni, “eskiden olduğu gibi Yargıtay-Danıştay’ın HSYK’yı, HSYK’nın da Yargıtay-Danıştay üyelerini seçmesi”ni istediler.. “Yüksek yargıdaki bu kısır döngü, ilanihaye sürmeli” dediler.
Olmadı..
Halkın çoğunluğu, onlar kadar okumuş (!) değil ama..
Halk, çok daha isabetli bir karara imza attı..
“11 bin kişilik hakim ve savcının iradesini dikkate almayan bir sistemin sürmesine onay veremem” dedi..
Beklersiniz ki; böyle bir mağlubiyet yaşayan taraf, şöyle birazcık oturup, “Biz nerede yanlış yaptık” diye düşünsün.
Maalesef; bunlarda böyle bir özeleştiri alışkanlığı da yok.
“13 Eylül günü, sivil faşizm gelecek” dediler.
Halk onların inadına, evet oyu verdi.
Onlar bir gün önce söylediklerini unutup, 13 Eylül günü, “Nerede kalmıştık” deyip, “istemezük” edebiyatına yine kaldıkları yerden devam ettiler.
Şimdi talepleri, Anayasa değişikliği gereği çıkartılacak uygulama kanunlarını, kendi lehlerine yönlendirmek..
Anayasa değişikliğinde kaybettiler.Kanunda kazanmak istiyorlar.
Bir anlamda, halkın % 58’inin oyu ile değiştirilen Anayasa’daki yeni maddeleri, % 42’nin arzusu çerçevesinde uygulamaya geçilmesi için baskı ortamı kurmaya çalışıyorlar..
Dün bu yönde bir çağrıları oldu..
AdaletBakanlığı’nın hazırlamakta olduğu HSYKyasa değişikliği taslağının, hemen açıklanmasını ve kendilerinin görüşlerinin dinlenmesini istediler.
Ne güzel iş; değil mi?
49 milyon seçmenin katıldığı referandum yap.. Milyonlarca lira masraf yap. Halk tercihini açıklasın. Evet oyu çıksın. Ertesi günü, halkın verdiği “evet kararı”nı işlevsiz bırakacak yeni kumpaslar kurulmaya çalışılsın..
Nasıl bir iş bu, söyler misiniz?..
YARSAV’cıların istediği şekilde kanun çıkarılacaksa, affedersiniz biz bu referandumu niye yaptık?
YARSAV’a sorar, kabul ederdik kanunu..
Niye halka sorduk? Niye sayım yaptık. Niye “% 58 büyüktür, % 42’den” cümlesi kurduk. Bu cümleyi kurabilmemiz için, matematik okuduk, mantık okuduk!
Bunlara ne gerek vardı ki?..
YARSAV’a sorun, işi bitirin.
YARSAV’cıların dünkü çağrısında, bir ifade var ki; o tam evlere şenlik..
Şöyle diyorlar: “Demokratik hukuk devleti kuralları ve bu bağlamda şeffaf devlet ilkesi, yasa değişikliği çalışmalarının açıklanmasını zorunlu tutmaktadır!”
Bu ifade ile yasa değişikliğiyle ilgili taslağın, henüz daha TBMM’ye sunulmadan, kamuoyuna açıklanmasını istiyor YARSAV’cılar...
“Şeffaflık ilkesi gereği, bu zorunludur” diyorlar.
İyi de, bu kavramların hepsi, YARSAV’cıların lehine mi yorumlanacak böyle?..
Kanun şeffaf olsun. Zaten şeffaf olacak.TBMM’ye sunulduğu gün, öğreneceksiniz. Ondan sonra da, bir günde kabul edilecek değil. Asgari 15 gün geçer, o taslağın kabul edilmesi için.
Tartışırsınız o zaman.
Ama YARSAV’cılar, HSYK atamalarını aynı şeffaflık ilkesi gereği, açıklıyorlar mı hiç? “Kamuoyu tartışsın, bizim düşündüğümüz hakim değişiklikleri şunlar” diyorlar mı?..
Demiyorlar.
Taslak HSYK’ya geliyor. Tam görüşmeler bitecek iken, bir üye teklif getiriyor, “Özel yetkili ağır ceza hakimlerinden 22’sini oradan alalım, yerlerine şunları atayalım” diye..
Oysa, bu teklif kurula sunulmadan önce, kamuoyuna açıklanıp, tartışılmasının sağlanması gerekmez miydi?
Hani şeffaflık ilkesi vardı ya.. O ilke gereği!
“HSYK görüşmeleri, kanun gereği gizlidir” kuralının arkasına da saklanmaya kalkışmasın YARSAV’cılar..
Kanunun “gizli” dediği, sadece “görüşmeler”..
Tekliflerin açıklanması için gizlilik kuralı yok ki!
HSYK’daki görüşmelerde, son 10 dakikada teklif getireceğinize, 10 gün önce açıklayın o teklifinizi. Kamuoyu tartışsın.
Bakalım, ne diyor kamuoyu?
Ne dersiniz, YARSAV’cılar?!
“İstemezük” değil mi!
Halk da size diyor “İstemezük”; YARSAV’cılar!
VAKİT