Yargıtay Başkanlık Kurulu’nun, yüksek yargı organlarının üye sayısını artırma taslağına uzuuun eleştirilerini dün okuduğumda, tesadüf bu ya, ben de Yargıtay kararlarını inceliyordum.
İlgimi çeken bir karar, bilgisayarımın ekranındaydı..
2010 Nisan’ında verilmiş bir karar bu..
Davanın başlangıcı mı?
2004!
Evet, yanlış okumuyorsunuz..
Yargıtay, kararı tam 6 senede vermiş!
Son tartışılan taslak; gündeme geleli iki hafta ancak oldu.
Ama; Yargıtay’daki yüksek hakimlerimiz, sayfalar dolusu eleştiriyi, hiç çekinmemiş, kaleme almışlar.
Oysa; bizim yüksek yargıçlardan beklentimiz, kanun taslakları konusunda alelacele sayfalar dolusu görüş bildirmeleri değil, önlerindeki ihtilaf dosyaları hakkında hızlı şekilde karar vermeleri..
Her ne kadar, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu Bey kardeşim, Yargıtay’a destek çıkmak için “Yerel mahkemede 9.5 yıl bekleyen dosyanın, Yargıtay’daki 1 yıllık gecikmesi öne çıkarılıyor” diye savunmalar geliştiriyor ise de..
Alın size; yerel mahkemesi falan olmadan, 6 yılda karara çıkan bir Yargıtay dosyası..
“Canım, dandikten bir ihtilaftır. Önemsiz bir davadır. Uzamış olabilir. Niye böyle abartıyorsun” diyeceklere de hemen ek bilgiler verelim.
Belirttiğim karar, Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı..
Haydaa.. O da ne diyeceksiniz.
Evet, hukukçuların bile pek usûlünü bilmedikleri bir prosedürle verilen bir karar bu..
“Yargıtay’da 21 hukuk, 11 de Ceza Dairesi var” diyoruz ya.. Hani şimdi, 3 Hukuk, 3 de Ceza olmak üzere artırılmak istenen Daire’ler var ya...
İşte o Daire’lerin verdikleri kararlar, bazen birbirleri ile çelişik olabiliyor!
“Aman Allah’ım, böyle bir şey mi var, Yargıtay’daki Daire’ler, aynı konuda, birbirlerinden farklı kararlar mı veriyorlar?” demeyin sakın..
Kimse yazmaz bunları. Avukatlar sineye çeker. Davanın sahipleri, zaten konudan haberdar değillerdir. Öyle gider bu işler..
Tutturabildiğine..
1. Daire’nin verdiği karara, 12. Daire farklı bakar. Aynı konuda, 3.Ceza Dairesi farklı, 4. Ceza Dairesi farklı karar verir..
Artık şansınıza kalmış..
“Öyle olmaz.Böyle olmaz. İlla bizim dediğimiz gibi olacak” diyerek, bugünlerde hükümete efelenen Yargıtay, daha kendi içinde, verdiği kararları bile tek düze yapabilmiş değildir.
Yukarıda verdiğimiz örnek karardan aktaralım..
Bakın o kararda ne deniliyor: “Önceleri 16. ve 20. Hukuk Daireleri (...) kabul etmezken,16. Hukuk Dairesi bu konudaki yaklaşımını değiştirmiş, 20. Hukuk Dairesi ise, ... uygulamasını sürdürdüğünü bildirmiştir.
1.,7., 8.,17. Hukuk Daireleri ve daha sonra ... 16. Hukuk Dairesi, ... görüşünü benimsemişlerdir.
Hukuk Genel Kurulu kararları ağırlıkla 1., 7., 8., 17. Hukuk Daireleri görüşleri yönünde olmakla birlikte, bu görüşlerden ayrılan kararları da bulunmaktadır.”
Haydaaa..
Haydin bakalım, çıkın işin içinden.
Bırakın Daire’ler arasındaki farklı kararları, aynı Daire’nin bile, farklı kararları varmış!
Yargıtay’ın kendisi, itiraf ediyor bu gerçeği!
Bu nasıl hukuk?
Bu nasıl adalet?
Bir Daire’nin “ak” dediğine, öbür Daire “kara” diyor!
Ve bu durum, yıllarca böyle sürüp gidiyor.
Hatta; Yargıtay’a başvuru yapılıyor, “Bakın, şu şu kararlarınız birbiri ile çelişiyor. Vatandaşlara haksızlık yapılıyor.Bu kararlardan hangisi doğru ise, tek bir karar verin de, artık uygulama da o yönde yürüsün” denilmiş. Taaa 2004’te. Bunun kararı bile, 2010 Nisan’ında verilebiliniyor!
Sonra da kalkıp, “Bizde gecikme yok. Biz dosyaları hızla eritiriz. Biz şöyle yaparız, biz böyle yaparız” mavalı okuyorlar..
Siz hiçbir şey yapamazsınız beyler. Yapamamışsınız işte..
Alın Dosya No’sunu da vereyim size.. 2004/1 esas, 2010/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı..
Yargıtay Başkanı’mız okusun. Başsavcımız okusun.. Diğer Daire Başkanları okusunlar..
Ama lütfen; okuyup, beni savcılığa şikâyet etmesinler. Söylesinler; o dosyada kararı 6 yılda mı vermişler, yoksa ben işkembeden mi atıyorum?
YENİ AKİT