12 Eylül 1980 askeri darbesine ilişkin tarihi bir karara imza atan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, “Anayasa silah zoruyla değiştirilmiştir. Olaylar darbesiz de yatıştırılabilirdi” dedi. Kararın, 28 Şubat gibi devam eden yargılamalar için de emsal teşkil edeceği belirtildi.
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, darbe suçunun değişik ülkelerden örneklerine yer verilen kararın gerekçesinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 12 Eylül darbesini mahkûm etti. 12 Eylül’de Evren ve arkadaşlarının Anayasa’yı demokratik olmayan yollarla ve silah zoruyla değiştirdiğine işaret edilen kararda, “12 Eylül tamamlanmış bir askeri darbedir ve darbe de yasalarımıza göre suçtur. Sanıkların eylemi Anayasa’yı silah zoruyla değiştirme suçu kapsamındadır” dendi.
Evren’in, “Ülkenin o tarihteki ve öncesindeki durumunu büyük Türk milleti bilmektedir. Büyük Türk milleti o olaylara layık değildi. Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık” yönündeki savunmasına işaret edilen gerekçede, “Olaylar darbe gerçekleştirilmeden de yatıştırılabilirdi. Bu savunma yerinde değil” ifadesi kullanıldı.
Daire, her 2 sanığın da ölmesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi.
28 ŞUBAT İÇİN EMSAL OLACAK
Gerekçede, Şahinkaya’nın, “12 Eylül müdahalesi Türk ve dünya tarihinde yerini almış büyük bir olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar’’ savunmasının da yerinde olmadığı vurgulandı.
Sanıkların “Kurucu iktidarız, eylemlerimizden dolayı yargılanamayız” yönündeki savunmalarına da dikkat çekilen kararda, “Anayasa demokratik olmayan yollarla değiştirildi. Bu eylemi kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin cezai yaptırım ile karşı kaşıya kalacaktır” değerlendirmesine yer verildi.
Bu karar, 28 Şubat gibi devam eden yargılamalar için de emsal teşkil edecek.
SÜREÇ
12 Eylül 1980 askeri darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen Anayasa’nın geçici 15. maddesinin 2010’daki Anayasa değişikliği referandumu ile kaldırılması sonrasında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbenin mimarları dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya hakkında dava açılmıştı. Kenan Evren, hastanedeki odasından duruşmaya katılmış, telekonferans yöntemiyle ifade vermişti.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’yı, “Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler” başlıklı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 146. maddesi uyarınca önce “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına mahkûm etti. Ceza, daha sonra iyi halden indirimle “müebbet hapse” çevrildi. Mahkûmiyetin sonucu olarak Evren ve Şahinkaya’nın rütbelerinin de sökülmesi kararlaştırıldı.
YARGILAMA AŞAMASINDA ÖLDÜLER
Bu karar Evren ve Şahinkaya’nın avukatlarınca temyiz edildi. Dava, Yargıtay’a taşındı. Temyiz süreci devam ederken, Evren 9 Mayıs 2015’te Ankara’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA), Şahinkaya 9 Temmuz 2015’te İstanbul’da hayatını kaybetti. Şahinkaya’nın ölümünün ardından yasal zorunluluk gereği davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekiyordu.