Çok ama çok uzun zamandan beri beklenen Ergenekon yargılaması sözde dün başladı ama gerçekte hâlâ başlayamadı.
Sanık sayısına uygun bir yargılama salonu hâlâ bulunamadı, bundan sonra bulunup bulunmayacağını bilmiyoruz.
Yargılama ortamı doğru dürüst ve Ergenekon davasının önemine uygun olmayınca, sanık avukatları da aslında her zaman müvekkillerinin çıkarına uygun olmayan taleplerde bulundular veya bulunacaklarını söylediler.
Eğer gerçekten iddianamenin duruşmada sanıkların yüzüne okunması gerekecekse, sanıkların savunmalarını vermeleri biraz daha gecikecek demektir. Düşünün iddianame 2500 sayfa. Günde 100 sayfa okunsa 25 iş günü eder, 250 sayfa okunsa 10 iş günü, yani iki iş haftası eder.
Ancak ondan sonra savunmalara geçilecek ve bana göre gerçekte yargılama o gün başlayacak.
***
Bütün toz duman içinde kafaların karıştığını, bu davada neyin yargılanmakta olduğunun giderek unutulduğunu hissediyorum.
Bütün o toz dumana aldırmayın, kabaca savcının iddialarıyla ilgili bir özet vermek istiyorum burada:
Türkiye’de 2003 ve 2004 yıllarında, iktidardaki hükümeti devirmek için askeri darbe yapılmak istendi. Hatta Genelkurmay Başkanı, yanına kuvvet komutanlarını da alarak bütün orgeneralleri dolaştı, bir nevi ‘Darbe yapalım mı’ anketi düzenledi.
O zaman şu veya bu sebeple darbe yapılmadı veya yapılamadı. İşte o günlerde ‘yapılamadı’ diye düşünen bazı komutanlar, emekliliklerine birkaç ay kala, kendileri sivildeyken orduyu darbe yapmak zorunda bırakacak bir siyasi ortamı oluşturmanın planlarını hazırladılar.
Bu planlar, hepimizin vergileriyle meydana getirilmiş olan devlete ait planlama kabiliyetleri kullanılarak yapıldı, unutmayın.
Sonra bu planlar uyarınca, ülkede darbe ortamı yaratmak üzere çeşitli işler yapıldı, bunlara çeşitli bombalama ve cinayetler de dahil.
***
Evet iddiaların özü bu. Ama dün başlayan duruşmalarda okunacak olan iddianamede bu basitlikte ve bu olay örgüsüyle anlatılmıyor. Anlatılmadığı için de herkesin kafası karışıyor.
Gerçekte 2003 ve 2004’teki darbe girişimleri için kimse suçlanmıyor bile. Bu suçlamayı yapmak sivil savcının mı işidir, askeri savcının mı işidir bilmiyorum ama Ergenekon evrakları arasında yer alan ve o dönemin bir komutanına ait olduğu anlaşılan bazı notlar, anlattığım yurt gezisi sırasında tutulmuş ve bu gezi sırasında orgeneral rütbeli, komutan sıfatlı kişiler açık açık darbeyi konuşmuşlar.
Şimdi Ergenekon savcısı, o darbe konuşmalarına katılanlardan sadece ikisini kendi soruşturması kapsamına aldı. Bu iki emekli orgeneralden biri halen tutuklu, diğeri ise geçirdiği beyin kanaması sonrası tahliye oldu, halen tedavi altında.
Savcı bu iki emekli orgenerali henüz resmen de suçlamadı, onlar hakkında dava da açmadı. Ya soruşturması halen sürüyor, dolayısıyla bu her an genişleyebilir ya da iddianame (ek iddianame belki) yazım aşamasında.
Bu iddianame yazılıp mahkemeye sunulduğunda resmin tamamını daha net görebileceğiz.
RADİKAL