İndependent Türkçe’den Adnan Necip imzalı habere göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 30 Mayıs’ta açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi, her ne kadar toplumsal beklentilere göre şekillendirilmiş hukuki metin olsa da yerel seçimlerin ardından muhasebe ve özeleştiri sürecine giren AK Parti’nin politik tercihlerine göre şekillenecek siyasi bir metin olma özelliği de taşıyor.
AK Parti, 23 Haziran’daki İstanbul seçimleri öncesi toplumsal gerilimi dindirmek ve kutuplaşmanın önüne geçmek için yargı reformunun birinci paketini 10-15 maddelik olumlu algı oluşturacak değişikliklerle sınırlı tutmak istedi.
Adalet Bakanlığı bürokrasinin teknik hazırlıklarını tamamlamasına rağmen Ankara’daki bilinmezlikler ve siyasi konjonktür nedeniyle Meclis’in takvimine yetiştirilmeyen paket, Cumhurbaşkanı'nın talimatı doğrultusunda daha da genişletildi.
Ayrıntıları medyaya da sızan 60-65 maddelik paket; yargı yolunu genişleten, infaz sistemini değiştiren, soruşturma ve kovuşturmada tutukluluk sürelerini kısaltan, nafakada alt-üst sınır getiren, internet sitelerine erişimini sınırlandırmayı kaldıran ve çocukların velayetinde icra müdürlüklerini devre dışına bırakan -kamuoyunda çokça tartışılan-. konuları içeriyordu.
MHP’nin de görüşü alındı ama bu taslak metin kabul görmedi.
AK Parti grubu bir çıkış yolu olarak paketi 33 maddeye indirdi.
Yargı reformu paketi Terörle Mücadele Kanunu ile ilgili tartışmaları aşamadı
Bu pakette yer alan düzenlemeye göre soruşturma sürecinde tutukluluk süresi 5 yıldan 2 yıla indirilecekti.
Ağır cezalık suçlar bakımından uzatma süresiyle birlikte 5 yıl, terör suçları bakımından da 7 yıl olanın sürenin 2 yıla indirilmesi öngörülüyordu.
Ayrıca taslak metinde terörle mücadele kanunun 7. maddesinde yapılacak değişiklikle terör örgütü üyeliğinden ya da yardım ve yataklıktan yargılanan birçok ismi etkileyecek düzenleme de yer alıyordu.
Bu düzenlemeye göre haber ve eleştiri içeren fiilin suç oluşturmayacağı belirtiliyordu.
Fakat MHP bu pakete de Selahattin Demirtaş gibi PKK ve FETÖ davalarında yargılanan isimlerin tahliye edilmesini gündeme getireceği gerekçesiyle düzenlemeye itiraz etti.
Şimdi gözler yeni yasama dönemine çevrildi.
15 Temmuz’daki özel oturumun ardından tatile girmesi beklenen TBMM’de yargı reformu rafa kaldırıldı.
Ekim ayında yeni yasama döneminin açılmasıyla birlikte Meclis’in ilk gündemi yargı reformu olacak.
Tabi Cumhur ittifakı zorlamasıyla politik bir çemberin içerisinde kalarak mevzi kaybeden AK Parti, toplumun beklentilerine cevap verecek yargı reformunu sonsuza değin TBMM'nin tozlu raflarına kaldırmazsa.