Gözlemevi, siyonist İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşı başlattığı günden bu yana ikinci kış mevsimine girildiğini ve bölgeye giysi ile ayakkabı girişinin ilk günden itibaren yasaklandığını ifade etti. Sadece insani yardımlar kapsamında sınırlı miktarda malzemenin girişine izin verildiği ve bu malzemelerin yaklaşık iki milyon yerinden edilmiş kişiden yalnızca küçük bir kısmına dağıtıldığı kaydedildi.
Açıklamada, uluslararası hukuka göre sivil nüfusun temel ihtiyaçlarının girişini engellemenin hiçbir gerekçesinin olamayacağı veya askeri zorunlulukla açıklanamayacağı, işgalci İsrail’in Filistinlilere dayanılmaz yaşam koşulları dayatarak sistemli bir şekilde yok olmalarına neden olmayı hedeflediği ve bunun da soykırım suçu kapsamında değerlendirildiği vurgulandı.
Gözlemevi, son dönemde Gazze Şeridi’ne giriş yapan kamyonların günlük ihtiyaçların yalnızca %6’sını karşıladığını, bu kamyonların büyük ölçüde gıda maddeleri taşıdığını ve giysi ile ayakkabı oranının %0.001’i geçmediğini belirtti. Bu durum, özellikle İsrail’in Gazze’deki evlerin %70’inden fazlasını, giysi satan dükkanlar ve pazar yerleri de dahil olmak üzere birçok ticari alanı yıkması ve tüccarların malzeme sokmalarını kısıtlaması nedeniyle krize yol açtı.
Kış mevsiminin başlamasıyla birlikte, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da dahil olmak üzere yüz binlerce Filistinli, soğuktan koruyacak yeterli giysiye sahip olmadan yaşamaya terk edildi. Çoğunluğu çadırda yaşayan yerinden edilmiş kişiler, yağmur ve soğuk karşısında korumasız kaldı.
Açıklamada, bu felaket koşullarının solunum yolu enfeksiyonları gibi ciddi hastalıkların artmasına yol açabileceği ve gerekli tıbbi bakımın bulunmadığı bir ortamda bu durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulunuldu. Ayrıca, temel ilaçların eksikliğinin ve gıda çeşitliliğinin yetersizliğinin bağışıklık sistemlerini zayıflattığı ve halkı hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirdiği ifade edildi.
Yaklaşık 2.3 milyonluk Gazze nüfusunun 2 milyonunun yerinden edilmiş durumda olduğu, çoğunun çadırlarda, okullarda veya yıkılmış evlerinin kalıntılarında yaşadığı, bu süreçte kişisel eşyalarını geride bırakarak yalnızca üzerlerindeki kıyafetlerle kaçmak zorunda kaldıkları belirtildi. Ayrıca, ailelerin çoğunun bombardıman ve yer değiştirme nedeniyle mallarını kaybettiği, bu durumun giysi ve ayakkabı bulmayı zorlaştırdığı ifade edildi.
Saha gözlemlerine göre, çocukların yağmur altında eski ve ince kıyafetlerle dolaştıkları, ayakkabı eksikliği nedeniyle çıplak ayakla enkaz ve kanalizasyon dolu sokaklarda yürüdükleri kaydedildi. Bu durumun, çocukların yaralanma ve enfeksiyon riskini artırdığı, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliğinin de bu sorunu daha ciddi hale getirdiği vurgulandı.
Ailelerin, çocukları için tahtadan ve plastikten ayakkabı yapmak gibi geçici ve güvensiz çözümlere başvurdukları ifade edildi. Ayrıca, giysi eksikliği nedeniyle eski giysilerin yamalanarak kullanıldığı veya battaniyelerden kıyafetler dikildiği, sadece maddi durumu iyi olanların alternatiflere ulaşabildiği belirtildi.
İsrail’in battaniye, yakacak odun, yakıt gibi temel ısınma malzemelerinin yanı sıra yeterli çadır ve örtü girişine de engel olduğu, bunun sonucunda yağışlı hava koşullarında yüzlerce çadırın su altında kaldığı ve yerinden edilmiş kişilerin az miktardaki eşyalarının da ıslandığı ifade edildi.
Gözlemevi, temel ihtiyaçlardan sürekli ve ağır bir şekilde mahrum bırakılmanın soykırım suçu kapsamına girdiğini, bunun özellikle çocuklar ve savunmasız gruplar üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını belirtti. Bu durumun sivil halkın onurunu hedef alan, onları onurlu yaşamdan ve en temel haklarından mahrum bırakan bir saldırı olduğu vurgulandı.
Gözlemevi, uluslararası örgütleri ve Birleşmiş Milletler’i İsrail’e temel ihtiyaç malzemelerinin Gazze’ye girişini sağlaması için baskı yapmaya çağırdı. Ayrıca bu suçların ifşa edilmesi ve insani durumun gözler önüne serilmesi gerektiğini ifade etti.
Son olarak, uluslararası topluma, Gazze’deki soykırım suçunun ve ilgili tüm diğer eylemlerin durdurulması sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bulunarak, kışlık giysi, ayakkabı ve diğer temel malzemelerin derhal ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye girişinin sağlanması gerektiğini belirtti. İsrail’e karşı yaptırımlar uygulanmasını ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı ile Savunma Bakanı hakkında verdiği tutuklama emirlerinin ilk fırsatta uygulanmasını talep etti.