Yanlış zeminde doğru bir tartışma yürütülebilir mi?

Mehmet Garip Tanyıldızı, sosyal mecralarda din ve bilim merkezli tartışmaların yürütülme biçimine dair itirazlarını dile getiriyor.

Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam

Dinin mantığı olur mu?

Geçtiğimiz hafta, şeriat meselesi, kavramın ağırlığını kaldırmayacak bir formatta ve süfli bir platformda masaya yatırıldı. Müslümanların kutsallarının doğrudan hedef alındığı yayın sosyal medya gündemini uzun süre meşgul etti, tepki çekti ve birçok kişide derin rahatsızlığa sebep oldu.

Ancak yayının rahatsızlık uyandırıcı tarafı sadece bu saldırganlıktan ibaret değildi. Tartışmadaki bilgi düzeyi düşüklüğü, konunun yanlış bağlamlarda ele alınması ve müzakerecilerin müktesebat yoksunluğu izleyenleri tahammül edilmesi zor diyaloglara maruz bıraktı.

Bu tür programların popülerlik kazanmasının en başlıca sebeplerinden biri, günümüzde sosyal medyanın birincil bilgi ve fikir edinme kaynağı haline gelmiş olması. Tarih, bilim, ekonomi vs. birçok konuda sosyal medya için üretilen içeriklerle bilgileniyoruz.

Üstelik bunun için, gerçek muallimlere talebe olmaya gerek kalmıyor.

Malumatfuruş sosyal medya öğretmenlerinin emek harcamadan, kaynak gösterme ve teyit etme ihtiyacı gözetmeksizin derleme bilgilerle oluşturduğu derinliksiz içeriklerle her konuda kolay yoldan "malumat ve fikriyat" sahibi olabiliyoruz.

Maalesef, sosyal medyadan "ilim ve fikir" edinilen bu alanların ilk sıralarında din geliyor. Dini konular söz konusu olduğunda, sosyal medya seviyesizliğinde bilgi ve fikir edinme yöntemi daha tahripkar bir işlev görüyor.

Popüler vaiz fabrikasına dönüşen sosyal medyadaki etkileşim bağımlılığı, dinin mecrasının yatağından kaymasına sebep oluyor.

Özellikle ABD ve Avrupa'da bir furyaya dönüşen ve İslam ülkelerinde de izdüşümlerini gördüğümüz sanal tebliğ eğilimi dini bir hayat tarzı olmaktan çıkarıp diskursif üstünlük vasıtasına dönüştürüyor.

Ateizme, deizme, agnostisizme ve diğer dinlere karşı söylem üretme gerekçesiyle, İslam bir cedel malzemesi olarak kullanılıyor. İslam, mantık sahasında yarışan bir oyuncuya evriliyor.

Bu tarz, Müslümanların temelden karşı çıkması ve benimsememesi gereken bir tarz.

Tarihte mantık ilmine büyük katkı sağlamış Müslümanların, bugün İslam'ın mantık oyunlarına oyuncak edilmesine itiraz etmesi gerekiyor.

Şeriat-ı garra-i Muhammediye tartışma konusu edilemez.

Yorum Analiz Haberleri

“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”
Esed sonrası Suriye: Katar-Türkiye Doğal Gaz Hattı artık hayal değil
Esed'in müftüsü Ahmed Hassûn şimdi ne yapıyor?
“Suriyeli mülteci” etiketi ve toplumsal imtihanımız
Kemalistlerin 94 yıldır üzerinde tepindiği Menemen’de ne oldu?