Yalova Özgür-Der Faaliyetlerine Başladı

Özgür-Der, Yalova'daki faaliyetlerine, Hamza Türkmen'in "İslamı Anlamak" ana başlıklı semineri ile başladı.

Geçen hafta sonu açılan Yalova Özgür-Der Temsilciliği dışa açık faaliyetlerine 21 Kasım Çarşamba akşamı Hamza Türkmen'in işlediği "Hayatı, İnsanı ve İslam’ı Algılama Biçimleri" dersi ile adım attı.

"İslam’ı Anlamak" ana başlığı altında yapılacak olan derslerin ilki olan "Hayatı, İnsanı ve İslam’ı Algılama Biçimleri" konusunda, öncelikle hayat algısı üzerinde duruldu. Hayat tasavvurunun rüşd yaşıyla irtibatını kuran Türkmen, "mükellefiyet yaşı" nın İmam Ebu Hanife ve İmam Şafi'ye göre nasıl algılandığını ve diğer hukuk sistemlerinde nasıl anlaşıldığını anlattı. Bu süreçte ana sorunun, hayatın amacını ve anlamını yaratılmış olan sınırlı insan aklının mı bileceği; yoksa her şeyi yaratan, hayatın ve insanın yapısını en iyi bilen her şeyin Yaratıcısı tarafından mı ortaya konulduğunu sordu. Ve vahyin mutlak yol göstericiliğinde biricikliği meselesini işledi.

Vahyin muhatabı olan "insanın temel ve zorunlu ihtiyaçları" nın ne olduğu üzerinde duran Türkmen, bu konuda Kutup kardeşlerden Şeriatiye kadar ortaya konan yaklaşımlara; Takiyyuddin Nebhani'nin "Tefkir" adlı kitabından Ayetullah Beheşti'nin "Bilmek" adlı kitabına ve Batı psikolojisinin konuyla ilgili çözümlemelerine kadar konuyu özet aktarımlarla izah eden çağdaş yaklaşımlardan bahsetti. Türkmen, insanın yemek-içmek gibi "zorunlu ihtiyaçlar" ının kaçınılmaz olduğunu ve karşılanmazsa insanın öleceğini; varlığını devam ettirme, kendi cinsinden olan insanlarla değişik biçimlerde ilgi kurma ve takdis veya tapınma eğilimlerinin ise "temel ihtiyaçlar" olduğunu ve giderilmezse insanın ölmeyeceğini ama sıkıntıya veya bunalıma gireceğini belirtti.

“Farklılaşmalara Rağmen Islah Çabaları Sürmüştür”

İnsanın temel ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamada ve insanın kendi nefsiyle, Allahla, diğer insanlarla ve doğa ile ilişkilerinde hangi ölçüye göre davranacağının en temel problem olduğunu belirten konuşmacı, şu soruyu sordu. İnsanı en başta doğal olarak harekete sevk eden faktörler bu ihtiyaçlardır; peki bu ihtiyaçları karşılamada temel ölçüyü veya cetceli belirleyen kim olacaktır? Yaratılan insan ve insanlar mı; yoksa insanı ve eşyayı yaratan ve onların fıtratını en iyi bilen Yaratıcı mı? Bu temel soruya Yaratıcı ve ilettiği son vahiy Kur'an ve onun en iyi uygulama biçimini gösteren Muhammedi Mütevatir Sünnet ile cevap verenlerin tutumunun İslam'ın anlaşılmasında belirleyici olduğunu söyleyen Türkmen, ancak Müslümanların da anlayışlarının zamanla farlılıklar gösterdiğini belirtti. Bu farklılıkların büyük ölçüde tarihi süreç içinde Kur'an-i ölçülerden uzaklaşılmasıyla yönetim, eğitim anlayışında ve sosyal dokuda belirginleştiğini anlatan Türkmen, bu farklılaşmaya rağmen İslam'ın yaşayan gücünün fıtrat ve vahye dönüşün veya uygunluğun ifadesi olan "ıslah çabaları" nın olduğunu belirtti. Diğer iki ucun birisinin, kavrayış eksikliğinden veya tarihi ön yargılardan kurtulamayan taklitçi ama İslami duyarlılığı da yaşatmaya çalışan "gelenekçi tutum" olduğunu; ikinci inhirafın ise Kur'ani mesajı bilgi düzeyine düşürüp egemen cahili güçlerle işbirliğine giden akılcı, uzlaşmacı, tarihselci yaklaşımlarla ifade edilen modernist tutum olduğunu belirtti.

“Direnişi Güçlendirmek Islah Çizgisinin Başlıca Amacıdır”

Farklı İslam anlayışlarına ancak Kur'an'ın muhkem ayetlerini ve Mütevatir Muhammedi Sünnet'i hakem kabul ettikleri takdirde saygı gösterilebileceğini belirten Hamza Türkmen, ıslah ve yeniden itikadi-siyasi inşa faaliyetlerinin önceliği özellikle vahyi talim ve şahitlik düzleminde istişareye ehil İslami şahsiyetler yetiştirmek olduğunu vurguladı. Konuşmacıya göre her türlü şirke, zulme ve tuğyana karşı direnişi güçlendirmek ve İslami hükümleri hâkim kılacak olan ümmeti yeniden diriltmek ıslah çizgisinin başlıca amaçları arasında olduğunu belirtti ve Müslümanların bu bağlamda sorumlulukları üzerinde durdu.

Haksöz Haber

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi