Yalan söyleyen tarih utanır ama Kemalistler hem utanmazlar hem de usanmazlar!

Bülent Gökgöz, son günlerde başta Cumhuriyet gazetesi yazarı, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun olmak üzere bazı resmi ideoloji muhafızlarının İskilipli Atıf Hoca ve Çorum Valisi Mustafa Çiftçi’ye yönelik yalan ve iftiralarını değerlendirdi.

Bülent Gökgöz'ün kapsamlı incelemesi sol-Kemalistlerin İslam düşmanlığının siyasi anatomisini çıkartıyor. İncelemenin merkezinde yer alan Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun 27 Mayıs sonrası darbeci paşalar tarafından oluşturulan 'Kurucular Meclisi' listesine CHP üyesi olarak dahil olmuş bir isim. Atanmış darbeciliği ile Türkiye'de Kemalist devrimleri korumak için darbecilerle oturup kalkan Çoşkun'un İskilipli Atıf Hoca'yı hedef alması oldukça anlaşılır.  

BÜLENT GÖKGÖZ / HAKSÖZ-HABER

Yalan söyleyen tarih utanır ama Kemalistler hem utanmazlar hem de usanmazlar!

Her yıl Şubat ayının ilk günlerinde yaşanan ve resmi tarih muhafızlarının iftiraları ile karalanmaya çalışılan İskilipli Atıf Hoca, içinde bulunduğumuz şu günlerde yeniden odak konusu oluverdi. Evet, 4 Şubat 1926 tarihi âlimlerimizden İskilipli Atıf Hoca’nın İstiklal Mahkemeleri eliyle idam sehpasında şehit edilişinin yıl dönümü. Çorum valisi, vekili, rektörü, belediye başkanı ve sivil toplum üyelerinden oluşan ziyaret heyetinin Atıf Hoca’yı kabri başında yâd etmeleri, rahmet dilemeleri tahmin edileceği üzere Kemalist zevatı deyim yerindeyse çıldırttı. Köşe yazarından siyasilere, tarihçi müsveddelerine kadar kemalizmin ateşli savunucuları can hıraş atağa geçtiler. Her yıl tekrar ede geldikleri yalanlarını, iftiralarını sıralayıp inkılâp dersleri seviyesindeki Kemalist tarih hikâyelerini sıralamaya başladılar. Peki, yıl boyunca herkese açık kabir ziyareti şimdi neden bu kadar gürültü koparttı?

Çünkü Atıf Hoca devletin cezalandırdığı bir ‘suçlu’ idi ve bu ‘suçlu’nun yine devletin valisi tarafından ziyaret edilmesi dananın kuyruğunu kopartmaya yetmişti. Bu vesile ile Çorum valisi Mustafa Çiftçi’nin tüm tepkilere, tehditlere rağmen tutarlı duruşunu da tebrik etmek gerekir.

Bu noktada Atıf Hoca ile ilgili iddiaların ardı arkası kesilmemekte, yalanlar üzerine kurulu tarih ve önderlik hikâyelerine gölge düşürülmemesi için dikkat kesilmeye devam edilmekte. Her sene aynı iddialar, iftiralar düzülmekte. İddialarına delil falan getirmelerini beklemiyoruz; yalanın, iftiranın delili olmaz elbette.

***

YAZININ DEVAMI >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!