Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Türkiye’de uzun yıllar gazetecilik yapan isimlerin mesleki deformasyonun bir sonucu olarak ‘insani’ algıları körelebiliyor. Çok rahat bir şekilde hiçbir araştırma bile yapmadan mağdur edilmiş insanlar hakkında “radikal, terörist, aşırı” vb. itham edici kalıpları kullanabiliyorlar.
Son örneğimiz Habertürk yazarı, yıllardır ekranların değişmez ismi olan Fatih Altaylı’dan geldi. Altaylı, “kimse bana din kardeşimiz falan demesin” diyerek Fransa tarafından zorbalığa maruz bırakılan aktivist Idriss Sihamedi’yi hedef alıyor. Yazısının “Bu algıyı yakmak lazım” başlıklı bölümünde Göç İdaresi Başkanlığı tarafından kendisine yardım eli uzatılan Sihamedi’nin “radikal” olduğunu iddia ederek, böyle insanlara kapımızı açarsak Türkiye terörü destekliyor algısından kurtulamayacağımızı söylüyor. Bu vesileyle Idriss Sihamedi’yi terörist olarak da tanımlayan Altaylı'nın ötekileştirme noktasında kendi çapında bir rekora imza attığı bile söylenebilir.
Cehaletin üzeri çok basit bir internet araştırmasıyla örtülebilir. Yok edilebileceğini söylemiyoruz onun için aklı selimle, disiplinli bir çalışma gerekiyor ancak en azında cahil görünmemeyi başarabilirsiniz. Fatih Altaylı o kadar cahil ki böyle çaba içerisine bile girmemiş. Batı’da oluşturulan, sakallı=IŞIDÇİ=terörist sentezine zihnini teslim ettiği anlaşılan Altaylı, Idriss Sihamedi hakkında oluşturan söyleme dair gazeteciliğin basit sorularını dahi sorma ihtiyacı hissetmemiş. Tabi nasılsa o bir Müslüman. Onun hukukunu savunan çok fazla çıkmaz. Ne kadar yüklensen kârlı çıkarsın. Halbuki gerçek ilkeli ve ahlaki tutum,hakkı gerçekten yok sayılanlara karşı gösterilen tutumda saklıdır…
Baraka City isimli yardım kuruluşunun yaptığı faaliyetler hakkında bilgi Vikipedia’dan bile ulaşılabilir durumda. Az biraz araştırma yapan herkes Idriss Sihamedi’nin yaptığı hayır çalışmalarını görebilecektir. Tabi gözler hala görebiliyorsa…
İnsan hakları ihlallerine karşı yaptığı çalışmalarla tanınan Mustafa Yeneroğlu ise “insan” hakkının tanımlanmış ve onaylanmış bireyler için geçerli olduğunu düşünüyor olsa gerek ki o da Idriss Sihamedi hakkında yaptığı paylaşımda bu tarz insanları sahiplenmenin Batıyla ilişkilerimizi gereceğini söyleyerek Fatih Altaylı seviyesine kadar düşmüş. Cinsi sapkınlar konusunda bile insancıllığını(!) gösteren Yeneroğlu, Batı tarafından terörist damgası vurulmuş insanlar söz konusu olduğunda “aman Avrupa’ya kötü gözükmeyelim” diyerek Göç İdaresi’ni kınamış! İnanılır şey değil. Bu tutumun altındaki tutarsızlığı görmek için müneccim olmaya gerek yok. Vicdan ve adalet merkezli düşünebilen herkes buradaki tenakuzu görebilecektir!
İçisleri Bakanlığı'nin şaibeli görüşlerin temsilcilerine twitter üzerinden mavi boncuklar dağıtması çok yanlış bir tutum.
— Mustafa Yeneroğlu (@myeneroglu) October 30, 2020
Bu yaklaşım Türkiye’nin itibarına olduğu kadar, Avrupa'da yaşayan -vatandaşımız olsun olmasın- bütün müslümanlara ciddi manada zarar veriyor. pic.twitter.com/XUpaATuJe9