PKK'nın seçim çal(t)ışmalarını Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nden başlattığı görülüyor. On bin mermiyle “bahar şenliğine” katılan PKK korteji, bu esnada “orada olmaması gereken” jandarma kuvvetlerinden (yeni düzenlemeyle artık Kır Polisi de diyebiliriz) dört erimizi hedef aldı, yaraladı.
Zaten biliyorsunuz, düğünlerde ve türlü kutlamalarda etrafa gelişigüzel açılan “kutlama” ateşlerinden nice insanımızı kaybettiğimiz vaki… HDP, CHP ve MHP'ye bakarsanız, devlet vatandaşlarının güvenliğini almak yerine, PKK'lılara dönük TRT Şeş ve diğer kanallarda bilgilendirici kamu spotları hazırlayıp, bu istenmeyen kazalar konusunda eğitimin önemini vurgulamalıydı.
Reklamcı Ali Taran bu konuda harika işler çıkarabilir aslında. Demirtaş, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin arka arkaya ekrana gelip, ellerindeki keleşi vatandaşa doğru uzatarak, “Tetiğe basarken bir daha düşün” derken, son sahnede hep bir ağızdan “Silahını barış için sık” şeklinde haykırsalar müthiş etkili olurdu. Ama o kitle arasında mutlaka başörtülü bir genç/bir yaşlı kadın, bir köylü teyze/amca, yine bir genç/bir yaşlı başörtüsüz kadın, ülkenin laikçi geleceğine ışıl ışıl bakan çocuklar, Kılıçdaroğlu'nun elinde bir noter makbuzu, Bahçeli'de bir püskevit, Demirtaş'ta ise bir saz olmalı. Ama olmazsa olmayacak bir diğer şey, arka fonda Münch'ün “Çığlık” tablosudur.
Kimi kandırıyorlar Allah aşkına?
Eski Türkiye'ye dönmek için CHP'den yapbozla bir zaman makinesi çıkartmaya çalışan üst akıl, çok açık görülüyor ki bu seçimlerde HDP merkezli bir piar çalışmasına başlamış durumda. MHP de bu noktada arkadan lojistik destek veriyor. CHP ise Doğan/cemaat medyasının keskin tavır değişikliğine bakılırsa bu seçimin medyada kaybedeni. Öyle ki HDP CHP'yi, MHP de AK Parti'yi yala dolanla, medyanın gerçek bükücülüğüyle kemirsin. Nasıl olsa politik ilke, sahicilik, tutarlılık, halka karşı sorumluluk gibi bir yükleri yok. Seçimden sonrası tufan. Tufandan önce ise sahte bir barış/demokrasi sahnelemesi.
Yeter ki Yeni Türkiye'nin önünü alacak en azami zarar verilsin.
PKK'nın Diyadin saldırısından sonra, HDP ve MHP liderinin TSK'ya yönelik olarak neredeyse tıpatıp benzeyen saldırgan ve “faydacı” dili kullanmasının başka bir izahı olabilir mi? HDP Eşbaşkanı bahar şenliğini günlerce çatışacak cephaneyle basan, biri ağır dört tane Jandarma erini yaralayan PKK'ya “Siz ne yapıyorsunuz? Ben öldürmeye kalktığınız bu gençlerin anne ve babalarından batıda oy isteyeceğim. Çözüm Süreci'ne neden darbe vuruyorsunuz?” deyip saldırıyı kınayacağına, hatta Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanına katılıp askerlere geçmiş olsun ziyaretinde bulunacağına, TSK'nın AK Parti ile bu saldırıya zemin hazırladığından bahsedebiliyor.
Sanki söz konusu yer Ağrı değil, Irak, Suriye. Sanki Kandil 8 Mayıs 2013'te dünyaya verdiği sözü tutmuş da sınırdışına çekilmiş, TSK da onu kovalamış sınır dışına çıkmış. Sanki daha aylar önce aynı HDP Eşbaşkanı 52 insanımızın vahşice katledildiği olayların çağrısında bulunmamış. 52 can karşısında bir özrü bile çok gören o değil.
Bu güne değin, TSK'ya toz kondurmayan MHP lideri ise, artık nasıl bir savrulma yaşanıyorsa, HDP Eşbaşkanı ile neredeyse tıpatıp cümlelerle bu saldırının seçime odaklı bir planlama olabileceğini ifade etmekte. Böyle bir planlamanın TSK'yi ima ettiği ortadayken, HDP/MHP liderlerinin böyle bir yaklaşım sergilemesi AK Parti'ye yıkmaya çalıştıkları “savaştan medet umma stratejisini” bizzat kendilerinin hayata geçirdiklerini gösteriyor.
Nelerle uğraşıyoruz!
Ne HDP, ne MHP, ne de CHP, doğru yanlış kendi doğallıklarında siyaset yapıyorlar artık. Aslında siyaset de yapmıyorlar, taktikleri halka siyaset diye yutturma derdindeler. CHP'nin üzerindeki üst akıl baskısı yeni strateji gereğince şimdilik kalkınca, içindeki paralelleri temizleme eğilimi gösterdi ve daha reel siyasi tercihlere yöneldi. Böyle yapınca da Doğan/Cemaat konsorsiyumunun tüm kalemşörleri CHP'yi karalamaya, HDP'yi güzellemeye başladı. MHP de gözde çünkü şu anda işe yarayan bir işleve sahip.
Bunlar siyaset değil. Dizayn... Mühendislik. Kimseyi kandırmasınlar, zaten kandıramazlar. HDP konjonktüre göre, içsavaş çağrısı da yapabilir, gerekirse çiçek çocuğu rolüne de soyunabilir, hiç fark etmez. MHP de öyle. Tarihte ilk defa MHP'nin TSK'ya karşı, HDP çizgisine geldiğini görüyorsunuz. Bunlar doğallıkla olabilir mi?
HDP'lilerin düne kadar “En iyi Kürt ölü Kürttür” diyen medyanın ceoları ve kalemşörleri ile Diyarbakır'da, İstanbul'un medya plazalarında aile saadeti fotoğrafları vermelerinin bir açıklaması var mı?
Bunun bir “Eski Türkiye Koalisyonu” olduğunu ve maalesef, HDP'nin Kürt vatandaşlarının 150 yıllık barış hayaline verilen oyları alıp, bunu İstanbul plazalarında savaşa kırdırmanın tarihsel, vicdani, ilkesel ve rasyonel bir nedeni olabilir mi?
Olabilir… O da Yeni Türkiye'nin düşmanlarının varlık nedenidir.
Bu millet bu suni oyunu/koalisyonu görüyor ve bu halleriyle bu partileri son kez seçime sokuyor.
YENİ ŞAFAK