Yabancı Sermaye Gerçekten de Ekonomimizi Batırmaya mı Çalıştı?

Yazısında yetkililerin ekonomiyle ilgili yaptıkları açıklamaları değerlendiren İbrahim Kahveci, ‘şer güçler’ veya ‘dış güçler’ olarak nitelendirilen yabancı sermayenin Türkiye ekonomisini batırmaya çalıştığı tezinin gerçekliğini tartışmaya açıyor.

İbrahim Kahveci’nin Karar’daki köşesinde yayımlanan yazısının (04 Mart 2019) konuyla alakalı kısmı şöyle:

Düşman Kim?

Tarihler 09 Ağustos 2018 Perşembe gününü gösterdiğinde 1 dolar 5,54 TL seviyesinden kapanmıştı. Ama ertesi gün ABD Başkanı Donalt Trump twitter üzerinden Türkiye ile ilişkilerin iyi olmadığını ilan etmesi ile dolar bir anda 6,80 liraya yükselmiş, ama yine aynı günü 6,41 liradan kapatmıştı.

Sonra ne mi oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon’da yaptığı konuşmada döviz alma konusunda sanayicileri ve bankacıları uyararak, gerekmesi halinde B ve C planlarını devreye sokabileceklerini söyledi.

Ve 1 dolar o gece 7,20 liraya kadar yükseldi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise iki gün önce yine Trabzon’da yaptığı konuşmada “6 ay önce 5 yıl boyunca maruz kaldığımız saldırılardan bir tanesine daha maruz kaldık. Ekonomik bir saldırı ile dolar 6, 7, 8, 9, 10 lira olacak diye ülkemize yüklenenler... Cumhurbaşkanımız liderliğinde yeni sistemin etkinliğinde avuçlarını yalayacakları bir şekilde demir bir yumrukla doları 5 liraya indirdik” açıklamasında bulundu.

***

Sayın Bakanın bahsettiği dış saldırılar nereden geliyor? Kimdir bu dış güçler? Ne yapmak istemektedir ‘Şer güçler’?

08 Şubat 2019 tarihli Sabah Gazetesi manşeti şu şekildedir:

“ABD ile ortaklığımızı bozma planı boşa çıktı”

Şimdi akıllara takılan soru şu: Düşman kim?

16 Nisan referandum sürecinde somut düşmanlar vardı. Hollanda ve Almanya’yı bizim düşmanımız ilan etmiştik.

Elbette bu düşman listesi çok değişir nitelikte seyretti. Bir ara ABD düşmanken, bazen İngiltere de listede ilk sıraya geldi.

Ama bugün dış saldırı ve düşman suçlaması karşısında bir ülke ismi geçmiyor. Artık Hollanda bizim dostumuz, Almanya büyük müttefikimiz, İngiltere ise ana piyasamız.

2003-2017 yılları arasında 165 milyar dolar artan doğrudan yatırımların 124,8 milyar doları Avrupa ülkelerinden gelmiş. İlk sırada ise 36,4 milyar dolar ile Hollanda yer alıyor. Almanya ise 16,1 milyar dolarla listede ikinci sırada yer alıyor.

Ekim 2018 itibari ile özel sektörün en fazla borçlandığı ülkeler listesine bakalım:

İngiltere 36,2milyar dolar ile ilk sırada. Almanya 19,7 milyar dolar ve Hollanda 15,6 milyar dolar ile takip ediyor. ABD ise 19,3 milyar dolar borç verenler listesinde yer alırken, yine aynı ABD 5,1 milyar dolarlık doğrudan yatırım listesinde de yer alıyor.

***

2003-2018 arasında tam 576,1 milyar dolar cari açık veren ülkemizin bu açığını 588 milyar dolar yabancılardan gelen sermaye girişi ile kapatmışız. Buna ek olarak yine 59,8 milyar dolar da kaynağı belirsiz bir sermaye girişi gerçekleşmiş.

Ortada iki soru askıya çıkmış bekliyor:

1- Eğer bir şer güç var ve ülkemizde plan uyguluyorlarsa, 16 yıldır bu güçler 648,3 milyar dolar yollayarak hangi şer güç projesini desteklediler?

2- Ekonomimiz gerçekten bir saldırı altındaysa bu saldıranlar kim? Lütfen düşmanımızın ismini öğrenelim. Bu bizim de hakkımız değil mi?

***

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım TÜSİAD konuşmasında aslında bir başka gerçeğe dikkat çekiyor. “Para bolken bol bol borç aldık, ödeme zamanı gelince nereden çıktı bu diyoruz”.

İnanın kafası elbette karışıyor.

Neden topluma gerçekler söylenmeyip, bir komplo teorisi ile insanlar gerçeği öğrenmesin isteniyor?

Okuyanların mutluluk oranı %66’dan %53’e düşerken, okumayanların mutluluk oranı %51’den %59’a çıkıyor.

Acaba neden?

 

Yorum Analiz Haberleri

Mahmus Abbas'ın ihanetiyle direniş güçlenecektir!
Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!
CHP'nin ideolojik körlüğü Suriye meselesinde ayyuka çıktı!
“Suriyelilerin genelinde zalim bir diktatörü devirmenin onuru var”
Suriye'de yaşananları insani pencereden değerlendirebilmek...