Vuslat dergisinin bu ayki tanıtım bülteni:
“Dinler arası diyalog” girişimlerinin zaman dilimi olarak nereye kadar uzanacağını tahmin edebilir misiniz? Bu söylemin mazisi birçoklarımızın sandığınızdan daha eski. Bu söylem her dönem kendine bir taşeron seçmiş, ama “diyalog”un misyonundan ve manasından asla taviz vermemiştir.
Kanaatimizce diyalog, dinler arası değil, ancak din mensupları arasında yapılabilir. Bu da, çeşitli din mensupları arasındaki, siyasi, ekonomik, sosyal boyutlu ilişkilerdir. Bu tür diyaloglar; dün vardı, bugün de var, yarın da olacaktır, hayat örneğimiz, güzel ahlak sahibi, yaşayan Kur’an olan Rasulun hayatı bu örneği bize sunmuştur.
“Dinler arası Diyalog” misyonerliğe takviye için, düşünülmüş bir projesidir, bununla İslamiyet’in içinin boşaltılıp, emir ve yasağı olmayan felsefi bir sistem haline getirme amacı güdülmektedir.
Dinler arası diyalog fikrinin babası olan Louıs Massignon, “Onların (Müslümanların) her şeylerini tahrif ettik. İnançları, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye tam inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. İntihar ve anarşi için olgun hale geldiler.”
Dinler arası diyalogu ilk defa kim ortaya atmış? Bugüne kadar bunu savunanlar kimler olmuş? Bu işi başlatanların gerçek gayeleri ne olabilir? Bu yolda şimdiye kadar kimler ne yapmış neler yapılmış? Diyaloga karşı Tevhid ehli bir müslümanın tavrı nasıl olmalı?
Ve dergiden bazı yazılar:
Atasoy Müftüoğlu “Oryantalist Klişeler ve Avutucu Yanılgılar” başlıklı makalesinde dinler arası diyalogun müslümanları parçalara ayırmak için sunulmuş bir proje olduğu tespitinde bulunuyor.
Hüseyin Kerim Ece “Dinlerarası Diyalog: Tanış Olmak mı Tuzak mı?” yazısında insanlar arasında diyalog olabilir ama kurumlar arasında bunun mümkün olmadığını belirtiyor.
Muhammed İslamoğlu “Diyalog değil davet” isimli araştırmasında müslümanlar için her konuda tek ölçü Allah ve Rasulü (s)’in hükmüdür diyor.
Doç Dr. Muhammed Tarik “Kur’ân’da Muhavere Ve Bazı İlkeleri” başlıklı incelemesinde Kur’an ışığında diyalog ilkeleri üzerinde duruyor.
Dr. Ebubekir Sifil’le diyalog konusu ile ilgili bir röportaj gerçekleştirilmiş…
Osman Atalay “Afrika’da Her Yıl 7 Milyon İnsan Açlıktan Ölür” başlığını verdiği yazısı…
İbrahim Dönertaş “Açlıktan Ölen Afrika, Zulme Uğrayan Gazze Ve Müslümanlar” yazısında müslümanları bu konuya duyarlı olmaya davet ediyor.
İRTİBAT: 0212 612 78 22