HAKSÖZ-HABER
Muhammed Mursi’nin devrilmesinin üzerinden beş ay geçtikten sonra sol gruplar yavaş yavaş sokaklara inme sinyalleri veriyor. 6 Nisan Gençlik Hareketi ismi altında toplanan muhalifler şimdilik az sayıda olmakla birlikte darbe yönetiminin uygulamalarını protesto için meydanlara çıkıyorlar.
Mübarek sonrası askeri rejimle çatışma sürecinde önemli bir eşik olan 2011 Mahmud Muhammed çatışmaları olayının yıldönümünde, 19 Kasım’da Tahrir’de yaptıkları eylemde İhvan’a, orduya ve eski rejime karşı olduklarını bildirmişlerdi.
24 Kasım’da darbeci hükümet tarafından son şekli verilen Gösteri Yasası her kesimden büyük tepki almakta. Mısır insan hakları örgütleri, Human Rigths Watch ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon yasayı kınadılar. Yasaya göre 10 kişiden fazla her topluluğa gösteri yapabilmek için İçişleri Bakanlığından 3 gün öncesinden izin almak zorunluluğu getirildi. Ve İçişleri Bakanlığı “kamu güvenliğine tehdit teşkil eden ciddi bir ihbar ya da delil bulunduğu” iddiasıyla bu tarz etkinlikleri yasaklayabilecek. Daha ilginci ise güvenlik güçlerinin her tür araç ve aletle bu tür durumlarda müdahalesine yeşil ışık yakılması.
Şimdiden güvenlik güçleri gösteri yasasına muhalefetten tanınmış isimleri gözaltına almaya başladı bile. 6 Nisan Hareketinin kurucularından Ahmed Mahir ve ünlü blogçu ve aktivist Ala Abdulfettah geçen hafta başka isimlerle birlikte tutuklandılar. Tümü 22 Aralık’ta mahkemeye çıkarılacaklar. 6 Nisan Hareketi 30 Kasım’da yayınladığı bir bildiride vicdanı olan herkesi bu yapılanlara karşı harekete geçmeye çağırdı.
Doğrusu 6 Nisancılara ve bugün gösteri yasasına muhalefet eden tüm sol, liberal, laik gruplara sormak lazım: Bugün vicdanlı insanlar aradığınızı söylüyorsunuz. Hiç dönüp Nahda ve Adeviyye katliamları sırasında vicdanlarımız neredeydi, diye kendinize sorma gereği duyuyor musunuz?