Adam komünist ama tefecilik yapıyor.. Yahudi ama domuz kasabı mesela. Cumartesileri spor amaçlı pilotluk yapıyor.. Bizim mahallede bir köfteci var, adam kebab düşkünü bir vejetaryen..
Zaten tabelasında da öyle yazıyor: Vejetaryen kebabçının yeri..
Bir demokrat tanıyorum, halk düşmanı adam resmen yav.. Halkı adam yerine koymaz. Kuru kalabalık, sürü der onlara resmen.. Ama iyi bir demokrattır.. Bir demokrasi anlatır; aman Allahım..
Bizim çıtırlar, Aysun familyasının farklı bir versiyonudur.. “Marka” giyinirler”. Marka kişiliklerinin açığını kapatır..
Herkesin gösterecek bir şeyi vardır. Kimi parasını gösterir, kimi parasını markaya dönüştürür. Kimi bacağını gösterir, kimi zekasını.. Kimi de gizler..
Saygın olan gizlenmesi gerekeni gizleyen, göstermesi gerekeni gösterendir.. Mesela insanlar aklını göstermeli, haksızlıklar karşısında cesaretini göstermeli.. Şahidlik ettiğinde adaletini, dürüstlüğünü göstermeli.. Mazlumlar karşısında tevazuunu göstermeli. Zalimler karşısında tevazu zillettir mesela.. Yoksullar karşısında cömertliğini. göstermeli..
Kız kardeşinin kapanmasına karşı çıkan başörtülü bir kız düşünebiliyor musunuz? Demek ki, onun için başörtüsü bir marka ya da aksesuvar..
Birileri bu tipleri modelliyor, örnekliyor, ki belki başkaları da peşlerine takılır diye. Klonlanmak üzere seçilen gen gibi ortalıkta dolaşıyorlar. Başörtüsünün ve tesettürün genlerini dönüştürmeye çalışıyorlar sanki.
Tesettür defileleri bu açıdan, kime hizmet ettiği belli olmayan bir şey.. Birilerine tesettürü sevdirir, onun tehdit olmadığını gösterirken öte yandan tesettürün içini boşaltıyor..
Kur’an da okur, makyaj da yaparlar..
Bir adım sonrası şu:
Kur’an da okur, flört de ederler..
Kur’an da okur, diskoya da giderler..
Kur’an da okur, dans da ederler..
Kur’an da okur...
Vay o Kur’an okuyanların haline ki!
Sadece bizim çıtır kızlar değil, ak saçlı, sonradan zampara hacıbeylerin kırdıkları cevizlerin sayısı az değildir..
Onlar yetimin hakkını yerler,
Onlar sekreterleri ile gizli nikah yaparlar,
Onlar Rus kızları ile tanıtım film ya da afişleri için fotoğraf çekiminde aynen..
O firma sahiplerinin reklam katalogları ve fuarlardaki hostes kızlar gibi kızları, gelinleri, oğulları ya da damatları, torunları olacak bir gün..
Kim neye yardım ederse, o onlara dokunur..
Kınayan da kınadığı ile imtihan olur..
Kızlar öyle de oğlanlar nasıl?!. Saçlarına, sakallarına bakın, favorilerine, dövmelerine, küpelerine.. Kulaklarında kulaklık, vapurda yan koltukta otururken çalan müziği ben duyuyorum.. 40'a geldiğinde sağır olacak bu çocuklar.. Bu kadar aşırı uyarılan kulakların iç kulaktaki su dengesinin ileri yaşlarda nasıl bir felakete sebeb olacağını yaşayarak öğrenecek bu gençler..
Bazı başörtülüleri görüyorum da, açıklar beni o kadar rahatsız etmiyor.. Keşke açık olsalar, o kadar kötü olmayacak gibi geliyor bana.. Gözler, dudaklar, yırtmaçlar.
Elde sigara afta tafra yürüyüşleri..
Elinde sigara, jeepte çarşaflı ve dudaklar boyalı.. gözlerde far, yanaklarda allık..
Hani sanki komplo gibi..
Kim bunlar! Nereden çıktılar.. Ne yaptıklarını sanıyorlar?
Tesettürün anlamı neydi? Ruhani boyut bu işin neresinde?..
Bu çocuklar ne yaptıklarını sanıyorlar?.. Sadece başlarına bir başörtüsü bağlamakla her şeyin bittiğini mi sanıyorlar?..
Neyse dışı başkalarını, içi beni yakar bu işlerin..
Sonunda her iki tarafa da zarar veriyorlar..
Ne Müslümanlara ne laiklere yaranacaklar..
Bunlara zemin hazırlayanlar utansın..
Oh! Our green girls! İyi kızlar cennete, kötü kızlar her yere!
Dileyen dilediği yere..
Selâm ve dua ile..
Vakit gazetesi